Kastamonu'da Adli Yıl, Törenle Açıldı
Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, FETÖ soruşturması kapsamında 15 Temmuz’dan bu yana il merkezinde 666 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğünü belirterek, bunlardan 166’sının tutuklandığını, 125’nin ise adli kontrol karşılığında serbest bırakıldığını bildirdi.
Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, FETÖ soruşturması kapsamında 15 Temmuz'dan bu yana il merkezinde 666 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğünü belirterek, bunlardan 166'sının tutuklandığını, 125'nin ise adli kontrol karşılığında serbest bırakıldığını bildirdi. Ayrıca Kantarcı, geriye kalan kişilerinde işlemlerinin sürdüğünü açıkladı.
Kastamonu Adliyesi bahçesinde adli yılın açılışı dolayısıyla düzenlenen tören, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Baro Başkanlığının Atatürk Anıtına çelenk sunması ile başladı.
Daha sonra adliye binasında devam eden törende konuşan Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, FETÖ'nün darbe girişiminde şehit ve gazi olanlar nedeniyle üzüntülü olduklarını ancak, yeni adli yılın başlangıcını kutlamaları gerektiğini söyledi.
Darbe girişimi sırasında Türk milletinin namus, istikbal ve hukukuna sahip çıktığını vurgulayan Kantarcı, şöyle konuştu: "Adli tatil içerisinde yaşamış olduğumuz 15 Temmuz darbe girişimi sonradan üzerinde birçok araştırma ve değerlendirmelerin yapılacağı Türk tarihinde yaşanan ender olaylardan biri olarak tarihteki yerini alacaktır. Artık hiç bir şey 15 Temmuzdan önceki gibi olmayacaktır. Türk milleti, vatanına, milletine, bayrağına uzanan bir el gördüğünde hamurunda bulunan milli birlik ve beraberlik içerisinde hareket edebileceğini dünyaya göstermiştir. Bu, bizlere geleceğe yönelik umut ve şevk vermektedir. 15 Temmuz'dan bu yana Paralel Devlet Yapılanması ve FETÖ'ye yönelik soruşturmalarda il merkezinde 666 kişi hakkında işlem yapıldı. Bu kişilerden 166'sı tutuklandı. 125'i adli kontrol altında salıverildi. Geriye kalanlarında işlemleri halen devam ediyor. Bu da 40 günlük tatilde adliyemizin ne derece gayret ve çabayla çalıştığını gösteriyor. Artık 15 Temmuz'dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır"
"Bir grup yüzünden yargının yıpratılması doğru bir yaklaşım değildir."
Türkiye'de geçtiğimiz yıl 20 Temmuz'dan itibaren yaşanan terör olaylarının daha da tırmandırılarak yüzlerce vatan evladının şehit olduğunu hatırlatan Kastamonu Adalet Komisyonu Başkanı Galip Akpınar ise, "Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışının ardından bakiyesi üzerinde ki coğrafyada 100 yıldır devam eden huzursuzluk ve savaşlar bunun en büyük kanıtıdır. 15 Temmuz'da yakın tarihimizin en büyük ihanetlerinden birini yaşadık. Devletin içerisine çöreklenmiş bir grup hain tarafından yapılan ve 241 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan bu girişim bertaraf edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Türk devletine ve kanunlara bağlı olan başka hiçbir kişi ya da yapılanmadan direktif almayan bağımsız Türk Yargısının, yalnızca hakkın ve adaletin hızlı bir şekilde gerçekleşmesini amaç edindiğini vurgulayan Akpınar, "Mevcut olan tüm Hakim ve Cumhuriyet Savcılarımız da bu amacı gerçekleştirmek için gece-gündüz demeden çalışmaktadır. Tüm devlet kurumlarına olduğu gibi yargı içerisine de girmiş bir grubun faaliyetleri nedeniyle toptancı bir yaklaşımla Yargı erkinin yıpratılması doğru değildir. Böyle bir tutum bu millete adalet sunmayı kendisine şiar edinmiş, Cumhuriyet Savcıları Mehmet Selim Kiraz, Murat Uzun ve Hakan Kılıç gibi bu amaç uğruna hayatını ortaya koymuş olan meslektaşlarımıza, yargı çalışanlarına büyük bir haksızlık olacaktır. Ben kamuoyunun da bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum" dedi.
"Stajyer hakim ve savcıların göreve getirilmesine katılmıyoruz"
15 Temmuz gecesinden sonra bu yapıya yönelik soruşturmalar açıldığını dikkat çeken Kastamonu Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi de, şöyle konuştu: "Tüm hakim ve savcılarımızdan beklentimiz ve isteğimiz, hukukun evrensel kurallarına bağlı kalarak soruşturma ve kovuşturmalarını sürdürmeleridir. Aksi davranışların, gerçek suçluların ceza almalarını sağlamaya yönelik olmayacağı, hatta ilerleyen aşamalarda onların lehine hukuki sonuçlar doğuracağı izahtan varestedir. Bu hukuk kurallarının yani iç hukuk kurallarının evrensel hukuk kurallarına uygun olması gerekir. Devletin ve vatandaşların hukuk kurallarına aykırı davranışlarını yargılayacak, bağımsız ve tarafsız bir yargının mevcut olması gerekir. Bunlar ne kadar çok yara alırsa, hukuk devleti ilkesinden o derece uzaklaşılır, hukuk devleti ilkesinden ne kadar çok uzaklaşılırsa da, adaletten o denli uzaklaşılır. Adliyeye karşı güven azalır. Vatandaş ile devlet arasındaki bağ zayıflar."
Çiftçi, şöyle devam etti: "Bu yıl hukuk sistemimize yeni giren İstinaf Mahkemeleri diğer bir değişle Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin kurulması sebebiyle, ciddi bir hakim savcı ihtiyacı gündeme gelmişken, diğer taraftan sayıları üç bini geçen şekilde hakim ve savcının meslekten ihraç edilmeleri bu ihtiyacı had safhaya ulaştırmıştır. Bu açık, adalet bakanlığı ve HSYK tarafından staj aşamasında olan hakim ve savcı adaylarının mesleğe kabullerinin hızlandırılması yoluyla giderilmeye çalışılmışsa da, hakim ve savcılığın bir olgunluk ve tecrübe gerektirdiği düşünüldüğünde, bu yöntemin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Kastamonu ve bu ölçekteki diğer illerde, tecrübeli hakim ve savcıların kalmadığını görüyoruz. Bu çarpıklığın ve sayısal noksanlığın, mevcut hakim ve savcılarımızın üstün gayretleri ile ilerleyen zaman içerisinde aşılabileceğini ümit ve temenni ediyorum."
Konuşmaların ardından davetlilere ikramda bulunuldu. Adli yıl açılış törenine, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Hakkı Köylü ve Metin Çelik, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yavuz Selim Kapancı, Kastamonu Emniyet Müdürü Mustafa Yoldan, yargı mensupları ve adliye personeli katıldı. - KASTAMONU