Muğla Taşıyıcılar Kooperafiti Başkanı: Devlet, Yolcu ve Yük Taşımacılığı Yapanlardan Aldığı Vergi Kalemlerini Şartlar İyileşene Kadar Askıya Almalı
Muğla 54 Nolu Otobüsçüler ve Minibüsçüler, Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi 2. Başkanı Ümit Karataş, akaryakıta gelen zamlar, kasko, sigorta giderleri ve araç muayene ücretleri gibi birçok giderle uğraşan şoför esnafı adına konuştu. Karataş, "En azından ticari araçlarda yolcu ve yük taşımacılığı yapanlardan vergi kalemlerini, şartlar iyileşene kadar devletimizin askıya alması gerekiyor. İnşallah bu konuya değinir ve çözüm üretirler" dedi.
ESMA TURAN
Muğla 54 Nolu Otobüsçüler ve Minibüsçüler, Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi 2. Başkanı Ümit Karataş, akaryakıta gelen zamlar, kasko, sigorta giderleri ve araç muayene ücretleri gibi birçok giderle uğraşan şoför esnafı adına konuştu. Karataş, "En azından ticari araçlarda yolcu ve yük taşımacılığı yapanlardan vergi kalemlerini, şartlar iyileşene kadar devletimizin askıya alması gerekiyor. İnşallah bu konuya değinir ve çözüm üretirler" dedi.
Son günlerde benzin ve motorin fiyatları indirim ve zam haberleriyle değişkenlik gösterirken motorinin litre fiyatı dünkü 2 lira 50 kuruşluk indirimin ardından bugün de 84 kuruş düştü. Muğla 54 Nolu Otobüsçüler ve Minibüsçüler, Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi 2. Başkanı Ümit Karataş, yapılan indirimlerin maliyet giderlerine bir yarar sağlamadığını söyledi.
"İLİMİZİN COĞRAFİ KONUMU ÜCRETSİZ TAŞIMA YAPMAYA UYGUN DEĞİL"
Ümit Karataş, şunları söyledi:
"Bir yıl önce motorinin fiyatı 7 liraydı. Son bir yıl içinde biz, motorinin 30 küsur liraya yükseldiğine şahit olduk. İndirimler inşallah kalıcı olur, önümüzdeki dönem artmaya devam etmez. Tabii ki 2,5 lira indirim yaşandı ama bu, bizim maliyet girdilerimizde çok da kayda değer bir yarar sağlamadı. Devlet, sosyal devlet ise vatandaşına birtakım sosyal imkanlar sağlar. Buna bir itirazımız yok. Ancak karşı çıktığımız ya da yanlış olduğunu düşündüğümüz şekli var uygulamanın. İlimizin coğrafi konumu, pozisyonu, durumu, bizim mevzuatın tarif ettiği şekilde ücretsiz taşıma yapmaya uygun değil. Çünkü bizim ilimiz Türkiye'nin en geniş birkaç ilinden birisi. 13 bin kilometre kareye yakın alan genişliğine sahip bir il.
"ÜCRETSİZ TAŞIMANIN ALTINDAN KALKAMIYORUZ"
Mevzuat, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeler Kanunu'nu, ilin tamamını, her metrekaresini şehir içi olarak değerlendiriyor. Bizce bu hatalı. Ücretsiz ulaşım yapılabilir, yapılması da gerekir. Sosyal devlet bunu yapmalıdır. Yüzlerce kilometrelik yollarda ücretsiz taşıma yapıyoruz. Bunun, son dönemdeki maliyet artışından sonra arazide ekonomik olarak sürdürülebilirliği kalmadı. Biz, artık ücretsiz taşımanın altından kalkamıyoruz. Araçlarımızı sübvanse edemez hale geldik. 2014 yılında ilimiz büyükşehir oldu, 2016 yılında ulaşımda dönüşüm projesi hayata geçirildi ilimizde. Biz ulaşımda dönüşüm projesine imza attığımız tarihte araçlarımızdan ücretsiz olarak faydalanacak toplumsal grup sayısı 11 civarındaydı, bu sayı bugün 20'den fazla ve artarak devam ediyor. Bu meselenin arazi, ekonomik zorluklar nedeniyle uygulanabilirliği kalmadı. 5216'nın makul bir şekilde yeniden değerlendirilmesi, şehir içi tarifenin yeniden yapılması gerekiyor. Bu hizmet, şehir içlerinde toplumsal gruplara verilsin ama iller arası karayolları üzerinden sağlanan taşıma hatlarında bunun yapılması mümkün değil artık. Biz, altından kalkamıyoruz.
