Şehit Korucu Ailesinin Feryadı
1997 yılında PKK'lı Teröristlerce şehit edilen korucunun ailesine şehit yakını belgesi verildiği halde hiçbir haktan yararlanamıyorlar.
PKK terör örgütü üyelerince şehit edilen korucu Yaşar Erşek’in ailesi hiç bir haktan yararlanamıyor.
Aile kendilerine “Şehitlik Bilgi Belgesi “verildiği halde hiçbir haktan yararlanamamalarına bir anlam veremiyor ve 16 yıldır devam eden davanın bir an önce sonuçlanmasını bekliyor.
Eruh’un Dikboğaz Köyünde meydana gelen olayda bölücü terör örgütü üyeleri köyün ve jandarmanın kullandığı su kanalını temizlemek üzere Pampınar mevkiinde bulunan korucu Yaşar Erşek ile birlikte 5 köylü vatandaş yaşamını yitirmişti.
Özellikle babası Korucu Yaşar Erşek’in durumunda bir çelişki olduğunu belirten oğlu Ömer Erşek başlattıkları hukuki mücadelenin sürdüğünü belirtti. Yetkililerin babası ve diğer köylülerin su kanalını temizlemeye izinsiz gittikleri iddiasının doğru olmadığını savunan Erşek, bunun doğru olarak kabul edilmesi halinde kendilerine neden Şehitlik Bilgi Belgesi verilmesinin bir çelişki olduğunu söylüyor.
Bu çelişkinin bir an önce giderilmesini isteyen Ömer Erşek”1997 yıllında babamın şehit olduğu yerdeyiz. Yoksulluk ve kimsesizlikten dolayı 7 nüfuslu aileydik kardeşlerimi yetimhaneye teslim ettim. Babam şehit olalı 16 yıl oldu ve halen şehitlik haklarından yararlanamıyoruz. Açtığımız dava 16 yıldır devam ediyor. Babam şehit olduğu halde, bize şehit çocuğu belgesi verildiği halde hiçbir şehit hakkına sahip değiliz. Bütün haklardan mahrumuz, Jandarma, valilik ve diğer tüm devlet dairelerinde şehit çocuğu olarak görünüyor. Ama hiçbir haktan faydalanamıyoruz. Şehit çocuğu olduğumuz için Sosyal Yardımlaşma Vakfından da destek alamıyoruz. Babam şehit olduğundan beri 16 yıldır 7 nüfusla kimsesiz ve yetim büyüdük.
Valilik ve kaymakamlığa şehitlik hakların neden alınamadığımızı sormak için başvuruda bulunduk bize izinsiz olarak gittikleri için haklardan mahrum olduğumuzu söylüyorlar. Vakıf Müdürlüğünden yardım almak için başvuruyorum, resmi devlet sisteminde bana sen şehit çocuğusun şehit ailesisin diye beni şehit ve gazilerin bağlı olduğu kuruma yönlendiriyorlar. Başvuruyoruz, ama haklarımızı alamıyoruz. Diğer taraftan da yardım alamıyoruz. Sorun izinsiz gösterilmiş ama köyden 200 metre uzakta, köyün suyunu yapmak için gelmişler bunun için izine gerek yok. Zaten köylü ve korucularımız buralara izin almadan gelip bağ ve bahçelerinde çalışıyorlardı. Köye yakın olduğu için normalde sıkıntı yoktu. Buraya köyün su kanalını temizlemek için gelmişler çalışma sırasında PKK’lı teröristler tarafından saldırıya uğruyorlar ve orda 6 kişi şehit düşüyor. Şehit olanlar arasından korucu olan sadece babamdı. Yaralı kurtulan bir korucumuz vardı oda ölmüş diye bırakılmış vücuduna 3 kurşun sıkılmış şuan hayatta ve oda bizimle beraberdir.
Madem babam şehit değil ve bize şehitlik hakları verilmiyorsa neden bize resmi şehitlik bilgi belgesi yazısı veriliyor. Eğer şehit çocuğuysam neden diğer şehit aileleri gibi haklarımdan alamıyorum haklarımdan mahrumum ben ve ailem herhangi bir hakka sahip değiliz” dedi.
Şehit eşi Fahriye Erşek, Kürtçe yaptığı konuşmada, eşim şehit olduktan sonra çocuklarıma bakamadım için yetimhanelere teslim edildi. Ben tek başıma komşularımın yardımı ile tek odalı toprak evde geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Devlettin bize eşimin şehitlik haklarını verilmesini istiyorum.
O dönemde de görev başında olan korucu başı Mehmet Emin Erşek’te, Yaşar Erşek ailesinin mağdur olduğunu belirtiyor.
