Mercimek Çorbasına İsyan Eden Piyano Akordörü Fenomen Oldu
Sosyal medyada mercimek çorbasına isyan eden kişi, Türkiye'nin önde gelen piyano akordörlerinden Tuğcan Yapıcı çıkarken, mesleğinde öğrenci yetişmediğini vurguluyor. Müzik yeteneği ile tamirciliği birleştiren Yapıcı, konservatuar eğitiminden bahsediyor.
Sosyal medyada paylaşılan çorba videosunda 'mercimek çorbasına' isyan etmesiyle tanınan kişinin, Türkiye'nin sayılı piyano akordörlerinden Tuğcan Yapıcı olduğu ortaya çıktı. Usta yetişmeyen mesleğini titizlikle sürdüren Yapıcı, "Konservatuarda birçok bölüm vardı. Gezinirken atölyedeki tamir aletlerini gördüm. Direkt bu bölümü istedim. Dünyanın neresine gidersem gideyim bu meslek benimle geliyor" dedi.
Geçtiğimiz yıllarda sosyal medyada yayılan ve 'mercimek çorbasına ettiği isyanla fenomen olan adamın, İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Tuğcan Yapıcı olduğu öğrenildi. 41 yaşındaki Yapıcı, aynı zamanda Türkiye'nin sayılı piyano akordörlerinden biri. Öğrencilik yıllarında, dedesinin de teşvikiyle çok istediği konservatuar bölümünü okumaya karar veren Yapıcı, bölümü kazandıktan sonra piyanolara ilgi duymaya başladı. Tamir işlerine yatkınlığı olduğu için de piyanonun tamirat kısmıyla ilgilenmek istedi ve kendini bu alanda geliştirdi. Okulu bitirdikten sonra üniversitede bir süre akademisyen olarak da görev yapan Yapıcı, şimdi ise atölyesinde birbirinden çeşit piyanoya yeniden hayat veriyor.
"Hayatım piyanoların bakımlarıyla geçiyor"
9 Eylül Üniversitesi Konservatuar bölümünde Piyano Yapım Onarım üzerine eğitim aldığını anlatan Tuğcan Yapıcı, "Orada piyanonun akortlama eğitimini aldım. Birçok kuruma akort yapmaya gidiyorum. Hayatım piyanoların bakımlarıyla geçiyor. Akort işi, birtakım sesleri dinleyerek ve aletler yardımıyla yapılıyor. Bunun için belirli bir müzik birikimi de gerekiyor" dedi.
"Öğrenci yetişmiyor"
Mesleğinin eskisi kadar revaçta olmadığına değinen piyano ustası, bu alanda öğrencilerin de yetişmediğini vurguladı. Öğrencilik döneminde okullarında hurda piyanoların olduğunu ve bunlarla piyanoların akordunu öğrendiklerini söyleyen Yapıcı, "Bu iş için kobaya ihtiyaç var. Eski piyanolara ihtiyaç var ki boza boza yapalım. Öğretmenler eşliğinde 'böyle yaparsanız şu sonuçla karşılaşırsınız' gibi bir yol göstericinin olması gerekiyor. Okulu bitirmeyen kişiler işi nasıl öğrenir bilemiyorum" diye konuştu.
"Konservatuar olmasaydı da ben bir şekilde tamirciydim"
Piyano tamiri için Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerine gittiğini ifade eden Yapıcı, şunları kaydetti:
"Piyanoya bir kere bile akort yapsam o piyano artık benim piyanom oluyor. Müzik bir yetenek. Çocukken bazı korolarda yer aldım, solistlik yaptım. Hep konservatuar kazanma isteğim vardı. Müzisyenim diyemedim çünkü tamir yeteneğim vardı. İlk bisikletimi ve teknemi kendim yaptım. Ben el yeteneğiyle doğmuşum ve bunu istiyordum. Konservatuar olmasaydı da ben bir şekilde tamirciydim. Müzik yeteneğiyle de bu pekişti. Bunlar çocukken fark edilmesi gereken şeyler."
"Nereye gidersem mesleğim benimle geliyor"
Çocukluğunda, vefat eden dedesinin kendisine bahçedeki el işlerini yaptırdığını anlatan Tuğcan Yapıcı, "Böyle yetişince ben de kendimi geliştirdim. Dedem bana 'senin el yeteneğin, müzik yeteneğin var' derdi. Mesleğimi dedem sayesinde açığa çıkardım. Konservatuarda birçok bölüm vardı. Gezinirken atölyedeki tamir aletlerini gördüm. Direkt bu bölümü istedim. Dedemle de bunu paylaştım. O da bana 'el yeteneği her zaman iş yapar' dedi ve beni destekledi. Ben de kendimi bölümün içinde buldum. Dünyanın neresine gidersem gideyim bu meslek benimle geliyor. Ülkemi seviyorum, yurt dışına gitmeyi düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Eğlence için video çekti, fenomen oldu
Sosyal medyada binlerce izlenen videosunun ortaya çıkma hikayesinden bahseden Yapıcı, "Bir uygulamada kurduğumuz grup aracılığıyla birbirimize, yolda yaşadığımız ilginç durumları atıp gülüyorduk. Benim attığım videoyu da arkadaşlarım sevdiği başka arkadaşlarıyla paylaşmış. Video çekildikten yaklaşık 1 buçuk yıl sonra her sosyal medyada yayılmaya başladı. Yola gidiyorduk ve birikmiş çok fazla işim vardı. Ben de stresliyim. Yemek yiyecek vaktim olmadı. O esnada tabelalara bakıyorum. Çok büyük bir tabela gördüm. Burada 'aradığım çorba vardır' diye düşündüm. İçeriye girince sadece mercimek olduğunu öğrendim ve hüsrana uğradım. Normalde o kadar agresif değilim. Bunun üzerine arkadaşlar gülsün diye bir video çektim ve bütün Türkiye gülmüş oldu" açıklamalarında bulundu. - İZMİR