Onun hayattaki tek aşkı "Mery"
Onun hayattaki tek aşkı "Mery" Ailesi kalem tutmasını istedi, o fırça tuttu Her şeyden vazgeçti Mery'nin Sanatı'ndan vazgeçmedi Ordu'nun Ünye ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Meryem Erhan, çocukluk yıllarında başarmak istediği resim aşkını yenerek evinin bahçesinde ve odasında çeşit çeşit...
Onun hayattaki tek aşkı "Mery"
Ailesi kalem tutmasını istedi, o fırça tuttu
Her şeyden vazgeçti Mery'nin Sanatı'ndan vazgeçmedi
ORDU - Ordu'nun Ünye ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Meryem Erhan, çocukluk yıllarında başarmak istediği resim aşkını yenerek evinin bahçesinde ve odasında çeşit çeşit tuvaller yapmaya başladı.
İlçenin Yüceler Mahallesi Kalafat Sokak'ta yaşayan Meryem Erhan, Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü'nü bitirmesinin ardından ailesinin isteğiyle Ordu'da muhasebe bölümünü okumaya başladı. Yıllardır içinde kalan hayallerini farklı mesleklerde istemeyen Erhan, Ordu'da okuduğu üniversitesini 3 ay sonra bırakarak ressam hayalinden vazgeçmedi. Aradan geçen yıllar sonra kendisini daha da geliştiren Meryem Erhan, hedefinin "Mery'nin Sanatı" adı altında büyük bir sergi açmak olduğunu söyledi.
"Evimi sanat odasına çevirdim"
Hobi olarak başladığı ve 8 yıldır resim aşkına devam eden çocuk gelişimi mezunu 26 yaşındaki Meryem Erhan, "İş bulma sıkıntısı olduğu için kendi iş yerimizde muhasebe bölümünde çalışıyorum. Onun haricinde en sevdiğim mesleğim olan resimle ilgileniyorum. Sipariş alıyorum yaptığım çalışmalarla alakalı. Zaten ilk hobi olarak başladım. Daha sonra yaptıklarıma ilgi ve alaka çok olunca bunu ticarete döktüm. Şu an tabii daha çok hobi olarak yapıyorum. Çünkü kendimi daha fazla geliştirdikçe daha fazla ticarete dökmek istiyorum. Evimi sanat odasına çevirdim ve sanat odam var. Kendimi evimizin hem bahçesinde hem evimin içerisinde çeşitli boyalarla sanatımı geliştirmeye çalışıyorum" dedi.
"Resim hayalim bir panoyla başladı"
Resim öğretmeninin yaptığı çalışmayı sınıfta panoya asılmasıyla hayallerinin başladığını ifade eden Meryem Erhan, "İlkokulda hocamızın hep bizlere resim yapalım demesini beklerdim. O zamanlarda hocamız yaptığım her resmin güzel olduğunu söyler ve teşvik ederdi. Tabii bu durum bende daha çok istekli olmaya yönlendiriyordu. Sonra bir gün resim yaptığımda hocam resmimi beğendi ve sınıfın panosuna astı. O günkü duygu beni bu günlere çok teşvik etti. Bu resim aşkımın ilk hocamın panoya asmasıyla başladığına inanıyorum. Yine boş kaldıkça okulda elime kalem alır bir şeyler boyalar veya çizerdim. Yani kendimi bildim bileli hayatımın her anlamında resim yapmaya çalışıyorum. Bu çalışmalarımı ileriye dönük geliştirerek sürdürmek istiyorum" diye konuştu.
"Ailem bu yeteneğimin farkında değildi"
Ordu'da üniversiteyi yarıda bırakarak resim hayalinden vazgeçmemesi sonrası ailesinin de yeteneğini sonradan fark ettiğini söyleyen Erhan, "Liseyi bitirdikten sonra ailem hem işimizin ticari gereği beni üniversiteye muhasebe bölümüne yolluyorlardı. Ailem o zamanlarda benim bu yeteneğimin çok farkında değildi. Tabii hala o zamanlarda içimde bir uhde olduğu için liseden mezun olduktan sonra Ordu'da üniversitenin muhasebe bölümüne gittim. İçimde bir istek olmadığı için üç ay sonra bıraktım okulumu. O gün ben kendime sadece resim sanatımla alakalı ilerleyeceğimi söyledim. Üç sene boyunca resim öğretmenliğine hazırladım. İmgesel karakalemde biraz eksikliğimin olduğunu hissettim. Bununla alakalı 2 sene kadar bir eğitim aldım. Başarılı olamadıktan sonra kalemimi, fırçamı elime aldım ve kendim çizmeye başladım. Çünkü herkesin öğretmeni önce kendisidir diye düşünüyorum. Yaptığım tuvallerin hepsi benim için çok ayrı ve çok önemlidir. Duygu ve düşüncelerimi tamamen 'Mery'nin Sanatı' diyebileceğim bir tuvaller ortaya koymak istiyorum" şeklinde konuştu.