Harran Üniversitesinde Antik Çağda Hastalık ve Sağlık Konferansı
Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümü tarafından ‘Bir Hasta ve Bir Doktorun Gözünden Antik Çağda Hastalık ve Sağlık’ adlı konferans düzenlendi.
Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümü tarafından 'Bir Hasta ve Bir Doktorun Gözünden Antik Çağda Hastalık ve Sağlık' adlı konferans düzenlendi.
Çok sayıda öğretim elemanı ve öğrencinin katıldığı konferans, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan'ın konuşmasıyla başladı. Etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Akan, "Arkeoloji bölümü bu tür etkinliklere öncülük eden önemli bir bölümümüz. Tarih, sanat ve arkeolojiye ilgi duyan tüm hocalarımız davetimizi kırmayıp geldiler. Bu tür etkinlikleri öğrencilere yeni bir ufuk kazandırmak ve onları yoğun ders maratonu içinde nefes aldırmak için önemli fırsatlar olarak görüyoruz. Önümüzdeki günlerde de bu tür etkinliklere devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Ege Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Murat Tozan kendisini böyle bir etkinliğe davet eden herkese teşekkür etti.
Dr.Tozan konuşmasına ikinci yüzyılda batı Anadolu'da yaşamış bir eski çağ entelektüeli Aelius Aristides'in 'Kutsal Sözler' adlı beş kitaplık eserine değinerek başladı.
Tam bir hastalık hastası olan Aristides 'Kutsal Sözler' adlı beş kitaplık eserinde yaşadığı hastalıkları kaleme aldığını söyleyen Tozan, "Antik Yunan'da mistik ve akılcı tıp olmak üzere birbiri içine geçmiş iki anlayıştan oluşmaktadır. Aristides rasyonel tıp yerine alternatif tıp yönetimlerine yönelerek bitmek bilmeyen hastalıklarına çare bulmaya çalışmıştır. İnsanları tedavi etme amaçlı kullanılan asklepionlar hem fiziksel hem de ruhani iyileşme amaçlı kullanılan şifa merkezleridir. Eski çağ tıbbının Hipokrat'tan sonraki en büyük ustası sayılan Galenos Mısır'daki İskenderiye kentinde eğitim gördükten sonra Roma'ya giderek İmparator Marcus Aurelius'un saray doktorluğunu üstlendi. O çağda kadavraların kesilerek incelenmesine yasalar izin vermiyordu. Bu yüzden anatomi çalışmalarını hayvan ölüleri üzerinde yürütmek zorunda kalan Galenos, tıpkı Hipokrat gibi, insan vücudunun dört sıvıdan oluştuğuna inanıyordu. Bu dört sıvı kan, sarı safra, siyah safra ve balgamdı. Bunlardan birinin oranı arttığında ya da azaldığında vücudun dengesi bozuluyor ve insan hastalanıyordu. Galenos, bu eski tıp inanışını biraz daha geliştirerek, vücutta üç ayrı ruh bulunduğunu öne sürdü. Bir insanın sağlıklı kalabilmesi için, Galenos'un doğal, yaşamsal ve hayvansal olarak adlandırdığı bu ruhların da belirli bir denge içinde bulunması gerekiyordu" ifadelerini kullandı.
Konferansta ayrıca arkeoloji bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan kazı fotoğrafları sergisi düzenlendi. Sergide arkeolojik eserlerin ve mimari yapıların yer aldığı fotoğraflar sergilendi. - ŞANLIURFA