MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu İzmir'de 'Evet' Turunda
Referandum çalışmaları kapsamında İzmir’in Aliağa ilçesi ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, "15 Temmuz sonrasındaki süreci ülkenin bekasına yönelik büyük tehdit olarak yorumladık ve sorumluluk aldık.
Referandum çalışmaları kapsamında İzmir'in Aliağa ilçesi ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, "15 Temmuz sonrasındaki süreci ülkenin bekasına yönelik büyük tehdit olarak yorumladık ve sorumluluk aldık. Milliyetçi Hareket Partisinin derdi başkanlık sistemine geçiş değil, Cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarının net olarak hukuki yönden belirlenmesi ve bu sınırlarda hareket edilmesidir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Aliağa ilçesini ziyaret etti. MHP Aliağa İlçe Teşkilatı ile birlikte kente referandum ziyaretleri yapan Tanrıkulu, süreci değerlendirdirdi. Tanıkulu, "Bizim için parti olarak FETÖ darbe teşebbüsü milattır; tavrımız, tarzımız, siyasetimizin üslup ve mesajları bu ihanetin öncesi ve sonrasıyla elbette aynı olması beklenmemelidir" dedi. 15 Temmuz sonrasındaki süreci ülkenin bekasına yönelik büyük tehdit olarak yorumladıklarını ve sorumluluklar aldıklarını ifade ederek, "15 Temmuz'da görülmüştür ki; vatan, devlet ve istiklal kaybı an meselesi olmuş ve işgalin eşiğinden dönülmüştür. Ülke yönetimdeki durumun yasal hale gelmesi, devletin süratle anayasal yörüngeye çekilmesi, devlet-millet uyumunun temin ve tahkim edilmesini bu yüzden destekledik ve bunun sonucunda süreç başladı. Milliyetçi Hareket Partisinin derdi başkanlık sistemine geçiş değil, Cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarının net olarak hukuki yönden belirlenmesi ve bu sınırlarda hareket edilmesidir. Hukukun üstünlüğü hayata geçirilmediği takdirde, demokrasinin dikta rejimlerine, otokrasilere dönüşeceği muhakkaktır. Bu yüzden partimize muhalefet edenlerin gerçek niyeti ortaya tam bu zamanda çıkmakta, hukuksuzluğun sürmesini istemeleri kendi yaklaşımlarını gözler önüne sermektedir. Şu temel husus gözlerden kaçmamalıdır; ülkemizin için bu kadar karmaşık plan ve sorun varken, devletimiz güçlü olmazsa, yönetimde fiili-hukuki karmaşa sürdüğü sürece Türkiye Cumhuriyetinin 1923 ruhuyla bu ağır şartlar altında devamı söz konusu olamayacaktır. Bu ağır ve büyük tabloyu çıkar gözetmeden 'Evet' diyerek, gösterebilmek bu kesime verilecek en anlamlı cevap olacaktır" şeklinde konuştu. - İZMİR