Malatya haber! Malatya'da Aşure Günü... CHP'li Ağbaba: "Nerede Bir Zalim Varsa, Orada Bir Hüseyin Çıkıyor"
Gelen Malatya haberlerine göre Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı, aşure günü düzenlendi. Yapılan konuşmalarda birlik beraberlik vurgusu yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Hz. Hüseyin’in ruhu aslında hala dünyanın birçok noktasında var. Hz. Hüseyin’in duruşu dünyanın birçok noktasında hala ayakta; nerede zalim ve Yezid varsa bilin ki orada bir Hüseyin çıkıyor” dedi. AKP MKYK üyesi Öznur Çalık ise “Zalimler ve zulüm her dönemde oldu. Mazlumların yanında olmak bizim vazifemizdir. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da mazlumların yanında olacağız” diye konuştu.
Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı, aşure günü düzenlendi. Yapılan konuşmalarda birlik beraberlik vurgusu yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Hz. Hüseyin'in ruhu aslında hala dünyanın birçok noktasında var. Hz. Hüseyin'in duruşu dünyanın birçok noktasında hala ayakta; nerede zalim ve Yezid varsa bilin ki orada bir Hüseyin çıkıyor" dedi. AKP MKYK üyesi Öznur Çalık ise "Zalimler ve zulüm her dönemde oldu. Mazlumların yanında olmak bizim vazifemizdir. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da mazlumların yanında olacağız" diye konuştu.
Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi, Muharrem Ayı'nda geleneksel hale getirdiği aşure gününe bir yenisini daha ekledi. Vakıf binasında gerçekleştirilen aşure gününe; Vali Yardımcısı Mustafa Şahin, AKP MKYK üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, siyasi partilerin il başkanları, belediye başkanları, dernek ve oda başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi Başkanı Hasan Meşeli, etkinlikte yaptığı konuşmada, "Muharrem Ayı'nın içerisinde çok önemli olayların olduğu rivayet edilmektedir. Gerek İslam alemini değil, bütün insanlık alemini derinden üzen, Hz. İmam Hüseyin ile 72 şühedasının zalim Emevi Halifesi Yezid'e biat etmediği gerekçesiyle bu mübarek insanların katledilmelerinin miladi 1342 hüzünlü yıldönümüdür" dedi.
Meşeli'nin konuşmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti okunarak, dua edildi.
"BİZ UYANIK OLURSAK BU İNSANLARIN CEPHEDE VE ALANDA KENDİLERİNE YER BULMALARI MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, "Muharrem Ayı, Allah'ın kutsal aylarından bir tanesidir. Allah'ın 12 ayı vardır, bu aylardan Recep, Şaban, Ramazan Muharrem kutsal aylardır" ifadelerini kullandı. Gürkan, konuşmasında birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Bizim inançlarımız, etnik yapılarımız ve başka değerlerimiz üzerinden siyaset yaparak, insanlar arasına fitne fesat sokmak isteyen insanlar bizzat bölücü, fitne, fesattır. Bunlara hiçbir zaman ve dönemde müsaade etmememiz lazım. Biz uyanık olursak bu insanların cephede ve alanda kendilerine yer bulmaları mümkün değildir."
"NEREDE ZALİM VE YEZİD VARSA BİLİN Kİ ORADA BİR HÜSEYİN ÇIKIYOR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise insanlık tarihinin acı ve sevinçlerle dolu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"İnsanlık tarihi bir anlamda iyilerle kötülerin mücadelesi. Bugün yaşadığımız ve andığımız olay herhalde dünyada herkesin içini yakıyor ve üzüyor. Hz. Hüseyin Efendimiz zalime boyun eğmeyerek, Yezid'in önünde diz çökmeyerek, sunulan her türlü nimetleri reddederek, iktidarın önünde eğilmeyerek, öldürüleceğini, şehit edileceğini bile bile yezide biat etmedi ve ona karşı durdu. Hz. Hüseyin'in ruhu aslında hala dünyanın birçok noktasında var. Hz. Hüseyin'in duruşu dünyanın birçok noktasında hala ayakta; nerede zalim ve Yezid varsa bilin ki orada bir Hüseyin çıkıyor. O nedenle Hz. Hüseyin'in bugün dünyadaki bütün mazlumlarla vermiş olduğu ilham önemlidir. Onu bir kez daha anıyoruz.
