Haberler

O Gün Kiliseleri Silah Deposu Yapanlar, Bugün Silahları Camilere Dolduruyor"

Abone Ol

Bursa Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Milli Türk Talebe Birliği tarafından Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘’101. Yılında İnancın Zaferi Çanakkale’’ programına Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Profesör Doktor Ebubekir Sofuoğlu ve Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu konuşmacı olarak katıldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Milli Türk Talebe Birliği tarafından Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "101. Yılında İnancın Zaferi Çanakkale" programına Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Profesör Doktor Ebubekir Sofuoğlu ve Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Milli Türk Talebe Birliği Bursa İl Başkanı Samet Enes Öztürk, 99 yaşına giren Milli Türk Talebe Birliği'nin tarihe ve topluma karşı görev ve sorumluluğunun farkında olduğunu söyledi. Panelin gerçekleşmesine katkı koyan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye teşekkür eden Öztürk, gençliğin omuzlarındaki yükün hiç olmadığı kadar büyük ve çetin olduğunu söyledi. Panelde Bursa Büyükşehir Belediyesi adına söz alan Muhsin Özlükurt ise Çanakkale bilincini yaşatan Milli Türk Talebe Birliği'ne, programa katılım gösteren Bahadıroğlu ve Sofuoğlu ile öğrencilere teşekkür etti. Özlükurt, "Sizler şanslı nesillersiniz, bizler öğrenciliğimizde böyle panellere seminerlere hasret kalırdık, bu tür organizasyonları yapmanın imkanı yoktu" dedi.

BUGÜN SİLAHLARI CAMİLERE DOLDURUYORLAR

Orhan Karaağaç'ın moderatörlüğünde başlayan programda ilk sözü alan tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu, "Çanakkale, birlik ve beraberliğin adresidir. Kazanılan zafer bir sonuçtur. Çanakkale, aynı değerler uğruna şehit düşen, Türk'ün, Kürt'ün, Laz'ın, Çerkez'in, Arnavut'un, Arap'ın, kısacası Osmanlı insanın hikayesidir" diye konuştu. Çanakkale zaferinde yaşananların bugünde benzer bir senaryo ile karşımıza çıktığını ifade eden Bahadıroğlu, "O günlerde Osmanlı'yı Anadolu tabutuna çivilemeye kalkan güçlerin bugünde karşımızda varlıklarını sürdürdüğünü görüyoruz. O gün kiliseleri silah deposu yapanlar, bugün ise silahları camilere dolduruyor" dedi.

"OSMANLI OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYA BİLİYOR, BİZ KABUL ETMİYORUZ"

"Bu millete Lozan yetmez, Anadolu yetmez" diye konuşan Bahadıroğlu, "Biz hiç emperyalist olmadık ancak tespihin ipi koptu, İslam dünyası savruldu. Filistin topraklarındaki Yahudi devletinin faali İngiltere'dir. Gönlünüzü, fikrinizi, kalbinizi Filistin'den, Musul'dan, Kerkük'ten çekmeyin. Osmanlı ruhunu yaşatmanın bir yolunu bulmalıyız. Yeni Osmanlı devleti kuralım anlamında söylemiyorum ancak bizim Osmanlı olduğumuzu tüm dünya biliyor bir biz kabul etmiyoruz" diye konuştu. Çanakkale'nin aziz kahramanlarının bu milletin içinden çıktığını ifade eden Bahadıroğlu, Seyit Onbaşı'nın iman kuvveti ile azim ve kararlılığı ile düşmanı nasıl dize getirdiğini de anlattı. Tarihi gerçekleri inkar etmek suretiyle tarihi yazan kahramanlara sataşmak, yeni bir moda akımı galiba diyen Bahadıroğlu, "Güya, Çanakkale Zaferi'ne ilişkin olarak anlatılan kahramanlık destanları efsaneden ibaretmiş. Ochean, Seyit Onbaşı'nın sırtında taşıdığı 250 kiloluk top mermilerinden biriyle batmamış. Mermi "meçhul" bir yerden gelmiş. Bir televizyon tartışması sırasında, "Seyit besmele ile topu ateşledi" dediğimde muhatabım allak-bullak olmuş, "o kargaşada insanın aklına besmele gelir mi?" diye tepki göstermişti! Anında şu cevabı verdim: "Sizin gibi besmelesizler dışında, herkesin aklına gelir!" Seyit'in, 250 kilodan daha ağır top mermilerini nasıl taşıyıp namluya sürdüğünü "Besmelesiz beslemeler" açıklayabilirler mi?" diye konuştu.

ÇANAKKALE BİR RUHTUR, OSMANLI'NIN ZAFERİDİR

Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Profesör Doktor Ebubekir Sofuoğlu ise Çanakkale zaferine ilişkin bilinmeyen gerçekleri anlattı. Çanakkale Savaşı'na Osmanlı topraklarının dışından birçok insanın gönüllü olarak katıldığını söyleyen Sofuoğlu, bu insanların Osmanlı saflarında savaşa katılmasının zafere inanmışlığın sonucu olduğunu belirtti. Sofuoğlu, "Çanakkale bir ruhtur, Osmanlı Medeniyeti'nin Zaferidir" diye konuştu. Bazı tarihçilerin, "Çanakkale geçilmiş, biz fazla abartıyormuşuz" şeklinde açıklamalarına da sert çıkan Sofuoğlu, "Çanakkale geçilmiş" iddiasında bulunanların 16 Mart 1921'de İngilizlerin, Çanakkale'den geçerek gemilerini Dolmabahçe Sarayının önüne yanaştırmalarını gerekçe gösterdiklerini kaydetti. Sofuoğlu, "Bu olay, birileri için Çanakkale'nin geçildiği anlamına geliyor ancak bu mütarekeden sonra yaşandı. Onlar da mütareke için girdi, izin verdik öyle girdiler. 18 Mart 1915'te girmiş olsalardı Çanakkale Misak-ı Milli sınırları içerisinde olmazdı. Şimdi bir kez daha söylüyorum. Çanakkale geçilmedi. Geçildi diyerek ecdada haksızlık yapmasınlar" diye konuştu.

"ÇANAKKALE'DE İNSAN BEDENİ GALİP GELDİ"

Çanakkale cephesinin 1.Dünya Savaşı'nın 6 cephesinden biri olduğuna dikkat çeken Sofuoğlu, tek kalıcı zaferin yaşandığı cephenin de Çanakkale olduğunu söyledi. Zor oyunu bozar diyen Sofuoğlu " Kimileri Çanakkale zaferini hafife alıyor ancak, Çanakkale'de insan bedeni, demir, mermi, barut ve son derece ileri teknoloji ile savaştı. Savaşın galibi ise insan bedeni oldu" diye konuştu. Çanakkale zaferinin dünya tarihindeki önemine de dikkat çeken Sofuoğlu " Bence Çanakkale zaferi, bir Fransız ihtilali, Doğu Roma'nın yıkılışı hatta İstanbul'un fethi kadar önemlidir çünkü Çanakkale geçilseydi, Rusya'da çarlık devam edecekti, komünizm Avrupa'ya Almanya ve İngiltere'ye sıçrayacaktı" diye konuştu.

Programın sonunda Bahadıroğlu ve Sofuoğlu Milli Türk Talebe Birliği öğrencileri ile günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi. - BURSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Sakarya Üniversitesi Recep Altepe Yerel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title