Soyut Sanat Ve Adalet Anlayışı
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Felsefe, Sanat ve Siyaset" konulu çalıştay ikinci gününde.
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Felsefe, Sanat ve Siyaset" konulu çalıştayın ikinci gününde Yrd. Doç. Dr. Aysel Demir, 'Kant ve Rawls'ta Adalet' ve Yrd. Doç. Dr. Şule Çelikkan da 'Soyut Sanat' konulu konuşmaları ile öğrencilerle buluştu.
Genel Adalet kuramları üzerine konuşan Aysel demir, "Adalet kavramı hepimizin ihtiyaç duyduğu bir kavram. Özellikle son dönemlerde hepimiz bu kavramla karşı karşıya kalıyoruz. Dönem dönem adaletsizliklerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Dönem dönem adalet o kadar işimize yarıyor ki hayatımızı kurtarıcı nitelikte oluyor. Ama zaman zaman da adaletin içeriği değiştiği için yani değerler değersiz hale geldiği için bize zararı dahi dokunabiliyor. Yani adaletli olmanın içeriği değişebiliyor. Dolayısıyla günümüz Türkiye'sinde de bunu fazlasıyla görmekteyiz özellikle son dönemlerde bu kavramın herkesin ihtiyacı olan bir alan olduğunu görüyoruz" dedi.
Adaletin hem teorik bağlamda hem de pratik bağlamda uygulandığına dikkat çeken Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel olarak baktığımızda teorik adalet bizim için normatif adalet olarak karşımıza çıkıyor. Normatif adalette neler var? Özellikle kurallar var bir takım soyut kurallarla karşı karşıya kalıyoruz normatif adalette. Mesela yasalar, bu yasalar hayatımızı bir anlamda doğrudan etkiliyor bir anlamda dolaylı yoldan etkiliyor."
Konuşmasına sanat ve felsefe ilişkisi ile giriş yapan Yrd. Doç. Dr. Şule Çelikkan ise sanat ve felsefenin de insani araştırmaların en derin alanlarından bir tanesi olduğunu söyledi. Çelikkan, "çünkü içinde insan gerçeği var. Dolayısıyla insana insanı tanıtan ve onun duygu ve düşüncelerini yansıtan en önemli alanlardan ikisi sanat ve felsefe. Felsefe ve sanat zorunlu alçakgönüllülükle insanla ilgili bir takım bilgiler ortaya koyarken daha başka olasılıklar da olabileceğini göz önünde bulunduran alanlardan. Sanatı da felsefeyi de Herakleitosçu bir şekilde değerlendirirsek, yani her şeyin bir akış, bir devinim, bir değişmeden ibaret olduğunu ve dolayısıyla felsefe ve sanat alanında kesinlikler, tamamlanmışlıklar ve duraklar değil de yolculuklar, sorular, yaşamın canlılığı ve değişkenliği bulunmaktadır" şeklinde açıklamalarını sürdürdü.
Çalıştay, öğrencilerin sorularının cevaplandırılması ile sona erdi.