Konak Belediye Başkanı Batur, Kadın Kuruluşlarının Temsilcilerine Seslendi: "Bu Ülkeyi Karanlıktan Kurtarmamıza Destek Olun"
İzmir’de faaliyet gösteren kadın kuruluşlarının temsilcileriyle buluşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Bugün kadınları Atatürk’ün kazanımlarından yoksun bırakıp, seçim otobüslerinde kadın adaylarının fotoğraflarını dahi saklamaya çalışanların Türkiye’yi karanlığa götürmek istediğini görüyoruz. Kadınlar buna asla izin vermez. Seçime doğru son düzlüğe girdiğimizde de sizlerden sahada erişebildiğiniz noktalarda kadınlara ulaşarak, bu ülkeyi karanlıktan kurtarmamıza destek olmanızı rica ediyoruz" çağrısı yaptı. Başkan Batur, “13. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Kılıçdaroğlu gibi biz de ona bir söz verelim: Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız” dedi.
İzmir'de faaliyet gösteren kadın kuruluşlarının temsilcileriyle buluşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, "Bugün kadınları Atatürk'ün kazanımlarından yoksun bırakıp, seçim otobüslerinde kadın adaylarının fotoğraflarını dahi saklamaya çalışanların Türkiye'yi karanlığa götürmek istediğini görüyoruz. Kadınlar buna asla izin vermez. Seçime doğru son düzlüğe girdiğimizde de sizlerden sahada erişebildiğiniz noktalarda kadınlara ulaşarak, bu ülkeyi karanlıktan kurtarmamıza destek olmanızı rica ediyoruz" çağrısı yaptı. Başkan Batur, "13. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Kılıçdaroğlu gibi biz de ona bir söz verelim: Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız" dedi.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kadın sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle düzenlenen kahvaltı programında bir araya geldi. Batur'un İzmir'de faaliyet gösteren 58 kadın sivil toplum kuruluşu temsilcisiyle buluştuğu toplantıya; CHP İzmir kadın Milletvekili Adayları Sevda Erdan Kılıç, Gökçe Gökçen, Şahbal Aras, Fulya Alçay, Birgül Değirmenci, Güldem Atabay, CHP 22. Dönem İzmir Milletvekili Türkan Miçooğulları, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından ve CHP Konak Kadın Kolları, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ile Konak Belediye Meclisi üyeleri katıldı.
Toplantıda Başkan Batur, kadın sivil toplum kuruluşları temsilcilerine şu sözlerle seslendi:
"BU ÜLKEYİ KARANLIKTAN KURTARMAMIZA DESTEK OLMANIZI RİCA EDİYORUZ"
"İzmir'in aydınlık yüzleri. Siz değerli kadınlar haklarını korumak için büyük mücadeleler veriyor. Ben de bunu yakından takip ediyorum. Ancak bugün kadınları Atatürk'ün kazanımlarından yoksun bırakıp, seçim otobüslerinde kadın adaylarının fotoğraflarını dahi saklamaya çalışanların Türkiye'yi karanlığa götürmek istediğini görüyoruz. Kadınlar buna asla izin vermez. Seçime doğru son düzlüğe girdiğimizde de sizlerden sahada erişebildiğiniz noktalarda kadınlara ulaşarak, bu ülkeyi karanlıktan kurtarmamıza destek olmanızı rica ediyoruz. Kentin kalkınmasında, kadının değer kazanmasında, İzmir'deki kadın dernekleriyle birlikte yol almak bizim için ayrıcalık. Hepinize çok teşekkür ediyorum."
Türkiye'de 21 yıldır kadının elindeki hakların alınmaya çalışıldığını belirten Batur, şöyle devam etti:
"KILIÇDAROĞLU'NA SÖZ VERELİM: KAZANACAĞIZ, KAZANACAĞIZ, KAZANACAĞIZ"
"Ülkenin nereye doğru sürüklendiğini anlatmamıza gerek yok. Biz ise Atatürkçüyüz, Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağız. Kimse bizi başka bir yere çekemez. Sokakta çok güzel bir hava var ve bu tüm Türkiye'ye yayılmış durumda. Van'daki coşkuyu, oradaki insanların özgürlük ve demokrasi tutkularını Cumhurbaşkanı'mız Kemal Bey'e yansıtmaları çok önemliydi. Türkiye'de bir şey değişiyor çünkü bu sistem iflas etti. Halk değişiklik istiyor. Biz de kararlıyız. 13. Cumhurbaşkanı'mız halka söz veriyor, herkese yapacağı projeleri anlatıyor, herkese bir proje sunuyor, herkesin daha iyi şartlarda yaşamasının önünü açıyor. 13. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Kılıçdaroğlu gibi biz de ona bir söz verelim: Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız. Durmak yok, bundan sonra da 'Birlikte Konak' anlayışıyla çalışmaya devam edeceğiz; çünkü Atatürkçülüğün başkenti İzmir bunu hak ediyor. Kentimize de İzmir'e de sahip çıkacağız."
CHP'nin tüm örgütüyle sandıklara hakim olduğunu da sözlerine ekleyen Batur, "Sandıklara ve geleceğimize, sizlerin de desteğiyle sahip çıkacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.
