Niğde Baro Başkanı Av. Hüseyin Demirbilek;
Niğde Barosu Başkanı Av. Hüseyin Demirbilek, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtına çelenk sundu.
Niğde Barosu Başkanı Av. Hüseyin Demirbilek, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtına çelenk sundu.
Niğde Valisi Necmeddin Kılıç, Baro Başkanı Hüseyin Demirbilek ve avukatların katıldığı çeelenk sunma töreninde konuşan Baro Başkanı Avukat Demirbilek, avukatların bağımsız savunmayı temsil ettiklerini ve bundan vazgeçildiği gün hukuktan da vazgeçilmiş sayıldığını söyledi.
Başkan Demirbilek, "Avukatlar yargı sistemlerinde halkın hukuk güvenliğini sağlayan en önemli kişilerdir. Ancak dünyadaki pek çok ülkenin aksine ülkemizde avukatlık mesleği ne yazık ki hak ettiği yerde değildir. Avukatlar sürekli bir mücadelenin içerisine itilmekte adalet mekanizmasının en önemli parçası kısıtlı imkanlarla mesleklerinin gereğini yerine getirmeye çalışmaktadır. Eğer bu ülke hukuk güvenliği istiyorsa, adaletin en az hatayla gerçekleşmesini diliyorsa, avukatların mesleklerini rahat ve bağımsız bir şekilde yapmalarını sağlamak için gereken tüm düzenlemeleri yapmalıdır. Her fırsatta yargının kurucu unsuru olduğumuz ve kamu görevi yaptığımız vurgulanırken, çok kolay şekilde soruşturma izinleri verilmekte adeta kurucu unsursunuz ama size güvenmiyoruz dercesine önümüzdeki engeller kaldırılmamakta yargının diğer kurucu unsurlarına tanınan haklar avukatlara tanınmamaktadır." diye konuştu.
Avukatların can güvenliğinin bulunmadığını belirten Baro Başkanı Demirbilek, "Pek çok meslektaşımız görevleri sırasında saldırılara maruz kalmaktadır. Bu saldırılarda öldürülen avukat sayısı da her yıl artmaktadır. Avukatlar can güvenlikleri için silah ruhsatı almak istediklerinde ise diğer kamu görevlilerinin aksine harç alınmaktadır. Durum icap ettiğinde kamu görevlisi sayılan avukatlık duruma göre de serbest meslek kabul edilmektedir." dedi.
Demokratik hukuk devletlerinde yargılama faaliyetinin merkezini savunma hakkı oluşturur diyen Demirbilek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir yargılama içinde avukat yoksa ya da varlığı özümsenmemiş ise adil yargılamadan bahsedemeyiz. Ne yazık ki Yargının diğer kurucu unsurları yanında avukatlara kesinlikle üvey evlat muamelesi bile yapılmıyor olması son derece üzücü ve hukuk devleti adına da kaygı vericidir. Hukukçu kimliği taşıyan bir insanın güvenilir olup olmaması taşıdığı sıfatla ilgili değildir. Bazı örneklerden yola çıkarak önlem alma ihtiyacı hissedilmesi avukata önlem alma şeklinde anlaşılıyor ve uygulama bu yönde gelişiyorsa hukuk sistemi katlediliyor demektir. Eğer örneklerden yola çıkarak hukukun evrensel ilkelerine rağmen kesin çözümler üretmek istenirse mahkemelerinde cumhuriyet savcılıklarının da kapılarına kilit vurulması icap eder ki elbette bu kabul edilemez bir anlayış olur. Yetkili ve görevli kişilere sesleniyoruz. Avukatların adalete daha iyi hizmet vermesi önündeki engelleri kaldırmalısınız. Bunu daha güvenilir bir hukuk düzeni için yapmalısınız. Türkiye' de Barolara " adalet komisyonlarında temsil edilme hakkı" verilmemesi yargısal sorunların çok da önemsenmediğini düşündürmektedir. Adalet hizmetlerini alan halkın bu hizmeti alırken yaşadığı sıkıntıları en iyi bilenler avukatlardır."
Avukatların sorunlarının çözümü için yetkililere seslenen Demirbilek açıklamasını şöyle sürdürdü, "Yetkililerimizi sorunların daha çabuk tespiti ve çözümün verimli şekilde sağlanması için avukatların Adalet Komisyonlarında temsil edilmeleri hususunda düşünmeye ve adım atmaya davet ediyoruz diyen Demirbilek; " Pek çok konuda süratle yasal düzenlemeler yapıldığı halde yıllardır avukatlık yasasında bir düzenleme yapılamamıştır. Arabuluculuğu bile sınava bağlayan sistem 2009 yılındaki Anayasa Mahkemesi kararının gereğini hala yapmamıştır. Türkiye' den başka avukatlığın sınavsız yapılabildiği bir ülke bulunmamaktadır. Bugün sayı 90 bini geçmiştir. Bu durum bizler kadar vatandaşlarımızı da doğrudan etkileyecektir. Meslekte sayı arttıkça ister istemez nitelik düşmektedir. Ne yazık ki bilimsel yapısıyla yükseköğretimi planlaması beklenen Yükseköğretim Kurulu başvuran her üniversitenin talebini kabul ederek neredeyse her ilde bir hukuk fakültesi açılmasına ön ayak olmuştur. Kurulan fakültelerin pek çoğunda öğretim elemanı da bulunmamaktadır. Bu tam bir fiyasko ve öğrenciler için ise trajedidir. Yargının çözülmeyi bekleyen artık bizlerin çözülürken göremeyeceğimiz inancına kapıldığımız daha pek çok sorunu olduğunu biliyoruz. Yıllardır da konuşuyoruz. Daha da konuşacağız. Her yıl 5 Nisanlarda aynı sorunları konuşmak ancak bir sonraki 5 Nisana kadar bir arpa boyu yol alınmadığını görmek çok üzücü. Ama bizler hukuka inanıyoruz. Mücadele etmeye devam edeceğiz. İnancımızı mücadele azmimizi kaybetmeyeceğiz." ifadelerini kullandı. - NİĞDE