Tıpçılar, "Tıp Tarihi" Konferansında Buluştu
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi'nde tıp alanında yaptığı çalışmalarla tıp tarihinde önemli bir yere sahip olan "Ebu Bekir Muhammed b.Zekeriya er-Razi" yi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.Mustafa Demirci, anlattı.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi'nde tıp alanında yaptığı çalışmalarla tıp tarihinde önemli bir yere sahip olan "Ebu Bekir Muhammed b. Zekeriya er-Razi" yi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirci, anlattı. Konferansa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı, Yardımcıları Prof. Dr. Duygu Fındık ile Prof. Dr. Hilmi Cevdet Altınyazar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Fizolof ve hekim olan Zekeriyya Er-Razi'nin Arapların Galen'i olarak kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Demirci, "Razi, gençlik yıllarını felsefe, şiir, edebiyatla geçirmiştir. İlk defa matematiksel kodlarla müziği çözümleyen kişidir. Esas mesleği kuyumculuk olup simya ile ilgilenerek laboratuar ortamında altın elde etmeye başlamış, tıpla ilgilenmesi de bu ortamdan kaynaklanmıştır. Hayatının bir dönemi Bağdat'ta geçer. Bağdat'ta halifenin hastanesine 100 kişi içinden seçilen 3 hekim arasında yer alır ve yaklaşık 30 yıl burada baştabiplik yapar. Yaşlılığında gözleri görmez hale gelmiştir ve bu döneminde öğrencilerine okumak istediği kitapları okutur." dedi.
"TIP MÜSLÜMAN ÜLKELERDE GELİŞTİ, AVRUPA SAHİP ÇIKTI"
Prof
Dr. Demirci, tarihte tıp alanında yapılan çalışmaları da anlatarak, "Dünya tarihinin dönüm noktası 13'üncü yüzyıldır. Ancak Avrupa ülkeleri bunu göz önünde bulundurmaz. Özellikle İslam ülkelerinde tıp çok ileri düzeye getirilmiştir. Bu yüzyıldan sonra bardağın dolmasına bir damla kalmıştı ve bu son damlayı Avrupa ülkeleri doldurmuştur. Bu yüzden tıp Avrupa'ya dayandırılır. 13. yüzyıldan sonra Müslüman dünyanın tasavvufa yönelmiş, bilim alanında gerilemeye başlamış, bunun sonucunda da bilimi ve aklı geri plana atmıştır" diye konuştu.
"BAYRAMI BAYRAM GİBİ KUTLADIK"
SÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı, tıp tarihinin çok önemli bilgilerle dolu olduğunu belirterek, "Fakülte olarak tıp tarihçisine ihtiyacımız olduğunu hocamızı dinlerken bir kez daha anladım. Tıp tarihi ve literatürü gibi dersler öğrencilerimizin okul hayatının başlangıcından mezuniyetine kadar ne yapması gerektiğine yardımcı olması açısından çok önemlidir. Hocamızın bu değerli bilgilerini fakültemizde okuyan öğrencilerimizle paylaşmasını isteriz" dedi.
Bir hafta boyunca
"14 Mart Tıp Bayramı"nı coşku içerisinde kutladıklarını da ifade eden Prof. Dr. Sarı, "Konferansların yanı sıra çeşitli seminerlerle akademisyen ve öğrencilerimizi buluşturduk. Öğrenci topluluklarımız sağlık taraması yaptı. Doktorlarımızın resim sergisini açtık. Cübbe giyme, bilimsel ve sosyal aktivite töreni düzenleyerek, akademisyen ve öğrencilerimize ödüllerini takdim ettik. Fakültemizde Profesör ve Doçentliğe yükselen öğretim üyelerimizin sevinçlerini paylaştık. Tıp Bayramı törenine ev sahipliği yaparak, Konya protokolü ile bir araya geldik. Öğrenci topluluğumuzun festivaliyle hikmet ödüllerini sahiplerine verdik. Tıp bayramını pek çok etkinlikle kutlamış olduk" şeklinde konuştu. - KONYA
