Haberler

Karacasulu Pazar Esnafı: "Geçen Sene 200 Parça Mal Satıyorsak Bu Sene 100 Parça Satıyoruz"

Güncelleme:
Abone Ol

Aydın'ın Karacasu pazarında salçalık domates ve biber satan Gürcan Karahan, “Maliyetlerin artması üretimi azaltıyor. Gübresi var ilacı var, işçiliği var. Her şey kendiliğinden olmuyor. Bunun maliyeti yüksek. Adam geçen sene gübre çuvalını kaç paraya aldıysa bu sene yüzde yüz zamlandı. İlaç, işçilik, mazot hepsi öyle. Bu üreticiyi etkiliyor, esnafı etkiliyor, tüketiciyi daha çok etkiliyor. Hele hele asgari ücrete çalışan bir insanın alım gücü az. Kirada oturuyorsa, elektriği, suyu bir şey kalmıyor. Satışlarımızda da geçen seneye göre fire var.Geçen sene 200 parça mal satıyorsak bu sene 100 parça satıyoruz” dedi. Salçalık için pazara gelen Sevem Gezer ise "Fiyatlar ateş pahası. Her sene yapıyordum bu sene yapamayacağım" diye konuştu.

ÖZGÜR DEDEOLUK

Aydın'ın Karacasu pazarında salçalık domates ve biber satan Gürcan Karahan, "Maliyetlerin artması üretimi azaltıyor. Gübresi var ilacı var, işçiliği var. Her şey kendiliğinden olmuyor. Bunun maliyeti yüksek. Adam geçen sene gübre çuvalını kaç paraya aldıysa bu sene yüzde yüz zamlandı. İlaç, işçilik, mazot hepsi öyle. Bu üreticiyi etkiliyor, esnafı etkiliyor, tüketiciyi daha çok etkiliyor. Hele hele asgari ücrete çalışan bir insanın alım gücü az. Kirada oturuyorsa, elektriği, suyu bir şey kalmıyor. Satışlarımızda da geçen seneye göre fire var.Geçen sene 200 parça mal satıyorsak bu sene 100 parça satıyoruz" dedi. Salçalık için pazara gelen Sevem Gezer ise "Fiyatlar ateş pahası. Her sene yapıyordum bu sene yapamayacağım" diye konuştu.

Artan hayat pahalılığı, esnaf, üretici ve vatandaşları zorluyor. Aydın'ın Karacasu pazarında alışveriş yapan Sevim Gezer, her sene yaptığı salçayı bu sene yapamayacağını söyledi. Gezer, şunları söyledi:

"HER SENE SALÇA YAPIYORDUM, BU SENE YAPAMAYACAĞIM"

"Fiyatlar çok pahalı, ateş pahası. Alamıyoruz. Kazandığımızı yetiremiyoruz. O kadar mağduruz yani. Bin lira parayla girdim işte elimizde görünen. Yoğurt peynire 300 lira para yetmiyor. Salça elimi yaktığı için yapamıyorum. Pahalı. 2-3 kasa aldığın zaman 5 kilo salça çıkmayacak. Domates parası bin lira. Her sene yapıyordum bu sene yapamayacağım. Her şey ateş pahası" dedi.

"KEŞKE DEVLET BÜYÜKLERİMİZ İLGİLENSE"

Bir vatandaş, "Her şey çok pahalı. 10 liraydı salçalık biber, şimdi 25 lira. Önceden 10 kilo alıyorduk şimdi 2 kilo" dedi.

Pazara alışverişe gelen bir başka vatandaş ise "Pazarda fiyatlar pahalı. Ben kendi ektiğimi kendim yiyorum ama şöyle ekemeyenler açısından düşündüğün zaman zor. Aslında devlet büyüklerimiz ilgilense. Ağzı açılan mazot diyor. Mazota bakarak her şeye zam yapıyorlar. Ben kendim ekip kendim dikiyorum. Kendi açımdan konuşmuyorum. Büyük şehirlerde yaşayanlar için daha zor. Buna bir önlem getirseler. Mazotu düşürseler mesela. Birisine mahsulün pahalı dediğimizde hemen mazot pahalı diyorlar. Diyecek bir şey bulamıyorum" diye konuştu.

"ÖNCEKİ ALDIĞIMIZ BİR KİLOYU YARIM KİLOYA DÜŞÜRDÜK"

Alışverişe gelen Nuran Türk ise şunları söyledi:

"Her şeyin fiyatlarının pahalı olması gibi bunlar da öyle. Bize pahalı geliyor ama yetiştirene soruyorsun. Onlar dertli. Yapacak bir şey yok. Genel olarak pahalı ama her şey öyle. Bunun zamanı gelip geçiyor her zaman bu olmuyor. Bunu almak mecburiyetindeyiz. Tam istediğimiz gibi değil ama aldık. Halimize göre alabildik. Geçen seneki kadar alamadık. Yarıya yarıya düşüyor. Geçen sene bunun iki katını alıyorduk. Her şeyi yarımşar kilo düşünüyoruz. Gitgide 250 grama düşecek herhalde. Her şeylerimiz öyle. Tam bir şey alamıyoruz. Önceki aldığımız bir kiloyu, yarım kiloya düşürdük. Bu gidişle belki zamanı gelecek 250 gram alacağız, taneyle alacağız. Geçen sene 40 kilo biber almıştım, 20 kiloya düşürdüm. Fiyatlar pahalı. Başka şeylerden kısıyoruz. Bu mevsiminde yapılan bir şey."

