Silifke'de İstiklal Marşı'nın Kabulü'nün 95. Yıldönümü Etkinliği
Silifke’de İstiklal Marşı’nın TBMM’de kabulünün 95. yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı gerçekleştirildi.
Silifke'de İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabulünün 95. yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programı gerçekleştirildi.
Silifke Anadolu İmam hatip Lisesi'nin organizesiyle Silifke Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Silifke Anadolu İmam Hatip Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Ali Türe, yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nı anlamak ve anlatmak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmek ve onu bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini kaydetti.
İstiklal Marşı'nın milli mücadelenin destansı bir ifadesi olduğunu ifade eden Türe, "İstiklal Marşı o günlerin heyecanıyla yazılmıştır. Bu yüzden Mehmet Akif: O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. diyerek bu durumu ifade etmiştir ve İstiklal Marşı'nı Safahat'ına almamıştır. Yine İstiklal Şairimizin 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' diye dua etmesi o günlerin, hissiyatımızda ne kadar derin yaralar açtığının ve istiklalimizi kazanmak için ne büyük fedakarlıklar yaptığımızın bir göstergesidir" diye konuştu.
Programda, Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı adlı sunum yapılıp, Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı konulu kompozisyon yazma yarışmasında birinci olan öğrencilerin eserleri okundu. Şiir dinletisinin sunulduğu etkinlikte, dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Ödül töreni sonrası bir konuşmayan İlçe Kaymakamı Şevket Cinbir, "Bu güzel programın hazırlanmasında emeği geçen okul idarecilerimize, öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederim. Bugün İstiklal Marşımızın kabulünün 95. yılını kutluyoruz. Vatan ve millet sevgisinin bağımsızlık ve hürriyet aşkının en güzel ifadesi olan İstiklal Marşımızı bize armağan eden milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u saygıyla anıyoruz. Hazırlanan programı izlerken çok gerilere gittik. Çerkezi, Lazı, Türk'ü, Kürt'ü demeden omuz omuza verip, gönül gönül'e Çanakkale'yi geçilmez yapan ecdadımızı gördük. Bizler o insanların torunlarıyız. Yeniden hep birlikte omuz omuza vermemizin, gönül gönüle olmamızın günüdür. O zaman bu topraklardan 1 çakıl taşının bile sökülüp alınamayacağını anlayacaklardır. Bu millet sevmek ve sevilmek için yaradılmış bir millettir" dedi. - MERSİN
