Terör Örgütünün Çocukları Kaçırdığı İddiası
Çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia eden ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattığı oturma eylemini destekleyen sivil toplum kuruluşları, yazarlar ve siyasiler, çocukların dağa götürülmesinin çözüm sürecinin ruhuna uymadığı görüşünde birleşiyor Yazar ve siyasetçi Güçlü: "Barış olacaksa çocuklar niye dağa çıkarılıyor?
Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşları, siyasiler ve yazarlar, çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia eden ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattığı oturma eylemini destekliyor.
Çocukların dağa götürülmesinin çözüm sürecinin ruhuna uymadığı görüşünü taşıyan sivil toplum kuruluşları, sadece reşit olmayan değil, tüm dağa çıkışların bu süreçte sona ermesi gerektiğini belirtiyor.
Yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü, AA muhabirine, terör örgütü PKK'nın 15 yaşındaki çocukları dağa götürmesinin uluslararası sözleşmeler ile insan hak ve özgürlüklerine, toplumun değerlerine aykırı olduğunu belirtti.
Üniversitede okuyan öğrencilerin dahi askere alınmadığına işaret eden Güçlü, eğitimin hiçbir şekilde engellenmemesi gerektiğini söyledi.
"PKK'nın yaptığı hem uluslararası hukuka hem Çocuk Hakları Sözleşmesine hem de Cenevre Anlaşmasına aykırıdır. Kolombiya Direniş Hareketi'nin lideri 15 yaşındaki çocukları silah altına aldığı gerekçesiyle uluslararası ceza mahkemesi tarafından cezalandırıldı" diyen Güçlü, ailelerin bu konuda gösterdiği demokratik tepkiyi haklı bulduğunu kaydetti.
"Barış olacaksa çocuklar niye dağa çıkarılıyor?"
Güçlü, ailelerin tepkisini insani ve vicdanları yaralayan bir tepki olarak değerlendirdiğini vurgulayarak, şöyle dedi:
"Bu alabildiğine sosyal bir vaka, ciddi bir travma ile karşı karşıyayız. PKK'nın bunu topluma yaşatması kabul edilir değil. Bu aynı zamanda yeni bir sorun da değil. Bir ailenin oturma eylemiyle çocuğuna kavuşmasının ardından şimdi 10 ailenin oturma eylemi yapması sorunu güncel hale getirdi. PKK'nın egemenlik anlayışını sağlamak için savaşa sürülen çocuklar var. Sorun genel ve büyüktür. Çözüm sürecine rağmen çocukları dağa götürmeye başladılar. Ortada silahlı bir mücadele yok. Peki çocuklar niye götürülüyor? Barış olacaksa çocuklar niye dağa çıkarılıyor? Bu, PKK'nın söyledikleri ile bu süreci sürdürme ve silahsızlanma konusunda samimi olmadığını gösteriyor. PKK çocukları dağa götürmekle yeni bir savaşa hazırlanıyor. Bu çocuklar Şam yönetiminin çıkarlarına uygun şekilde Suriye'ye götürülüyor."
Güçlü, Başbakanın grup toplantısında bu konu ile ilgili önemli mesajlar verdiğine işaret ederek, "Kamuoyunun sesine kulak vererek devlet yetkililerinin bu sorunu Öcalan'ın gündemine getirmesi gerekir. Öcalan'ın bu konuda söyleyecekleri olacağını düşünüyorum. Öcalan bu konuda tutum belirleyebilir ancak belirlemiyorsa niyetinin samimi olup olmadığı da ortaya çıkacaktır" diye konuştu.
Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi'nin (TKDP) Kurucu Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, çocuklarına kavuşmak isteyen ailelerin sürdürdüğü eylemi yerinde bulduğunu ifade ederek, çocukların dağa götürülmesinin istenmeyen bir olay olduğunu belirtti.
"Sürecin ruhuna uymayan bir olay"
Kardaş, eğitimlerini sürdüren çocukların dağa götürülmesinin kimsenin tasvip etmeyeceği bir durum olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi:
"Bu çözüm sürecine darbedir. Bu olay süreci olumsuz etkiler. Bu nedenle ailelerin oturma eylemini destekliyorum. Bu süreçte sadece reşit olmayanların değil, yetişkinlerin dahi dağa çıkarılmaması lazım. Bir yerde barıştan bahsederken diğer yandan insanları dağa götürmek, yol kesmek birbiriyle çelişen durumlar. Bu, aynı zamanda sürecin ruhuna da uymayan bir olay. Bunun anlaşılır bir yanı yok."
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilcisi Necdet İpekyüz, toplumun artık taleplerini demokratik bir şekilde dile getirmesi bakımından gerçekleştirilen oturma eylemini olumlu bulduğunu söyledi.
"Birileri daha önce böyle bir talebin bu şekilde dile getirileceğini söyleseydi, normal karşılanmazdı. Demek ki süreç başarılı şekilde ilerliyor ve insanlar taleplerini rahatça dile getiriyor" ifadelerini kullanan İpekyüz, bu talepleri dinlemek gerektiğini vurguladı.
İpekyüz, önemli olanın silahsız bir ortamda yeniden dağa çıkışları önlemek olduğunu dille getirerek, "Bir an önce yasal düzenleme yapmak, karşılıklı beklentileri yerine getirmek gerekir. 18 yaşından küçük değil, 18 yaşını bitirse dahi dağa çıkmak meşru değil. Bu olayı vicdan meselesine dönüştürmek, ailelerin duygularını öğrenmek lazım. Bu duyguları da hem örgütün hem de herkesin dikkate alması lazım" diye konuştu.
"Bu çocukların eli kalem tutmalı"
Diyarbakır Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) İl Başkanı Eyüphan Kaya, aileleri ziyaret ederek desteklerini bildirdiğini söyledi.
Kaya, ailelere herkesin destek olması gerektiğine işaret ederek, "Dağdan inişlerin olması gereken bir süreçte çocukların dağa götürülmesi doğru değildir. Bu çocukların eli kalem tutmalı. Dağa götürülen çocukların yeri okuldur. Eğitim ve öğretim bu çocuklar için herşeyden önde geliyor" şeklinde konuştu.
Oturma eylemini doğru bulduğunu ifade eden Kaya, eylemin barış sürecine katkı sunmasını diledi.
Kaya, çocukların dağa götürülmesinin Cenevre Sözleşmesine de aykırı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Çocukların savaşacağı bir durum yok ortada. Bu çocukları dağa götürerek onlara savaşçı bir ruh kazandırmaya çalışmak doğru değil. Çocukların ne amaçla dağa götürüldüğüne de bir anlam veremiyoruz. Bu sorunun bir an önce çözülerek, barış sürecinin iyi bir şekilde neticeleneceğine inancımız tam." - Diyarbakır