1997 yılında köyün su kanalını yapmaya gelen köylü ve korucu arkadaşlarının teröristlerin baskınına uğradıklarını belirten Erşek, yetkililere seslenerek olayı şöyle anlatıyor“ Şu an baskının yapıldığı yerdeyiz. O gün suyun kanalını temizledikten sonra yemek molası verdiler. Yemek yediklerinde silahları arkalarında sırtlarını köye vererek teröristlerin bulunduğu güzergaha doğru bakıyorlar. Teröristler geldiğinde görmek için, köy tarafından arkalarından etrafını saran 3 terörist ellerinizi kaldırın yoksa sizi öldüreceğiz demeleri üzerine bizim arkadaşlar köy tarafından gelmelerine şaşırıyorlar. İlk önce şaka olduğunu zan ediyorlar. Sonra bakıyorlar gerçekten teröristler silahların otomatiğe alındığını gören arkadaşlar dağılıp kaçmaya başlıyorlar. Teröristler onları taramaya başlıyorlar. İlk atışta biri korucu olmak üzere 6 arkadaşımız şehit düşüyor, bir korucuda ağır yaralı.Silahları duyar duymaz olay yerine koştuk geldik, ilk geldiğimizde 6 arkadaşın şehit olduğunu gördük, çok mermi isabet etmişti, bir korucumuzda karşı taraftaki çalıkların arasına kaçmış ve kurtulmuştu. Bir korucu arkadaşımızda yerde yatıyordu biz onu şehit diye biliyorduk. Göğsüne 3 mermi isabet etmişti. Bizim kalabalığımız duyunca, bizi terörist zan ediyor ve kafasına kaldıramıyor. Benim sesimi duyunca tanıdı ve bize seslendi beni kurtarın diye, hemen gittik onu aldık. Ağır yaralıydı. Bir tane sivil vatandaşımızda vardı oda gençti yaralıydı köye götürürken şehit oldu. Maalesef ayı olayda şehit olan korucumuz Yaşar Erşek, 16 yıldır çocukları şehitlik hakkı almak için mahkemelerde sürünüyor. Mahkeme 16 yıldır devam ediyor. İddiaya göre köylüler suyun kanalını izinsiz temizlemeye gelmişler. Bir vatandaşın veya da korucunun bahçesine tarlasına gitmesi için izin almasına gerek yok. Eğer böyle bir izine gerek varsa bile köyün giriş ve çıkışında nizamiye vardı. Korucumuz ve askerlerimiz nöbet tutuyordu. Giderken onlar zaten nereye gidecekleri biliniyordu. Nizamiyedeki arkadaşlar görmüş karakola haber verilmiş köylüler su kanalını temizlemeye gitmişler diye. Maalesef o günden bu yana şehidimizin çocuklarına herhangi bir hak sağlanamadı. Şehidimizin 6 çocuğu vardı başka kimsesi olmadığı için çocukları yetiştirme yurdunda büyüdü, her yıl olacak diyorlar ama bir türlü dava sonuçlanmadı. Bu çözüm süreci ile artık inşallah bu davada sonuçlanır çocukları şehitlik haklarından yararlanırlar. Ben korucu başı olarak bu korucu arkadaşımızın çocuklarına sahip çıkılmasını istiyorum”
Olayı bizzat yaşayan yaralı kurtulan korucu Mahmut Kaya, olayda yaşamını yitiren arkadaşlarının ailelerinin haksızlığa uğratıldığına inanıyor.
Kaya “ Temizliği bitirdikten sonra biz burada yemeğe başladık. Yemeğimizi yerken duvarın arkasından bir ses geldi. Biz ilk önce bizim korucu arkadaşların bizi korkuttuklarını zan ettik, bir baktık teröristler bize teslim olun diyorlar. Bizde ayağa kalktık. Silahlarını otomatiğe almışlardı. Bizi taramaya başladılar. 6 arkadaşım şehit düştü bana da 3 kurşun isabet etti. O gündür bu gündür şehit arkadaşlarımızın çocuklar sebepsiz yere hiçbir şehitlik hakkından faydalanamıyorlar. Şehit korucu arkadaşımızın çocukların şehitlik haklarından faydalanmasını istiyoruz” dedi.
Olayda yaşamını yitirenler sivil şehit olarak kabul edilerek adları köy meydanında Jandarma tarafından yaptırılan ve üzerine şehitlerin adları yazılı çeşmenin kaidesinde yer almasına rağmen hiçbir haktan da yararlanamıyorlar.
Erşek ailesi bir yandan yargı yoluyla hakkını ararken öte yandan ilgili mercilere dilekçeler vererek hakkını elde etmeye çalışıyor. Başbakanlığa yaptıkları başvurularına cevap olarak İçişleri Bakanlığından gönderilen 29.03 2013 tarih 1658 yazıda konunun incelenmekte olduğu belirtildi.
Haber: Suat BİLİM