Şanlıurfa'da Fıstığın Verimliliği Tartışıldı
Harran Üniversitesi, 'Antepfıstığı Üretiminden Tüketimine Kadar Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları Paneli'ne ev sahipliği yaptı.
'Antepfıstığı Üretiminden Tüketimine Kadar Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları Paneli' Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Konferans Salonu'nda yapıldı. Toplantıya Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Mutlu, Şanlıurfa İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Uğur Büyükhatipoğlu, öğrenciler ve fıstık üreticileri katıldı.
ÜRETİM FAKTÖRLERİ
Dünyada fıstığın yetiştiği yerler hakkında bilgi veren Harran Üniversitesi, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Ak, ekolojik faktörlerin bu meyve türünün yetiştiriciliğini kısıtlayan en önemli faktör olduğunu söyledi. Ak, "Dünya üretiminin yüzde elliden fazlası İran tarafından üretilmektedir. Bunun ABD ve Türkiye izlemektedir" dedi. Üretimi etkileyen faktörleri sıralayan Ak, "Fıstık sulanmayan koşullarda, kurağa dayanıklı olduğu için, rahatlıkla yetiştirilmektedir. Ancak sulama öteki bir takım uygulamaların iyi yapılaması için ön koşul gibidir. Örneğin budama, gübreleme gibi verimi etkileyen kültürel uygulamaların tam olarak yapılabilmesi için sulamanın uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Ülkemizde fıstık yetiştiriciliğinin gelişmesi için sulamanın üreticilerin eğitimi çok önemlidir. Diğer ülkelerle rekabet edebilmek için sulamanın ve diğer, budalama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele vb. teknik işlemlerin bilinçli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Hasat ve sonrası işlemlerini de modern bir şekilde yapılmasıyla ihracatta da söz sahibi olacaktır.
VALİ GÜVENÇ: FISTIĞIN KATMA DEĞERİN ANTEPLİ YİYOR
Fıstığın hem Urfa hem de Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğun vurgulayan Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, fıstık üretimini daha da arttırmak için Urfa'nın konumunun çok uygun olduğunu söyledi. Vali Güvenç, "Fıstık, Urfa ekonomisi için önemli bir etkinlik. Üreticilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Bu gün çok üreticinin gelmiş olması sevindirici bir durum. Çünkü yazarsın, çizersin, konuşursun iş gelir üreticiye. Üreticinin bu işi sahiplenmesidir. Üreticinin kendisini geliştirmesidir. Bu konuda ciddi eksikliğimiz olduğunu biliyorum. Çok önemli toplantılara üreticilerimiz çok ilgi göstermiyor. Türkiye'nin fıstığının aşağı yukarı yüzde 50'sini biz üretiyoruz. Fıstık önemli bir tüketim maddesi. Eğer işlenirse katma değeri çok yükselen bir ürün. Sadece Urfa için değil; Türkiye için de çok önemli ekonomik bir materyal. Antep'te çok önemli tüccarlarımız var. Onlar uluslararası piyasaya bunları karşılayamıyorlar. Ben bizzat yaşadım. Israrla Tarım Bakanlığı'na pres yaptılar. İthalat yapılsın diye. Biz Tarım Bakanlığı'na söyledik. Siz acele etmeyin, önce çiftçimiz elindeki bu ürünleri değerlendirsin bu fiyata. Ondan sonra ne yapacaksanız yapın dedik. Bu işin kahrını çeken üreticidir. Sanırım bir ithalat izni çıkmadı. Yani fıstık üretimi Türkiye için önemli, sadece Şanlıurfa için değil. Tıpkı bademle ceviz gibi. Fıstık, badem ve ceviz petrolle eş değerdedir. Çünkü Türkiye petrolde de dışarıya ödüyor, fıstık, badem ve cevizin üçte ikisine de para ödüyor. Döviz olarak ödüyor. Urfa'nın birçok yerinde bunun üretimini yapmak mümkün. Manisa'da dağları ıslah edip badem ekiyorlar. Bizim de bu ürünleri Urfa'da yetiştirmeye yönelmemiz lazım. Bu konuda Tarım Bakanlığı'nın veri tabanından yararlanmak lazım. Bu sadece fıstık, ceviz için geçerli değil. Diğer ürünler için de geçerli. Fıstığı biz üretiyoruz; işleyen ve katma değerini yiyen Antepli. Ama diyorum ki, biz niye yapmıyoruz" diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
