Neü'de Ulusal Egemenlik ve Demokrasi Paneli
Nevşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından '23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Demokrasi' konulu panel düzenlendi.
Nevşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından '23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Demokrasi' konulu panel düzenlendi.
Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi konferans salonunda düzenlenen ve Üniversite Rektör Vekili Prof. Dr. Çetin Pekacar, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Seyfeli, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Alper Aslan, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Oğuz, akademik ve idari personelin yanı sıra öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği panele, Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, Doç. Dr. Yasemin Doğaner ve Doç. Dr. Yonca Anzerlioğlu panelist olarak katıldı.
Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, "Türk Demokrasinin hikayesi Senedi İttifakla başlayan, Tanzimatla gelişen ve 1876 Kanuni Esasisiyle şekillenen bir parlamentodur. Daha sonra ise 1908'de partilerin olduğu, çok partili siyasi hayatın yaşandığı süreç, kesinti ve sonrasıdır. Mütareke sonrasında padişah için vatan başka şey ifade ederken, Anadolu'daki hareketi yürütenler için vatan Misak-ı Milliyeyi ifade ediyor. Padişah için bağımsızlık önemsenmezken, Anadolu'daki hareketi yürütenler ise bağımsızlık esas alınıyor. Demokrasi için baktığımızda yine Padişah için parlamento yoktu. Oysa ki Anadolu'daki hareketlilik Amasya'dan başlayarak, Erzurum ve Sivas'ta alınan kararların meşrulaştırılması için çalışmıştır. Bu kongrelerin önemi İstanbul'un işgaliyle anlaşılmıştır." dedi.
Atatürk İnkılaplarının topluma yansıması ve toplumda algılanışına değinen Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Doğaner, "1923'te kurulan Cumhuriyetin ardından siyasi bir takım gelişmeler, yerini zaman içerisinde hukuk, eğitim, sosyal alan gibi pek yeniliğe terk etmiştir. Şapka kanunu, kılık kıyafet kanunu, hafta sonu tatili ve dini kurumların kaldırılması gibi çıkarılan kanunların toplum üzerinde değişik etkileri olmuştur. Bunun yanında soyadı kanunun çıkarılmasıyla birlikte soy isimlerin verilmesinde Türkçeye büyük önem verilmiş ama bazı istismarlar da ortaya çıkmıştır. Hafta sonu tatili kanununda ise Osmanlı'da Cuma günü olan hafta tatili hafta sonuna alınmıştır." diye konuştu.
'Osmanlıdan itibaren Cumhuriyetli Gayri-Müslim Türk vatandaşları' konusunda katılımcıları bilgilendiren Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yonca Anzerlioğlu ise, "Azınlıklar her zaman olduğu gibi günümüzde de gündemde. Osmanlı'da azınlıklar millet dediğimiz bir sistem içerisinde yer almaktaydı. Bu sistem dini bir sistem üzerine oturtulmuş bir sistemdi. Bu millet sistemi kendilerine büyük nimetler vermiş, azınlıklar kültürel ve sosyal faaliyetlerini bu sistemle rahatlıkla sürdürebilmişlerdir. Türkiye'nin özellikle üzerinde durduğu bir unsur vardır ki, bizim ülkemizde Kürtler Türkiye'nin kurucu unsurudur. Kürtler azınlıklar değildir. Azınlık olarak görülenler ise gayri Müslimlerdir. Eğer ki bugün dendiği gibi Türkiye Ermeni soykırımı yapmış olsaydı, bugün hayatta kalmış ne bir Rum, ne bir Ermeni ne de başkaları kalırdı. Türk tarihinde böyle bir şey yoktur." şeklinde açıklamalarda bulundu.
Panel sonunda panelistlere, katılımlarından dolayı teşekkür plaketi verildi. - NEVŞEHİR