Saadet Partisi Eylül Ayı İl Divan Toplantısını Yaptı
Saadet Partisi (SP) Eylül ayı Malatya İl Divan Toplantısı’nı yaptı toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay, "Emperyalistler ülkemizin üzerinde kirli bir oyun oynamaktadırlar" dedi.
Saadet Partisi (SP) Eylül ayı Malatya İl Divan Toplantısı'nı yaptı toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay, "Emperyalistler ülkemizin üzerinde kirli bir oyun oynamaktadırlar" dedi.
Canbay yaptığı konuşmasında, "Bütünüyle batı, emperyalistler ülkemiz ve milletimiz üzerinde çok kirli bir oyun oynamaktadırlar. Bu terör olaylarını kınamak, teröre karşı olmak, terörü lanetlemekle ilgili yasal çerçeve içerisinde gösteriler, yürüyüşler, protestolar yapılabilir. Kırmadan dökmeden yeni cinayetler işlemeden, kardeşi kardeşe düşürecek fitnelere alet olmadan terörün her türlüsü lanetlenebilir. Bununla ilgili her türlü toplantı ve yürüyüşler yapılabilir. Eğer komşu komşuya kin duyarsa düşmanlık içine girerse ülkemizde etnik milliyetçilik, ırkçılık tetiklenirse körüklenirse, bunun için yeni fitne tohumları ortaya atılırsa bilelim ki Irak, Suriye ne hale gelmişse Allah korusun bu toprakları da bu ülkeyi de o hale getirmek isteyen şer güçlerin oyununa gelmiş oluruz.
Bu süreci kısır siyasi çekişmelerin aleti olarak görmek, terörden beslenerek oy ve siyasi çıkar avcılığı yapmak da en az terör kadar tehlikeli ve zararlıdır. Özellikle terörle mücadele için etkin güvenlik tedbirlerinin alınmasını ve her türlü ırkçılığa karşı milletimizin uyandırılması gerektiğine inanıyoruz. Her türlü ırkçılık sosyal bir hastalıktır. Bu gün Ortadoğu'da İslam coğrafyasında iki fitne özellikle dış mihraklar tarafından gündeme getiriliyor. Bunlardan bir tanesi ırkçılık diğeri de mezhepçiliktir. Bu gün yine Suriye'de Irak'ta yaşadıklarımız bu iki fitnenin tuzağına düşen kardeşlerimizin birbirlerinin kanını döktüğünü, şehirlerin yok edildiğini insanların ülkelerinin terk ettiğini görüyoruz. Türkiye'yi de bu duruma düşürmek için planlar yapılıyor. Ama biz milletimizin sağduyusuna ve ferasetine güvendiğimiz için inşallah bu ülkemizin topraklarında bu durumların olmayacağını ümit ediyoruz.
İster PKK İster İŞİD İster DHKP-C olsun bütün bunlar birer taşeron örgüttür. Bunlar maşadır. Önemli olan bunların arkasındaki güçlerin deşifre edilmesidir. Bilinmesi ve onların planlarının bozulmasıdır. Bugün basiret, feraset ve hidayet ortaya koyma günüdür. Bugün kardeşliğimizi pekiştirme, iyilikte yarışma günüdür. Bugün oyunları bozma günüdür. Çünkü yarın çok geç olabilir. Bölgemizde yaşadığımız bütün sıkıntılardan bizimde kurtulabilmemiz için kardeşliğimizin pekiştirilmesi her şeyden daha çok önemlidir. Saadet Parti'miz ülkemizin birlik ve beraberliğinin teminatıdır. Milli Görüş 43 yıldan beri karşılaştığı her türlü haksızlığa, her türlü hukuksuzluğa karşı ülkemiz kendine yapılan saldırılara karşı her zaman sağduyu ile hareket etmiştir.
Hepinizin hatırladığı gibi iktidarın başbakanlığını alan Refah Parti'miz haksız ve hukuksuz şekilde kapatıldığı o zaman merhum liderimiz Profesör Doktor Necmettin Erbakan televizyonlarda şu seslenişte bulundu. Refah Parti'miz haksız olarak kapatılmıştır. Ancak bu hadise tarihin seyri içinde bir nokta kadar önemsizdir diyerek, hem parti teşkilatını, hem toplumu hem de tabanımızı sükünete aklı selime ve sağduyuya davet etmiştir. Biz bütün milletimizle her türlü sıkıntılı dönemlerde tahriklere kapılmadan kardeş kavgasına sala düşmeden bu birlik ve beraberliğimizi korumaya tekrar davet ediyoruz.
