Haberler

Mesiad Genel Kurulu Yapıldı

Abone Ol

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin'deki Çalışmaları Sivil Toplum Örgütlerinin Katılımı ile Yürüttüklerini Belirterek, "Hepimizin Amacı Mersin'i Daha İyi Noktalara Taşımak" Dedi.

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin'deki çalışmaları sivil toplum örgütlerinin katılımı ile yürüttüklerini belirterek, "Hepimizin amacı Mersin'i daha iyi noktalara taşımak" dedi.

Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (MESİAD) 10. Genel Kurulu, dernek binasında yapıldı. Tüzük gereği iki dönemdir başkanlığı yürüten Mustafa Güler'in aday olmadığı genel kurul sonunda yapılan seçimlerde, MESİAD Başkanlığı'na seçime tek listeyle giren Ali Doğan seçildi. MESİAD Toplantı Salonu'ndaki genel kurula; Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, AK Parti Mersin Milletvekili Ömer İnan, MHP'li milletvekilleri Mehmet Şandır ve Behiç Çelik, CHP Mersin Milletvekilleri İsa Gök ile Vapa Seçer ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile üyeler katıldı.

Toplantıda konuşan Vali Hüseyin Aksoy, artık kamu yönetiminde ve yönetim anlayışında farklılıklar ortaya çıkmaya başladığını, yönetişim anlayışının daha ön plana çıktığını belirtti. Sivil toplum örgütleriyle iç içe birlikte yönetim anlayışının çok daha önemli bir hale geldiğini kaydeden Aksoy, "Mersin'de de biz, sivil toplum örgütleriyle iç içe, onların görüşlerini de dinleyerek, alacağımız kararlarda onların kararlarını alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hepimizin amacı; Mersin'i daha iyi noktalara taşımak. Bu boyutu ile baktığımızda Mersin, yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla daha iyi noktalara taşınacak" diye konuştu.

Özellikle önümüzdeki süreçte Mersin'in vizyonunun ne olacağı konusunda Mersin'de bir "RIS Projesi"nin uygulamaya konduğunu ve bu konuda belirli bir aşamaya gelindiğini ifade eden Aksoy, "Burada Mersin'in bütün kurumları bir araya gelerek, Mersin'in önümüzdeki süreçteki vizyonunun ne olacağı konusunda bir fikir birliği ortaya koydu. Sonuçta burada 3 sektör ortaya çıktı. Nedir bunlar? Tarım ve tarıma dayalı sanayi, lojistik ve turizm. Mersin hedefini ortaya koymuştur ve bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürecektir. Lojistik platformu ile ilgili master planı yapılması hususunda Dış Ticaret Müsteşarlığımız kaynak ayırdı ve önümüzdeki günlerde lojistik master planı yapılacak. Tarım master planı ve turizm master planı yapılmasıyla ilgili biz 2008 yılı için İl Özel İdaresi bütçesine ödenek koyduk ve 2008 yılında Mersin'in turizm master planı ile tarım master planı hazırlanacak. Mersin'in sorunları yok mu? Tabii ki var. Bu sorunların çözülmesi için de bu tür sivil toplum örgütleri ve devletin örgütlenmesi var. Hepimiz bir tarafından tuttuğumuzda, bu sorunları çözme noktasında önemli bir mesafe alacağız" şeklinde konuştu.

Mersin'in sorunlarının bugün ortaya çıkmış sorunlar olmadığını, yıllardır devam eden ve biriken sorunlar olduğunu vurgulayan Aksoy, "Bunların başında gelen ise aşırı göç alması ve bu göçün de sorun olarak devam etmesi. Bu eğitimde, sosyal yaşantıda ve diğer alanlarda karşımıza çıkıyor. Eğitimde çok önemli yol alındı. Sivil toplum örgütleri ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın desteği ile mesafe kaydettik. Sağlıkta da benzer çalışmalar yapıldı ve devam edecek. Özellikle kente göçle gelen insanların, kente entegrasyonu çok önemli. Toplu Konut İdaresi ile işbirliği içinde Akdeniz Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Ve Kentsel Dönüşüm Projesi'ni başlatma yönünde önemli bir aşamaya geldik. Kent ile bu göçle gelen insanlarımızı entegre etmek ve onların daha iyi bir ortamda yaşamlarını sürdürecek projeleri hayata geçirme sorumluluğumuz var" dedi.