"MAZOTUN LİTRESİ 40 LİRAYA DAYANDI. PAHALILIK BUNLARDAN KAYNAKLANIYOR"

Pazarcı Gürcan Karahan ise şunları söyledi:

"Bu sene sebze de meyve de sıkıntılı. İklimlerden kaynaklanıyor. Bu sene bayağı yağmur yağdı sezonun başında. Mahsullerde randıman olmadı. Çürüme yaptı. Yağmurdan sonra da birdenbire havalar ısınınca mahsuller yandı. Yani verim alınmadı. Geçen seneye göre yüzde 60-70 verim düştü. Adam dönümünde 10 ton alacağı yerde 2-3 ton domates topladı. Onun için bir boşluk oldu. Bunların yanında biliyorsunuz maliyetler yükseldi. Her şeye yüzde yüz zam geldi. Mazotun litresi 40 liraya dayandı. Bunlardan da kaynaklanıyor. Durum bundan ibarettir.

"MALİYETLERİN ARTMASI ÜRETİMİ AZALTIYOR"

Maliyetleri artması da üretimi azaltıyor. Gübresi var ilacı var, işçiliği var. Her şey kendiliğinden olmuyor. Bunun maliyeti yüksek. Adam geçen sene gübre çuvalını kaç paraya aldıysa bu sene yüzde yüz zamlandı. İlaç, işçilik, mazot hepsi öyle. Bu üreticiyi etkiliyor, esnafı etkiliyor, tüketiciyi daha çok etkiliyor. Hele hele asgari ücrete çalışan bir insanın alım gücü az. Kirada oturuyorsa, elektriği, suyu bir şey kalmıyor. Bir şekilde bunu alıp yiyecek. Giyimden feragat eder de bunu almak zorunda. Fakir fukaranın işi zor. Satışlarımızda da geçen seneye göre fire var. Geçen sene 200 parça mal satıyorsak bu sene 100 parça satıyoruz ama fiyatlar yüksek. Satışlar düştü ama mal da yok. Mal da olmayınca fiyatlar yükseliyor. Yarın bir gün ihracat başlasa domatesi göreceksiniz 40-50 lira olur. Şu an 15-20 lira yine paranın değerine göre ucuz. Geçen sene 6-7 liraya satıyorduk bu sene 9-10 liradan aşağı düşmedi. Satışlar devam ediyor ama 5 kasa alacaksa 3 kasa alıyor, 2 kasa alıyor. İdare etmeye çalışıyor. Bu bir ay biraz hızlı gider, sonra düşer. Geçen seneye göre satışlar en az yüzde 50 düştü. Şimdi bu sezonda olduğu için az çok mal satıyoruz ama kışın daha zor. Fiyatlar yüksek olduğu için millette alım gücü olmuyor. Geçen sene 10 kasa verdiğimiz müşteriler bu sene 3 kasa, 4 kasa alıyor. 5 kasadan yukarı almıyor. Fiyatlar yüksek geliyor. Bir kasa domates 200 lira yapıyor. 5 kasa domates bin lira. Bir kasada 20 kilo civarında domates oluyor. Geçen sene 100-120 lira civarındaydı. Yüzde 80 fark ediyor yani.

"TEZGAH AÇ KAPA, İŞÇİ MALİYETİ HARİÇ 2 BİN LİRA"

Bu sene iklimler dengesiz gitti. Yaz dengesiz gitti. Açık tarladaki mahsuller yetişmedi. Şu an pazarda ilçede yetişen yerli ürünleri göremiyorsunuz. Millet patlıcan arıyor yok. Millet kendi evinin önüne dikiyordu. Hem kendi yiyeceği çıkıyordu hem de alıp gelip satıyordu ama yok bu sene. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun. Zor. Hayat şartları zorlaştı. Biz mesele Nazilli'den buraya gelirken 300 lira mazot yakıyorduk. Yetiyordu. Şu an bin lira yetmiyor. Hesabını yap. Bu otomatikman yansıyor. Maliyetler yükseliyor. Araba vergileri, ÖTV yüzde yüz koydu. Her şeye yüzde yüz koyunca ne olacak. Bu otomatikman hem sebzeye hem meyveyi etkiliyor. Mazota zam geldi mi iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Allah yardımcımız olsun. Eskiden umutluyduk ama artık insanların pek umudu da kalmadı. Bu saatten sonra durumu iyi olanlar daha da iyi oldu. Fakir fukara alt tabaka daha da bitti yani. Burada 3 işçi çalıştırıyordum. Bire düşürdüm. Kendim çalışıyorum artık. Çünkü ödeyemiyoruz. Bunun günlük 600-700 liradan aşağı kimse çalışmıyor. Sigortasız kimse çalışmıyor. En az 10 kilo poşet kullanıyoruz. En 400-500 poşet parası. Tezgah aç, işgaliye, yeme içme. Bin lira. Bin lira da yol parası. Sadece tezgah aç kapa 2 bin lirayı gözden çıkarıyorsun. İşçi parası yok daha bunun içinde."

Kaynak: ANKA / Yerel

Karacasu Aydın Yerel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title