Trabzon'da Kadın Cinayetlerine Karşı Protesto Yürüyüşü
Trabzon Gençlik Dayanışması Platformu, artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek ve İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesi talebiyle yürüyüş düzenledi. Protestocular, kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurguladı ve kadınlara yönelik şiddete karşı daha güçlü bir mücadele çağrısında bulundu.
ESRA NUR PERVAN
(TRABZON) - Trabzon Gençlik Dayanışması Platformu, son dönemde yaşanan kadın cinayetlerini protesto için yürüyüş ve basın açılaması yaptı. Açıklamada, "İstanbul sözleşmesini yürürlüğe sokun, faillere ceza indirimi yapmayın, kadın cinayetleri politiktir! Kadın düşmanı politikalar üretmekten vazgeçin" denildi.
Trabzon Gençlik Dayanışma Platformu, son günlerde artan kadın cinayetlerini protesto için yürüyüş düzenledi. Kahramanmaraş Caddesi'nde başlayan yürüyüş Atatürk Alanı'nda son buldu.Yürüyüşten sonra topluluk adına basın açıklamasını yapan Zeynep Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Artık yeter, yaşamak istiyoruz"
"Geçtiğimiz hafta içerisinde de 5 kadın, 5 kız kardeşimiz katledildi, hayattan koptu! Diyarbakır'da kaybolan Narin'in cansız bedeni tam 19 gün sonra bulundu. Her geçen gün yeni bir taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve cinayet haberiyle güne uyanıyoruz. Kadınlar evde de sokakta da güvende değil. Her gün ölümle burun burunayız. Acılıyız ve öfkeliyiz! Peki bunların sorumlusu kim? Sorumlu tarikat-cemaat ve mafya düzenidir! Sorumlulardan hesap soracağız! Fetvalar sizin, sokaklar bizimdir! Tacizi, cinayeti durduracağız. Laiklikten ve kazandıklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.
"Kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz"
Bizler bugün olduğu gibi kadın düşmanı politikalara karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin anayasal ve yasal dayanaklarının mevcut olması; Hukuka aykırı bir şekilde feshedilen, ancak onay kanunu halen yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesinin, 6284 sayılı yasanın etkili, eksiksiz bir biçimde kayıtlı olması ve kadın cinayetlerinin son bulması için kurallara uyulması gerekir. Hem eşitsiz hem de kişinin yönettiği aileyi merkeze alan özel alanda hem kamusal alanda hem de istihdamda cinsiyetçi iş bölümü temelli eşitsizliğin son bulması için mücadelemizi büyüteceğiz. Ücretsiz barınma hakkımız için mücadeleye devam ediyoruz. Memleketimizi terk etmeyeceğiz. Umutsuzluğa ve geleceksizliğe karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Emekçilerin, kadınların ve gençlerin ülkesini özgür, özgürlük ve dayanışmacı bir şekilde mücadelemizle yeniden kuracağız!"
