Muğla'da Figen Çoban'ın Öldürülmesi ile İlgili Davanın Duruşması Ertelendi… Baba Haydar Çoban: "Adalete Güveniyorum"
Muğla’nın Yatağan ilçesinde 40 yaşındaki Figen Çoban’ın eşi tarafından öldürülmesi ile ilgili davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşma, 19 Aralık’a ertelendi. Figen Çoban’ın babası Haydar Çoban, duruşmanın ardından; “Adalete güveniyorum. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istiyorum” dedi.
ESMA TURAN
Muğla'nın Yatağan ilçesinde 40 yaşındaki Figen Çoban'ın eşi tarafından öldürülmesi ile ilgili davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşma, 19 Aralık'a ertelendi. Figen Çoban'ın babası Haydar Çoban, duruşmanın ardından; "Adalete güveniyorum. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istiyorum" dedi.
Muğla Yatağan'a bağlı Yeşilbağcılar Mahallesi'nde Figen Çoban'ın öldürülmesi ile ilgili davanın ikinci duruşması Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya; Figen Çoban'ın eşi tutuklu sanık Mehmet Emin Ata Çoban, kayınbiraderi S.Ç., tutuksuz olarak yargılanan kayınvalidesi H.Ç. ile Çoban'ın ailesi ve tanık A.R.K katıldı.
13 Temmuz'da yapılan ilk duruşmada; Çoban ailesinin koruma altında tutulan altı ve dokuz yaşlarındaki çocukları SEGBİS aracılığı ile pedagog eşliğinde mahkemeye ifade vermişti.
"PSİKOLOJİM BOZULDU, TAHLİYEMİ TALEP EDİYORUM"
Bugün yapılan ikinci duruşmada savunması alınan Figen Çoban'ın eşi Mehmet Emin Ata Çoban, "Ben olay anında evde bile değildim. Psikolojim bozuldu, 7 aydır çocuklarımı göremiyorum. Psikolojik tedavi görüyorum. Olay saatinde evde bile değildim. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Tanık olarak dinlenen A.R.K. ise şunları söyledi:
"Olay günü sabah ben saat 08.30'da Mehmet Emin Ata Çoban'ı aradım. 'Ne yapıyorsun, oturalım muhabbet edelim' diye. 'Çarşıya gidecek misin' dedim. 'Gideceğim' dedi. Daha sonra ben yaya olarak TOKİ'den Dağdibi'ne, markete gittim. Ben markete gittiğimde o marketteydi. Halinde bir gariplik vardı, tedirgindi. 2-3 dakika konuştuk. Sonra ona telefon geldi. Acil bir şekilde marketten çıktı. Ben arkasından seslendim, 'bir şey mi var' diye. Bana cevap vermedi. Aracına binerek gitti. Marketin sahibi, kardeşi Mehmet'i aradı. Ama telefona cevap vermedi. Ben daha sonra kardeşi S.Ç.'yi aradım. 'Bir şey mi var, ağabeyin apar topar çıktı, gitti' dedim. S.Ç. de bana, 'Yengem intihar etti' dedi."
Mahkeme, Figen Çoban'ın eşi Mehmet Emin Ata Çoban ile kayınbiraderi S.Ç.'nin tutukluluklarının devam etmesine karar verdi. Mehmet Emin Ata Çoban'ın akıl sağlığının tespiti için adli tıpa sevkine ve üç hafta gözlem altında tutulmasına karar verdi. Duruşma 19 Aralık 2023 tarihine ertelendi.