"VATANDAŞLARA DA SIKINTILAR DOĞURDU"
Sadece ücretsiz ulaşım değil, mesele şu; şehir içi taşımacılık dayatması birtakım sıkıntıları da beraberinde getirdi. Vatandaşlara bazı sıkıntıları doğurdu. Bu uzun güzergahlarda şehir içi taşımacılığın gereği olarak ayakta yolcu taşımacılığı yapıyoruz artık. Bazı araçların 20'den, 30'dan fazla ayakta yolcu alma izinleri var. Bu güzergahlarda Sakar rampasını biliyorsunuz, coğrafi yapıyı, yolların durumunu biliyorsunuz? Ayakta yolcu taşımak doğru değil bence. Taşıma kanunu tarifinde bagaj taşımacılığı yok. İlin ulaşım ihtiyacı, bagaj taşımacılığının yasaklandığı bir ulaşım tipine uygun değil. Bizim ilimize tatil yapmaya gelen insanlar var. Bu insanlar valizleri ile geliyorlar. Bu valizleri taşımama gibi imkanımız yok.
"İNANILMAZ BİR MALİYET ARTIŞI VAR"
Bizim maliyet kalemlerimizdeki artış sadece akaryakıttan ibaret değil. Araçlarımızın teknik bakım maliyetleri inanılmaz arttı. 2020 yılında bin lira civarında yaptırdığım kaskoyu, 2021 yılında bin 900 lira civarında, neredeyse iki katına yaptırmışım. 2022 yılının şubat ayında aynı araca 3 bin 700 liralık kasko sigortası yaptırdım. Bu artışlar sadece sigortalarda ya da araçlarımızın yakıtlarında yaşanmadı. Biz, lastikleri 4-5 katına ulaşan rakamlarla almaya çalışıyoruz. Teknik arıza giderleri de aynı şekilde ve devlete olan yükümlülüklerimiz de arttı. Biz, bu artışların tümünü de vatandaşlarımıza yansıtmadık, zaten yansıması taraftarı da değiliz. İnsanlar bir süre sonra toplu taşıma araçlarını da kullanamaz hale gelecekler. İnanılmaz bir maliyet artışı var. Çok sıkıntılıyız."
"BU HİZMET DURMA NOKTASINA GELECEK"
Karataş, konuşmasının sonunda yetkililere seslenerek şunları söyledi:
"Benim devlet yetkililerimizden ricam şu; lütfen Anayasa'nın 173. maddesini artık gündeme getirsinler. Anayasa'nın 173. maddesi der ki 'Devlet, esnafını koruyucu, kollayıcı tedbirler almakla yükümlüdür'. Biz, artık kendi işimizi yapamaz hale geldik. Korkarım 3-5 ay sonra bu hizmet durma noktasına gelecek. Lütfen birtakım iyileştirmeler yapılsın. Önce 5216'daki şehir içi tarife yeniden düzenlensin. Ondan sonra ticari taşıtlardaki akaryakıta uygulanan ÖTV, KDV, vergi kalemleri askıya alınsın. Maliyet artışı Türkiye genelindeki tüm vatandaşlarımıza yansıdı. Nakliye maliyeti arttıkça pazarcı esnafının fiyatı da arttı. Bu da vatandaşlarımıza yansıdı. En azından ticari araçlarda yolcu ve yük taşımacılığı yapanlarda vergi kalemlerini şartlar iyileşene kadar devletimizin askıya alması gerekiyor. İnşallah bu konuya değinir ve çözüm üretirler."