Toplantıda söz alan CHP İzmir Milletvekili Adayı Sevda Erdan Kılıç ise Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a 'kadın dostu belediye başkanlığı nasıl yapılır gösterdiği için' teşekkür ederek konuşmasına başladı. Konak Belediyesi'nde kadın belediye başkan yardımcısı ve çok sayıda kadın meclis üyesi olduğuna dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"YÜZYIL SONRA ANADOLU'DAN BİR KEMAL GELDİ, AYDINLIĞI GETİRECEK"
"Ülke uçurumda. Bu ülkeyi bu uçurumdan çıkaracak biz kadınlarız. Başka çare yok. Bu ülkede en çok ezilen, haksızlığa uğrayan kadınlardır. İzmir, İzmir'in kadınları şanslı ama Anadolu'da böyle değil. Anadolu'da kadınlar sokakta yürüyemez olmuş. Kadın adayların fotoğraflarını bile koymaya cesaret edemiyorlar. Kadınları yok saymak istiyorlar. Kadını hor gören, yok sayan bir anlayış var. Yüzyıl önce Balkanlardan bir Kemal gelmiş ve bu ülkeye Cumhuriyeti getirmiş. Yüzyıl sonra Anadolu'dan bir Kemal geldi ve bu ülkeye demokrasiyi, çağdaşlığı, aydınlığı, eşitliği getirecek. İzmir kadınlarının kahkahalarını bütün Anadolu'ya yayacağız; herkesin yüzü gülecek."
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP İzmir Milletvekili Adayı Gökçe Gökçen de Türkiye'nin özellikle kadınlar için çok önemli bir yol ayrımında olduğunu belirtti. Gökçen, şunları kaydetti:
"BİR YANDA KENDİ KADIN ADAYLARININ FOTOĞRAFLARINA BİLE TAHAMMÜLÜ OLMAYANLAR VAR, ÖBÜR TARAFTA BİZLER VARIZ"
"Bir yanda kendi kadın adaylarının fotoğraflarına bile tahammülü olmayanlar var, İstanbul Sözleşmesi'ni bir gece yarısı feshedenler var, bunu yaparken Meclis iradesini tanımıyorum, kadınların yanında değilim diyen bir anlayış var; öbür tarafta bizler varız. Eşitliği savunan, 'kadın cinayetleriyle, çocuk istismarıyla mücadele edelim' diyenler var. Bizim tarafımızda 'Kadınlar özgür, eşit olsun, öldürülmesin' diyenler var. Önümüzdeki seçim herhangi bir seçim değil. Türkiye bir Taliban rejimiyle mi yönetilecek yoksa Türkiye, Cumhuriyet ilkelerine geri mi dönecek? Önümüzdeki seçim bu kadar basit. Tam da bu yüzden CHP olarak bir oy Kemal Kılıçdaroğlu'na, bir oy da CHP'ye olsun. Meclis yoğunluğunu alalım; çünkü yapacak çok işimiz, çıkaracağımız kanunlar var. Kadınların desteğini her zaman hissediyor, sizlere de güveniyoruz. Hep beraber çalışıp başaracağız ve o gün 'Helal olsun bize, Mustafa Kemal Atatürk'ün değeriyle Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılını demokrasiyle taçlandırıyoruz' diyeceğiz."
CHP İzmir Milletvekili Adayı Şahbal Aras ise kadınların güçlü ve ekonomik olarak bağımsız olmasının sağlıklı toplumun kurulmasının temelini oluşturduğunu dile getirerek, şunları aktardı:
"Cumhuriyetle en iyi kazanımları elde etmiş kadınların haklarının ellerinden alınmasına izin vermeyeceğiz. Bu bizim en önemli görevimizden biri olacak. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Çocuklar, gençler, kadınlar ve dezavantajlı grupların hak ettiği en iyi koşullarda yaşayabilmeleri için elimizden geleni yapacağız."
CHP İzmir Milletvekili Adayı Fulya Alçay, şöyle konuştu:
"Biz kendimizi aydınlık Cumhuriyetin kadınları olarak tasvir ediyoruz. Bunun nedeni tüm haklarımızı Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ten, Cumhuriyet'ten almamızdır. Bugün burada olmamızın en büyük sebebi, kurtuluş mücadelesini veren tüm kuvayımilliyecilerin ruhları şad olun. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını hep birlikte inşa edelim. Bu vatan toprakları hepimize ait. Yüzyıllardır birlikte yaşıyoruz. Bundan sonra da birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bu birlik ve beraberliği kimse bozamaz."
CHP İzmir Milletvekili Adayı Güldem Atabay da İzmir'de 'çalışırsan istediğin her şey olabilirsin ama çalış' mottosuyla büyütüldüğünü paylaşarak, şunlara dikkat çekti:
"Seçilirsem Yolsuzluk Komisyonu'nda çalışmak ve bizden çalınanları geri getirmek gibi bir hedefim var ama cinsiyet eşitsizliğinin farkında olan bir birey olarak da Türkiye'deki tüm kız çocukları istedikleri her şey olabilecekleri konusunda bilinçlenene kadar çalışmaktan geri kalmayacağım. Hepimiz çalışacağız. Bu da size söz."
CHP İzmir Milletvekili Adayı Birgül Değirmenci, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik kriz içinde olduğunu söyleyerek, şunlara işaret etti:
"Kadınlar kırılgandır, güçsüzdür, korunmaya muhtaçtır sözlerini kabul etmiyoruz; çünkü kadınlar kırılgan bırakılmak için güçsüzleştirilmiştir, ellerinden hakları alınmıştır, ekonomik ve siyasal anlamda yetkileri elinden alındığı için korunmaya muhtaç bırakılmıştır. Biz bunu değiştirmek için yola çıktık. Hukuksuz, demokratik olmayan tek adam diktatörlüğüne dayanan bir yönetim biçimiyle karşı karşıyayız. Bu yönetim biçimini değiştirmek için birlik dayanışma içinde olmalı, kendi haklarımızı savunmak, adil bir sistem yaratabilmek için çalışmalarımızı güçlü bir şekilde sahaya, sandıklara yansıtmak zorundayız. Bu nedenle kadınlara büyük işler düşüyor."
