Ms Tedavisinde Fizyoterapi Uyarısı
Toplumda sıklıkla karşılaşılan ve tarihte 150 yıldır sırrı çözülmeye çalışılan MS hastalığının tedavisinde fizyoterapi ve rehabilitasyonun önemine dikkat çekildi.
Toplumda sıklıkla karşılaşılan ve tarihte 150 yıldır sırrı çözülmeye çalışılan MS hastalığının tedavisinde fizyoterapi ve rehabilitasyonun önemine dikkat çekildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) Yüksekokulu ile İzmir Multilp Skleroz Derneği'nin işbirliğinde düzenlenen "1. Multipl Skleroz'da Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Sempozyumu" İnciraltı Sağlık Yerleşkesi'nde başladı. FTR Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sema Savcı, İzmir Multipl Skleroz (MS) Derneği Başkanı ve DEÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Egemen İdiman'ın ev sahipliğinde, Prof. Dr. Bilge Kara ve Prof. Dr. Sevgi Özalevli'nin Sempozyum Başkanlığında gerçekleştirilen etkinlikte, son yıllarda toplumda sıklıkla karşılaşılan ve tarihte 150 yıldır sırrı çözülmeye çalışılan MS hastalığının tedavisinde fizyoterapi ve rehabilitasyonun önemine dikkat çekildi.
İki gün sürecek sempozyumun açılışında konuşan İzmir MS Derneği Başkanı ve DEÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Egeman İdiman Multlp Skleroz (MS) konusunda Türkiye'nin ilk sivil örgütü olduklarını ifade etti.
150 YILDIR SIRRI GİZLİ HASTALIK
MS'in sadece bir hastalık değil, kendi içinde bir çok legal ve sosyal sorunu barındıran önemli bir sosyal olgu olduğunu ifade eden İdiman, "MS150 yıldan beri bilinen hastalık, bir dedektif öyküsü. Bütün sırlarını gizleyen önemli bir hastalık. Genç erişkinlerde görüyoruz. Sıklığı kadınlarda giderek artıyor. Genetik ve çevresel etmenler bir arada rol oynuyor. Ülkemizde kesin olmayan verilere göre 35 bin civarında MS'li hasta var. MS'le uğraşan bütün nörologların bildiği bir cümle şudur; her tanı almış MS'liye karşı bir de tanı almamış MS'li vardır. Bir kişinin hastalığı değildir, bütün aileyi sosyal açıdan etkileyen bir ailenin hastalığına dönüşür. Yaşam boyu sürer" diye konuştu.
Bir grup hastada MS'in kronik özürlülüğe gidebildiğini anlatan İdiman, hastalığın belirtileri arasında hedefe uzanırken ortaya çıkan ellerde titreme, gözlerde istem dışı hareket ve konuşma bozukluğunun olduğunu söyledi.
"MS HASTALIĞI ÖLDÜRÜCÜ DEĞİLDİR"
Hastalığın nedeni ve kesin tedavisinin henüz bilinmediğine de işaret eden Prof. Dr. Egeman İdiman, şunları söyledi: "Dünyada yaklaşık 2,5 milyon civarında MS'li var. Bu çok yüksek bir grup. Çok genç yaşta, yaşamın en önemli adımında ortaya çıkıyor. Mesleklere yeni başlanıyor, evlilikler yapılıyor, ilk bebekler doğuyor ve çat kapı bir gün karşınıza MS çıkıyor. Son yılların da risk faktörü olarak sigara, obezite ve tuz öne çıkıyor. MS ne zaman başlar hiçbirimiz bilmiyoruz. Olayın ilk başlangıcından itibaren bazı kriterleri karşılıyorsa o olaya MS'miş gibi bakıyoruz ve tedavi ediyoruz. Bir gün tek ya da çok belirti ile başlıyor. Bütün sistemlere ait belirti veriyor ve taklit etmediği hiçbir nörolojik hastalık yok. Sık gördüğümüz ve en önemli yakınmalardan biri görme bulanıklığı, çift görme. Denge kaybı, yürüme güçlüğü, kasılmalar olabilir ve giderek hastayı sandalyeye bağlayabilir. Baş dönmesi, bulantı, kusma, konuşma bozukluğu, unutkanlık, dikkat sorunları MS'te gördüğümüz belirti ve bulgular. Başlangıçta küçük orandaki bulgular giderek artıyor, hastanın yaşam kalitesi bozuluyor. Ancak hastalık öldürücü ve bulaşıcı değildir. "
MS HASTALIĞINDA ÇOK YÖNLÜ TEDAVİ
DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sema Savcı da MS tedavisinin bütünleyici yaklaşımları zorunlu kıldığını ve fizyoterapinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "MS tedavisinde, bir çok meslek disiplininin bir arada olması gerekiyor. Fizyoterapi, rehabilitasyon alanında da farklı alanlarda anabilim dallarımızla tedaviye katkıda bulunuyoruz. Hem nörolojik rehabilitasyonda hem kardiyo pulmoner alanında MS'li hastalarla iç içe tedavilerimiz sürüyor. Yüksekokul olarak sivil toplum örgütleri ile çalışmayı önemsiyoruz."
Sempozyum Başkanları DEÜ FTR Yüksekokulu Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilge Kara ve Kardiyo Pulmoner Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Özalevli de MS hastalarına mümkün olduğu kadar daha çok faydalı olma paralelinde sempozyumu hayata geçirdiklerini, klinisyenler ve nörologlar ile ortak bir dil konuşarak hastalara en yararlı yaklaşımları sunmak için bir araya geldiklerini ifade etti.
Sempozyumda MS'li ve MS gönüllülerinden oluşan MS Derneği Halk Dansları Ekibi de zeybek gösterisi ile büyük alkış aldı. - İZMİR