PTT Emekçileri İş Barışını Bozuyor
Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan, PTT'nin hukuksuz ve keyfi uygulamalarla iş barışını bozduğunu ve emekçilerin yaşamını çekilmez hale getirdiğini söyledi. Balcan, PTT emekçilerinin yoksulluk sınırının altında maaş aldığını ve sürekli baskılarla huzurunun ve sağlığının bozulduğunu belirtti.
(VAN) - Haber- Sen Genel Başkanı Mesut Balcan, " Ptt ; hukuksuz ve keyfi uygulamalarla iş barışını bozarak, emekçiler için iş yerini ve mesaiyi çekilmez hale getirmiştir. Sürekli hale gelen baskılar emekçilerin huzurunu ve sağlığını bozmaktadır. PTT emekçileri yoksulluk sınırının çok altında açlık sınırına yakın maaş almaktadır" dedi.
Haber- Sen Genel Başkanı Mesut Balcan, örgütlenme çalışmaları kapsamında Muş, Bingöl, Hakkari, Bitlis, Van ve ilçelerini ziyaret etti. Balcan, Van'da yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
"Mesaiyi çekilmez hale getirmişlerdir"
"PTT; hukuksuz ve keyfi uygulamalarla iş barışını bozarak, emekçiler için iş yerini ve mesaiyi çekilmez hale getirmiştir. Sürekli hale gelen baskılar emekçilerin huzurunu ve sağlığını bozmaktadır. PTT emekçileri ENAG ve BES-AR'ın verilerine göre 69 bin TL'ye ulaşan yoksulluk sınırının çok altında açlık sınırına yakın maaş almaktadır. Artan enflasyon karşısında geçinemeyen emekçiler, kiralarını ödeyemez, çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılayamaz, kendisinin ve ailesinin sağlıklı beslenmesi için gerekli olan gıdayı bile alamaz duruma gelmiştir. Posta dağıtıcısı emekçiler uzun süredir sayı dayatması ve isteği dışında cumartesi çalıştırma baskısıyla karşı karşıya kalmaktadır. Tüccar hesabı, kar-zarar ve vatandaşı müşteri gören mantığın kamu kurumlarında yeri yoktur. 184 yıllık kurumun nasıl keyfi ve hukuksuz biçimde yönetildiği PTT emekçileri tarafından iyi biliniyor. 7201 Sayılı Tebligat Kanununa göre tebligatın taşeron eli ile yapılmayacağı mahkeme kararı ile sabit iken Van PTT Başmüdürlüğü'nde hukuksuzluğa imza atarak taşeron firma emekçilerine tebligat yaptırmaktadır.
"İşyerlerindeki personel eksikliği"
Van PTT Başmüdürlüğü ve bünyesindeki bütün işyerlerinde personel eksikliği hat safhadadır. Van'daki PTT şubelerinin çoğunda tek memur veya norm kadrosunun çok altında personel ile çalışılmaktadır. Birçok iş yerlerinde güvenlik personeli, temizlik personeli veya firma personeline görev tanımı dışında gişe işlemleri yaptırılmaktadır. Van PTT Başmüdürlüğü'nde sendikal ayrımcılık mevcuttur. PTT Başmüdür yardımcılığına görevlendirilen eski Birlik Haber-sen Şube Başkanı tarafından aranarak sarı sendikadan istifa eden posta emekçilerine baskı kurularak istifalar geri çekilmektedir. Sendikalar talim, terfi, atama bürosu olamaz. Hangi sendika ve idareciler bu vaatleri verip sendikal üyelik teklifi yapıyorsa suç işlemektedir. Yöneticiler kurumdaki yetkilerini, emekçilerin özgür iradelerini kullanarak sendikalara üye olup veya çekilme hakkını kullanmaları üzerinde baskı unsuru olarak kullanamazlar. Bu suçtur aynı zamanda bu ahlaksızlık ve çürümüşlüktür. Bütün başmüdürlükler sarı sendika ve yancısının yuvası olmuştur. Başmüdürlüğe atananların sarı sendikalarının üyesi olması tesadüf müdür? Elbette tesadüf olmadığını bütün PTT emekçileri bilmektedir.
"Acilen kadrolu personel alımına gidilmeli"
PTT acilen ihtiyaca göre yeterli kadrolu personel alımına gitmelidir. İş barışını bozan farklı statüdeki çalışma şekillerini kaldırarak, tüm çalışanlar kadrolu tek statüde birleştirilmelidir. Acilen liyakat esaslı, şeffaf ve objektif görevde yükselme sınavları açılmalıdır. Son yılarda yapılan liyakatsiz görevde yükselme unvanlarını geri çekilmelidir. Çalışanlara insanlık onuruna yakışır çalışma ortamları sunulmalıdır. Artan ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak yoksulluk sınırının üstünde bir maaş verilmelidir. Anayasa, yasa ve mahkeme kararlarını yok saymaktan vazgeçilmelidir. Cumartesi çalışması rutin bir çalışma şeklinden çıkarılmalıdır. Mücadelemiz tüm emekçiler içindir. Emeğimizi yok sayan, güvencesiz çalışma koşullarını dayatan, iş barışını bozan baskı mobbing ve ayrımcılığa karşı tüm emekçileri KESK Haber-Sen de mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Kendini hukuktan üstün görenler şunu iyi bilmeli ve anlamlıdır. Bizler kapıkulu değil, kamu hizmeti veren emekçileriz."