Kurban Bayramı Öncesi Bunlara Dikkat Edin
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken uzmanlar, et tüketiminde aşırıya kaçılmaması yönünde uyarıda bulundu.
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken uzmanlar, et tüketiminde aşırıya kaçılmaması yönünde uyarıda bulundu.
Günlük beslenme alışkanlıklarımızın bayramlarda değiştiğini belirten Beslenme Uzmanı Gizem Köse, beslenme düzenindeki bu değişikliklerin dikkate alınmaması halinde kişide hazımsızlık, bulantı, kabızlık, mide ağrısı, kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini belirterek bayramda sık sık ve azar azar beslenmenin daha doğru olacağını hatırlattı.
Kurbanlık hayvanın alınması ve kesimden sonra etlerin sağlıklı bir şekilde depolanmasına ilişkin de uyarılarda bulunan Köse, şu önerilerde bulundu: "Kurbanlık hayvan satın alınmadan önce mutlaka veteriner kontrolünden geçmiş olmalıdır. Kesildikten hemen sonra tüketilmemelidir. İlk 24 saat ölüm katılığı (rigormortis) denilen durum ortaya çıkar. Bu yüzden et dinlendirilmeli ve bir gün sonra tüketilmelidir. Aksi halde sindirim problemleri ve pişme zorluğu ile karşılaşılabilir. Etin depolanmasında bazı hatalar yapılmaktadır. Büyükbaş hayvan etleri soğuk ortamda birkaç gün bekletildikten sonra tüketilmelidir. Büyükbaş hayvan etleri, 0 derecede 7-10 gün bekletildikten sonra tam yumuşamaktadır ve etin lezzeti, kıvamı yerine oturmaktadır"
DERİN DONDURUCUDA EN FAZLA 3 AY SAKLANMALIDIR
Beslenme Uzmanı Gizem Köse, etin saklanma koşullarının da çok önemli olduğunu belirterek "Kırmızı et, proteinden zengin olduğundan çabuk bozulma riski vardır. Bu yüzden saklama koşullarına özen gösterilmelidir. Buzdolabı poşetinde en fazla 3 gün, buzlukta -4 derecede en fazla 7 gün, derin dondurucuda -32 derecede en fazla 3 ay saklanmalıdır. Et küçük parçalarda birer yemeklik olacak şekilde poşet ve yağlı kağıda sarılarak derin dondurucuda saklanmalıdır. Böylece çözdürme işlemi de kısa sürecek bu da bakteri oluşumunu engelleyecektir. Çözdürme işlemi kalorifer üzerinde, açıkta ya da sıcak suda bekletilerek olmamalıdır. Buzdolabında ya da mikrodalga da çözdürme uygun seçeneklerdir."dedi.
KALP-DAMAR VE HİPERTANSİYON HASTALARINA ÖNERİLER
Kırmızı ette kendiliğinden doymuş yağ bulunduğunu vurgulayan Köse, kalp-damar, hipertansiyon hastalarına da şu uyarılarda bulundu:
"Kırmızı et kendiliğinden görünmez doymuş yağ içermektedir. Dışındaki beyaz yağ katmanı görünür yağdır, kolesterol oranı yüksek olan bu yağları mutlaka ayırın. Özellikle kalp-damar, hipertansiyon ve kan yağ yüksekliği olan kişiler et tüketiminde görünür yağlardan uzak durmalıdır. Etli sebze ve kurubaklagil yemeklerine yağ konulmamalıdır. Kırmızı etin günlük tüketim miktarı 90-120 gr (3-4 köfte kadar) olmalıdır."
KURBAN ETİ SABAH TÜKETİLMEMELİ
Kurban Bayramı'nda et tüketiminin arttığına dikkat çeken Gizem Köse, "Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ve öncesinde iki bardak ılık su sindirim sorunlarının ortadan kalkmasına yardımcı olacak ve öğünleri dengeleyecektir. Kurban eti sabah tüketilmemelidir. Bekleyen et daha lezzetli, kıvamlı olur ve çiğnemesi daha kolay olur. Pişirme yöntemi, etin lezzeti, görüntü, kıvam, koku ve biyoyararlılığını doğrudan etkiler. Az pişirim yapılması etin kalitesini ve besin değerini düşürür. Kurban etinin pişiriminde ızgara-fırında ya da haşlama en uygun yöntemlerdir." diye konuştu.
SEBZEYİ İHMAL ETMEYİN
Etle birlikte sebzenin de mutlaka tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Köse, "Kurban Bayramı'nda et tüketimi sebebiyle sebze tüketimi azalır. Halbuki etin içerisindeki protein ve demirden faydalanmamız için mutlaka yanında yeşillikli sebze ya da salata tüketimi olmalıdır. Demir emiliminde C vitamini yardımcıdır. Bu yüzden tabağınızın yarısını et yarısını sebze ya da salata ile doldurarak tüketiniz." dedi.
ŞEKER VE TATLIDAN UZAK DURUN
Bayramların olmazsa olmazı çikolata ve şekerlerden uzak durulması gerektiğini belirten Köse sözlerini şöyle tamamladı: "Sütlü tatlı tüketimi olabilir. Misafir ağırlayacaklar için örnek tatlılar; muhallebi, sütlaç, kazandibi, güllaç, puding, ayva tatlısı, kabak tatlısı, elma tatlısı şeklinde olabilir. Hem kendiniz hem misafirleriniz için en sağlıklı tatlılar meyveli tatlılardır. İçecek seçiminde de dikkatli olunmalıdır. Meyve suyu, asitli içecek yerine bitki çayı, maden suyu tercih edilmelidir" - AYDIN