Biz 78 milyonun kardeşliğini ilen eden bir teşkilatız. Çünkü bizi kardeş yapan Cenab-ı haktır. Bizi Allah kardeş yapmıştır. Bu kardeşliğimize kimse zarar vermemelidir. Bizim kardeşliğimizin temeli sevgidir, şefkattir ve kardeşliktir. Gayemiz de yeryüzünde dünyada ve ülkemizde hak ve adalete dayalı bir düzen karmamızdır.
Bir seçim arifesindeyiz. Tabi bu terör olaylarının sıcaklığı içerisinde daha sonra değerlendirme yapmayı düşünüyoruz. Ama çok özet olarak şunu arz etmek istiyorum. Saadet Parti'miz mevcut partilerin değil bu bozuk düzenin alternatifidir. Bu düzen sömürü soygun zulüm ve köle düzenidir. Bu günkü terörün kaynağı da bu düzenin bizatihi kendisidir. Eğer bu sistem okullarında kendi evlatlarına 'Müminler kardeştir' duygusunu kazandırabilseydi bugün hiç kimse bir kardeşinin kanını dökmezdi. Eğer bu sistem 'ırkçılık ayağımın altındadır' prensibini bu milletin evlatlarına eğitimiyle kazandırsaydı bu gün bu milletin evlatları bu sıkıntıları yaşamayacaktı. Eğer bu sistem önce ahlak ve maneviyata dayalı, milli manevi ve ahlaki değerlerimizi kazandırsaydı bugün bu endişelerden bu korkulardan bu çatışmalardan uzak olurduk.
Saadet Partisi'nin içinde bulunmadığı bir meclisin Türkiye'nin sorunlarını çözmesi mümkün değildir. 1 Kasım seçimleri de bunun için bir fırsattır. Bildiğiniz gibi bu seçimlere tek başımıza girmek için bir hazırlık içindeyiz. Ancak bir süreden beri AK Parti ile bazı dostlar tarafından böyle bir seçim işbirliğinin zarureti, mecburiyeti gündeme getirilmiştir. Biz koltuk kavgası, koltuk sevdası için değil, maddi menfaatler ve çıkarlar için değil 15-20 arkadaşımızı meclise göndermek için değil, mecliste bir grup kurarak, mecliste bu milletin hakkını en iyi şekilde savunmak için böyle bir işbirliğine hazırız. Yeter ki milletimizin menfaati ve geleceği söz konusu olsun. Bunun için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Hiçbir zaman bu milletin ahlaki manevi ve milli değerlerinden asla taviz vermeyerek 1 kasım seçimlerinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini temenni ediyoruz" dedi.
SP İl Başkanı Mehmet Asiltürk ise, "Ülkemizde son günlerde adeta düğmeye basılmış gibi artan terör olayları ateş düştüğü yeri yakıyor. İnşallah bu olaylar bir an önce son bulur diye ümit ediyoruz. Ama bu olayların son bulması içinde Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne olduğunu arzın mevudun ne olduğunu büyük İsraillin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bataklık kurutulmadan sivrisinek bitmez. ve bu maşa gibi kullanılan PKK'nın Türkiye den bir an önce uzaklaştırılması gerekir. Bunların lojistik desteğin kesilmesi gerekir ki ancak terör olayları sona erer. Bildiğiniz üzere 7 Haziranda yapılan seçim mecliste 4 Partinin girmesini sağladı. Ama maalesef meclise giren 4 Parti ülkenin bugün geldiği soruları göz ardı ederek kendi düşünceleri ile koalisyon ulaştırmadıkları için Cumhurbaşkanı anayasanın kendisine verdiği yetkiyle ülkeyi 1 Kasımda seçimlere götürüyor. Eğer 1 Kasımda yine aynı görüntü çıkarsa şuan ki görüntü o şekilde yine meclis 4 parti olarak temsil edilmesi halinde ve hükümetin kurulmaması halinde insanın aklına acaba 1980 öncesinde meclisin cumhurbaşkanı seçemediği ortamları oluşturup terörü azdırıp ülkede insanları başımıza bunları bitirecek birileri gelmez mi diye bir düşünceye kapılıp birilerine bir görevi tevdi edecek bir durumu oluşturuluyor diye düşünmeden de edemiyorum. Bugün 1980 yılının yıl dönümü biliyorsunuz acaba belli güçler belli odaklar Türkiye'yi buraya mı götürüyor. Siyasi partilerin başında ki değerli genel başkanların siyasetin ülkede sorun üretmek değil, sorunları çözen bir kurum olduğunu düşünerek mutlaka bir çözüm konusunda bir araya gelmeleri gerekir. Milli görüşün tek temsilcisi Saadet Partisi bu seçimlere en uygun şekilde hazırlanıyor. Bugün ki toplantımız seçimlere start vermesi toplantısıdır" dedi - MALATYA