Özellikle turizm noktasında Mersin'de gerçekten önemli çalışmalar yapıldığını dile getiren Aksoy, şöyle devam etti:

"En önemlisi Mersin'deki sivil toplum örgütleri ve insanların, bu konuda 2 yıl önce göreve başladığımdan bu yana bakış açısında farklılıklar ve iyi noktaya geldiklerini düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl 3 yeni turizm merkezi ilan edildi, daha önce 5 tane vardı. Tarsus-Seyhan Projesi, sadece Mersin'i değil, Doğu Akdeniz'i hareketlendirecek bir proje. Tahsisi yapıldı, tam kazma vurulacak iken Anayasa Mahkemesi'nden verilen bir iptal kararı ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın değerlendirmelerine göre Danıştay'ın halen iptal kararı geçerliliği olduğu için yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Öyle zannediyorum ki, Turizm Bakanımız da geçtiğimiz günlerde ifade etti, mart ayında yeni bir kanunla orman arazilerinin turizme tahsisini öngören düzenleme yapıldıktan sonra turizm yatırımlarının sadece Mersin için değil, Türkiye'deki tıkanan önü tekrar açılacak ve Mersin için çok önemli gördüğümüz bu proje hayata geçirilecek." MESİAD Başkanı Güler'in, Mersin kıyılarına balık çiftliği kurulması çalışmalarının turizmi baltalayacağı yönündeki eleştirilerine de yanıt veren Aksoy, bu konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Tarım Bakanlığı, su ürünleri sektörünün gelişmesini istiyor. Tabii ki, bir sektörün gelişmesini sağlarken diğer sektörlere de zarar vermemek gerekiyor. Son süreçte Mersin kıyılarında balık çiftliği kurulması ile ilgili yüzlerce müracaatın olduğunu öğrendik. Benim daha önce Muğla'da görev yapmış olmamdan dolayı, Muğla'da balıkçılık sektörünün sorunlarını, turizm sektörü ile olan çatışmalarını çok yakından bilen bir yönetici olarak Mersin'de de bu sıkıntıların yaşanmaması gerektiğini düşündük. Bu kapsamda Ankara'da valiler toplantısında Çevre ve Orman Bakanımıza bu sıkıntıları aktardık. Muğla'da yaşanan sıkıntıların Mersin'de de yaşanmaması adına su ürünleri sektörünün gelişebileceği potansiyel alanların belirlenerek 1/100.000'lik Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı'nda bunların işlenmesi gerektiğini söyledik. Sayın Bakan da büyük bir titizlikle konuyu gündeme aldı ve bu kapsamda çalışmalara başladı. Geçtiğimiz günlerde Mersin'de bu konuda bir toplantı düzenlendi. Buradaki temel yaklaşım, balıkçılık sektörünün diğer sektörlere zarar vermeden o alanların belirlenmesiydi. Mersin'in, Muğla'nın yaşadığı sorunları yaşamaması adına bir yaklaşım sergiledik. İlgili kurumlar ve temsilcilerinin katıldığı toplantıda, bu alanlar daraltıldı ve biz bunun 1/100.000'lik Çevre Planı'na işlenmesini bekliyoruz. Özellikle turizmi geliştirmeye yöneldiğimiz bir dönemde bunun da ortaya çıkması, turizme zarar verir endişemizi ilgililerle paylaştık. Mersin'deki yaptığımız ve yapmakta olduğumuz çalışma bunun tedbirinin alınmasıdır ve bakanlığımızın da bu konuda ciddi bir çalışması vardır. Bölgede eğer bu kurulacaksa, sorun yaşatmayacak şekilde kurulmasıdır." MHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır da, konuşmasında TSK'nın ülkenin güvenliğini sağlamak için sınır ötesi kara harekatı düzenlediğini hatırlatarak, bu kahramanlara destek kampanyası başlatılması önerisinde bulundu. Şandır, "Bu sadece TSK'nin değil, hepimizin meselesidir. TSK'nin sınır ötesinde bölücü terör örgütüne karşı verdiği bu harekatın milletçe desteklenmesi için bir destek kampanyası başlatılmasında büyük fayda görüyorum" dedi.