"ÜLKEMİZİN TARİHİNDE DE BİRÇOK KARANLIK KATLİAM VAR"
Bir toplumun, ülkenin ayakta kalabilmesi için acılarımızı ortaklaştırmamız, sevinçlerimizde ayrı düşmememiz lazım. Maalesef ülkemizin tarihinde de birçok karanlık katliam var. Katliamların hepsini reddediyoruz ve kurbanlarını anıyoruz. Başbağlar'da katledilen 33 kardeşimiz ne ise Sivas'ta yakılan 33 canımızda aynıdır. Eğer ikisinin de ölümüne üzülmüyorsak insanlığımızdan şüphe etmeliyiz. Sivas'ı yakan katillerle, Başbağlar'da kurşun sıkanlar arasında bizim açımızdan hiçbir fark yoktur. Malatya'yı çok etkileyen 10 Ekim katliamı var. 13 Malatyalı kardeşimiz orada şehit oldu. 10 Ekim'de olan canlarımızı, kardeşlerimizi de anıyoruz, barış isteyenleri de anıyoruz ama aynı şekilde Kayseri'de haince katledilen masum askerlerimizi de anıyoruz. Beşiktaş Stadı'nın önünde öldürülen polislerimizi, gençlerimizi de aynı ruhla ve acıyla anmamız gerekiyor. Anadolu'nun değerleri var; bugün bir aradaysak, hep birlikteysek, sağcı solcu çeşitli siyasi görüşler bir aradaysak ve her şeye rağmen bir arada yaşıyorsak bunu da birkaç şeye borçluyuz. Bunlardan birisi 13. yüzyılda Avrupa'da insanlar birbirini kesip asarken, bu topraklara hoşgörü tohumunu ekenlere borçluyuz. Kim bunlar; bir elinde ceylanı bir elinde aslanı bir arada yaşayan Hacı Bektaş-ı Veliler, 'Ne olursan ol yine de gel' diyen Hz. Mevlanalar, Yunus Emreler, Niyazi Mısriler, Ahmet Yeseviler. O nedenle dünya mezhep ve din savaşlarında birbirini kırarken; Anadolu dünyada barışın, hoşgörünün, kardeşliğin adresi olmuştur. Bu coğrafyada yaşayan herkesin üzerine düşen görev de onların yakmış olduğu ateşe, onların ekmiş olduğu barış ve hoşgörü tohumlarına su vermektir. Sonuçta onların hepsi bu topraklarda doğmuş, hepimizin atası ve büyüğüdür. Onların sevgisini, kardeşliğini, hoşgörüsünü yaymak da bizim hepimizin boynunun borcudur."
"TÜRKİYE BUGÜN AFGANİSTAN, PAKİSTAN, IRAK, SURİYE, LİBYA, SUDAN DEĞİLSE BUNU CUMHURİYETİMİZE BORÇLUYUZ"
"İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı var" diyen Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Maalesef insanlar birbirlerini 'Allahu Ekber' diyerek kesiyor. Türkiye bugün o ülkelerden farklıysa bunu da bir başka özelliğimiz olan laik demokratik cumhuriyete borçluyuz. Türkiye bugün Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Libya, Sudan değilse bunu cumhuriyetimize borçluyuz. Bunu, bu toprakların yetiştirmiş olduğu en büyük devrimci, kurucumu ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. O nedenle bu ülkede yaşayan herkesin Atatürk'e sahip çıkması gerekiyor."
"CEMEVLERİNE YAPILAN SALDIRILARI VE PROVOKASYONLARI ŞİDDETLE KINIYORUM"
Ak Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık da Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi tarafından düzenlenen etkinlikte bir araya gelmelerinin Malatya ve Türkiye birlik fotoğrafı açısından çok önemli olduğunu belirtti. Çalık, Malatya'nın bir huzur kenti olduğunu ifade ederek, "Şehrimiz Alevi'siyle, Sünni'siyle, Kürt'üyle, Türk'üyle, bir bütün olarak her daim Türkiye fotoğrafını oluşturdu. Her daim provokasyonlar oldu. Bugünlerde özellikle cemevlerine yapılan saldırıları ve provokasyonları şiddetle kınıyorum. Failleri için yapılan çalışmaları da hepiniz çok net biliyorsunuz. Birlik ve beraberliğimizin simgesi aşure günümüz, aşurenin lezzeti gibi bol, bereketli olsun, içindekiler gibi bütün duyguları içimizde barındırsın" dedi.
"ZALİMLER VE ZULÜM HER DÖNEMDE OLDU. MAZLUMLARIN YANINDA OLMAK BİZİM VAZİFEMİZDİR"
AK Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zalimler ve zulüm her dönemde oldu. Mazlumların yanında olmak bizim vazifemizdir. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da mazlumların yanında olacağız. Erenleri, Yasin Börüleri, Aybüke Öğretmenleri, bu toprakları vatan yapan şehitlerimizi de asla unutmayacağız. Onlar için, vatanımız için, bayrağımız için, ezanımız için toprağa düşen askerimizi, polisimizi, sivilimizi, gençlerimizi, yaşını doldurmayan bebeklerimizi öldüren, katleden terör örgütlerini de unutmayacağız. Bu aşure gününde birliğimizin daim olmasını yüce Rabbim'den niyaz ediyorum."
"CUMA GÜNÜ İTİBARİYLE CEMEVLERİNE GÖNDERİLEN BÜTÜN ÖDENEKLERİ HARCADI"
Vali Yardımcısı Mustafa Şahin ise "Burada bulunan gençlerin bir abisi olarak onlara şunu söylemek isterim; ülkemizde son dönemde deizm ve ateizm gibi salgın hastalıklar türedi. Ben inanıyorum ki "Allah, Peygamber, Ali, Ehl-i Beyt" diyen bir inanç, bir Hacı Bektaş Veli düşüncesi, silsilesi bu düşüncelere önemli bir kalkandır. Bu anlamda Hacı Bektaş Veli'yi derinlemesine öğrenelim, onun öğretilerini ve yaşamını kendi hayatımıza hakim kılmaya çalışalım. Diğer taraftan hükümetimiz tarafından gönderilmiş bazı ödenekler var. Cuma günü itibariyle cemevlerine gönderilen bütün ödenekleri harcadık, ihaleleri bitirdik, sahada çalışmalar devam ediyor" dedi.