Mera İzmir ile Üreticiye 6 Milyon Liralık Destek Sağlandı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Mera İzmir projesi kapsamında Bergama Çamavlu Köyü’ndeki geleneksel yaylaya hayvan salımı yapıldı. Mera İzmir ile iki ayda üreticiye 6 milyon lira destek sağlandığını belirten Soyer, “Küçük üreticiyi doğduğu yerde doyuracak politikalar üretiyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Mera İzmir projesi kapsamında Bergama Çamavlu Köyü'ndeki geleneksel yaylaya hayvan salımı yapıldı. Mera İzmir ile iki ayda üreticiye 6 milyon lira destek sağlandığını belirten Soyer, "Küçük üreticiyi doğduğu yerde doyuracak politikalar üretiyoruz" dedi.
Mera İzmir projesi kapsamında kırsalda hayvancılığı geliştirmek ve desteklemek için Türkiye'nin ilk 'Çoban Haritası'nı hazırlayan, üreticiye alım ve satış garantisi sunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bergama'nın Çamavlu Köyü'ndeki geleneksel hayvan salımı şenliğine katıldı. Çamavlu Köyü üreticileri, bu yıl da meraya hayvan salımı etkinliğini büyük bir coşkuyla başlattı. Çamavlu Kırsal Kalkınma Kooperatifi tarafından düzenlenen törene Başkan Tunç Soyer ve İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer ve yönetim kurulu, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, CHP Bergama İlçe Başkanı Mehmet Ecevit Canbaz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, Çamavlu Kooperatif Başkanı Mustafa Kocataş ve eşi Sakine Kocataş, İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeleri, muhtarlar, kooperatif başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, üreticiler, bölge halkı ve Çamavlu köylüleri katıldı.
MERANIN KAPILARI AÇILDI
Çamavlu'da üreticilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Soyer, ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından iyileştirilen bin 500 dekarlık mera alanını denetledi. Meranın zirvesine çıkıp doğal kaynaktan su içen Başkan Soyer, çobanlarla birlikte meraların kapısını açtı. 12 bin küçükbaş ve 4 bin büyükbaş olmak üzere toplam 16 bin hayvan yaz serüveni için Çamavlu Köyü'nden Kuzguncuk yaylasına doğru yola çıktı. Yaz boyunca merada otlayacak hayvanlar, su, yem gibi üreticinin girdi maliyetini ortadan kaldırarak Türkiye'nin zorlu ekonomik şartlarında nefes alma imkanı sunacak.
ÇOBAN KÜLTÜRÜ YAŞATILIYOR
Üreticiler eşliğinde küçükbaş sürüsünü güden Başkan Soyer, etkinlik alanında kurulan atölye ve geleneksel çadırları gezdi. Şenlik alanında yakılan çoban ateşi etrafında köy halkıyla sohbet eden Soyer, üreticilerin taleplerini dinledi. Hep birlikte türküler eşliğinde çekilen halaya katılan Soyer, çocuklara da karne hediyeleri verdi.
"ÜRETİCİNİN ÇIĞLIĞINI DUYDUK"
Şenlikte konuşan Başkan Soyer, Mera İzmir projesinin üreticinin var olması için zorunlu olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Türkiye'nin topraklarının yüzde 35'i mera. Fakat atıl kalmış durumda. Çünkü yanlış tarım politikaları uygulanıyor. Hayvancılık çok güç durumda. Ne yazık ki, vatandaş üretmekten vazgeçmiş durumda. Sütü para etmediği için hayvanlarını kesiyor. Gerçekten büyük bir yoksullaşmaya doğru gidiyoruz. Biz de bu çığlığı duyduk. Bu çığlık bizim canla başla üreticinin taleplerine yetişme zorunluluğumuzu doğurdu. İzmir'de hayvancılık yapan çobanlarımızın envanterini çıkardık. Her bir çobanın ne zamandır bu işi yaptığını, ne kadar süt ürettiğini, nereye sattığını tespit ettik. Elde ettiğimiz verilerle nasıl çözüm üretebiliriz diye çalıştık. Gördük ki koyun sütünü ve keçi sütünü daha fazla değerlendirmek mümkün. Koyun sütü 8 liradan satılırken biz 11 liradan aldık. Keçi sütü 6 liradan satılırken 10 liradan aldık. Bunlarla ilgili avans ödemeleri yaptık. Tüm çobanlara yetişmeye çalışacağız. Çünkü biz Bayındır'da bir süt işletme tesisi kuruyoruz. Orada paçal yapmadan doğrudan koyun ve keçi sütünün mamullerini işleyeceğiz."
"KÜÇÜK ÜRETİCİYİ DOYURACAK PROJELER"
Başkan Soyer, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yaptığımız tüm çalışmalarla başka bir tarım politikasının mümkün olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Sadece buradaki üreticiye değil, tüm İzmir'e, tüm Türkiye'ye gösteriyoruz. Bu kadar bereketli toprakların, bu kadar yeşil alan zenginliğinin olduğunu göstermek istiyoruz. Çok daha iyi bir tarım yapılabilir. Ege'nin adı keçiden geliyor. Ege, keçi demek aslında. Bu bölge geçmişte hep keçinin hakim olduğu, yoğun bir şekilde üretiminin yapıldığı bir bölgeymiş. Sonra yanlış tarım ve hayvancılık politikaları tercihleriyle yok olma noktasına getirmişiz. Şimdi bunu canlandırmaya çalışıyoruz. Bir yandan kuraklıkla, bir yandan yoksullukla mücadele temelinde küçük üreticiyi doğduğu yerde doyuracak politikalar üretiyoruz. Küçük üretici hayatını geçindirecek parayı kazanabilmeli ki kentle kır arasındaki denge korunabilsin. Dışa bağımlılığımız azalsın ki bereketli topraklar üzerinde yaşayan insanları doyurmaya yetsin ve gıda egemenliğini korunsun."
MERA İZMİR YOKSULLUK VE KURAKLIKLA MÜCADELE EDİYOR
Türkiye'deki ilk kapsamlı mera hayvancılığını destekleme projesi olduğu belirtilen Mera İzmir, hayvanlarını merada otlatarak besleyen çobanları ve küçük üretici kooperatiflerini desteklemek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Süt ve et alımı yapılan çobanların, yerli ve su istemeyen atalık tohumlardan üretilen yemleri kullanması teşvik edilen projede, hem kırsaldaki yoksullukla hem de kuraklıkla mücadele ediliyor.
ÜRETİCİYE 6 MİLYON LİRA ÖDEME YAPILDI
"Mera İzmir" projesinin ilk etabı kapsamında Bergama ve Kınık'tan 258 çobanla süt alımı anlaşması imzalayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, projeyi Seferihisar, Urla, Güzelbahçe ve Çeşme'deki üreticileri de içine alarak büyüttü. Toplam 535 çobana ulaşılan proje kapsamında günde 22 ton alıma ulaşıldı. Projenin başladığı günden itibaren nisan ayına kadar geçen iki aylık sürede 510 bin litre süt alımı yapılarak üreticiye toplamda 6 milyon lira ödendi.