Muhalefet partisinin bir üyesi olarak konuşmalarında zaman zaman tenkit ifadelerinin yer aldığını kaydeden Şandır, "Ama bunun şöyle anlaşılmasını istiyoruz; bizler yapılanlarla yetinmemeliyiz, Türkiye daha iyi noktalarda olmalıydı, Mersin daha iyi noktalarda olmalıydı diye düşünüyoruz. Kendimize bir gelecek vizyonu koymalıyız. Türkiyemiz yeni bir bin yılın başında bana göre geçmiş dönemlerden çok daha şanslı bir dönem yaşıyor. Bir sürü olumsuzluklardan söz edebiliriz, ama şunu ortaya koymak lazım, bir sorun varsa bu sorunu biz çözeceğiz. Türkiyemiz yeni bir yüzyılın başında belki de bin yılın en şanslı dönemini yakalamış bulunuyor. Şimdi bu siyasi iktidar bu siyasi istikrarın gücüyle, ülkenin geleceğini tanzim etmek gibi bir sorumluluğu var. Bugün hala Mersin gibi bir yerde işsizlikten konuşuluyorsa, demek ki bir yerlerde eksiklik var. İşte bu yanlışlığı tespit edip, birlikte düzeltmeliyiz" diye konuştu.

MESİAD Başkanı Mustafa Güler ise, konuşmasında piyasadaki daralmadan söz etti. Çok güçlü bir hükümet olduğunu, siyasi bir istikrarın yakalandığını ve ekonominin de düzgün yürümesi gerektiğini dile getiren Güler, "Ama bakıyoruz ki, geçen yıldan başlayan ve bu yıl da devam eden bir daralma var, talep daralması var. Bu daralma, insanların ihtiyaçlarını erteleme biçimine yansıyor. Tabii ki bunun dış etkenleri olabilir, ama bu iyileştirilmiş ortamda bunun bir şansa dönüştürülmesi gerekir. Çünkü koşullar buna uygun. Ancak ortada bir terslik var, fakat adını koyamıyoruz. Giderek mala olan talebin daralması stoğa çalışılması ve bir süre sonra işletmelerin kendini kapatarak artık çalışamaz hale gelirken, yığınlarca işçinin çıkarılması muhtemeldir. Peki bu kader midir, değil. Ortamın bu kadar uygun olduğu bir dönemde ekonominin çok güçlü olması gerekiyor. Çünkü dünyanın en iyi faizini ödüyoruz. Sıcak paranın kaçması için de bir sebep yok. Bütün bunlara rağmen piyasada bir daralma var. Bütün bunlar ortadayken geçenlerde bir yasa daha çıktı. Aslında doğru bir yasadır, ücretlerin bodroya yansıtılması konusu. Çünkü piyasadaki kayıt dışılığın ortadan kaldırılması burdan geçiyor. Ama bu yasa ile birlikte eş zamanlı çıkması gereken bir yasa daha vardı. Biz işadamları bağırıyoruz 'Küresel ekonomide biz bu koşullarda rekabeti devam ettiremeyiz' diyoruz. Kamu yükleri çok yüksek. SSK primleri çok yüksek. İşte biz bunun da aşağı çekilmesini bekliyorduk. Bu nedenle hükümetimizden talebimiz, işletmeler üzerindeki vergi yükünü de aşağı çekmeleridir" dedi.

Konuşmaların ardından Mustafa Güler'e yönetim kurulu üyelerince hazırlanan çini işlemeli tabak Vali Hüseyin Aksoy tarafından verilirken, tek listeyle gidilen seçimlerde MESİAD Başkanlığı'na Ali Doğan seçildi.

(HK-MT-E) 23.02.2008 18:05 TSİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title