"TANIK, TEMİN EDİLMİŞ TANIKTIR"
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Çoban ailesinin avukatı Kemal Ertuğrul, duruşmada dinlenen tanıdığın, "temin edilmiş tanık" olduğunu söyledi. Ertuğrul, şöyle konuştu:
"Bu duruşmada beklenenin dışında bir durum söz konusu değil. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Aynı zamanda sanık Mehmet Emin Ata Çoban'ın adli tıpa sevkine karar verildi. Akıl sağlığının yerinde olmadığına dair gözlenen hiçbir bulgu olmamasına rağmen usul gereği bu talep kabul edildi. Mahkeme bu raporun sonucunu bekliyor. Bu raporun sonucunun da nasıl geleceği aşikardır. Bu süreci bekleyeceğiz. Fakat bu süreç sonunda da sanıkların iddianame ve dosya kapsamında en ağır cezayı alacaklarını umuyorum. Bu celsede dinlenen tanığın, temin edilmiş tanık olduğu belli. Tanığın, mahkeme başkanında sorduğu sorulara önce 'evet' sonra 'belki' demesinden de belli. Tanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettik. Mahkeme belki dile getirmedi ama 'Şikayetiniz varsa Cumhuriyet Savcılığına başvurun' şeklinde de bir görüş vardır. Temin edilmiş tanık olduğu, orada bulunmadığı ve gerçekleri de söylemediği son derece açık. Yargılamaya da bir etkisinin olacağını düşünmüyorum."
Figen Çoban'ın babası Haydar Çoban ise "Adalete güveniyorum, ağırlaştırılmış müebbet hapis almasını istiyorum" dedi.
Duruşmaya katılan CHP Muğla İl Kadın Kolları Başkanı Aysun Korkut ise adliye önünde şu açıklamayı yaptı:
"Figen, 21 Ocak günü yanmış bir şekilde evin kapısının önünde ölü olarak bulundu. ve maalesef evde bir sürü insan varken kimse görmemiş. İlk aldığımız bilgilerde intihar dendi ama kendini yakmak isteyen birisi kafasından aşağıya yanıcı madde dökse ayaklarına kadar iner. Fakat Figen bulunduğunda belden aşağısında hiç yanık yokmuş. Bu yüzden diyoruz ki bu bir sıradan ölüm değil, bu bir kadın cinayetidir. Her ne olursa olsun hiçbir kadın, hiçbir insan, hiçbir canlı ölümü hak etmez. Varsa bir suç yargılanır ve cezasını alır.
"YAŞAMLARIMIZA, HAKLARIMIZA VE HAYALLERİMİZE PRANGA VURULMAK İSTENİYOR"
Biz kadınlar bugünümüzün ve yarınımızın tehdit altında olduğunu biliyoruz. Yaşamlarımıza, haklarımıza ve hayallerimize pranga vurulmak isteniyor. Dün Zeynepler, Pınarlar, Sedefler için mücadele verdik. Bugün Figen için buradayız. Tüm mücadelemiz yarın Ayşeler Fatmalar da ölmesin diye. Ama bilsinler ki birbirimize sahip çıkarak, dayanışarak haklarımıza sahip çıkacağız. Yaşamlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Ülkemizin bir İran olmasına, bir Afganistan olmasına asla izin vermeyeceğiz. Gelecek kadınların elinde yükselecek inancıyla birleşerek dayanışarak mücadeleye devam."
NE OLMUŞTU?
Yatağan'a bağlı Yeşilbağcılar Mahallesi'nden 21 Ocak'ta, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayan S.Ç., yengesi Figen Çoban'ın öldüğü ihbarında bulunmuştu. Çoban'ın cenazesi, incelemenin ardından Muğla Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti. Gözaltına alınan eşi Mehmet Emin Ata Çoban ve kayınbiraderi S.Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Savcılığın talimatı üzerine şüpheliler Mehmet Emin Ata Çoban, S.Ç, H.Ç. ve V.S. gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Mehmet Emin Ata Çoban, S.Ç. ve H.Ç. çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince "Kasten öldürme" suçundan tutuklanmış, V.S. ise serbest bırakılmıştı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca Figen Çoban'ın 21 Ocak'ta ölümüne ilişkin hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede, maktulün eşi, kayınvalidesi ve kayınbiraderine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, şüpheli V.S. hakkında ise 5 yıl hapis cezası istenmiş ve iddianame kabul edilmişti.
Yargılamanın ilk duruşması, 13 Temmuz'da Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılmıştı.
