Trabzon'da Yorgun Mermi Nedeniyle Hayatını Kaybeden Emir Yuşa'nın Babası Mustafa Atıcı: "Silahla Kutlama Olmaz. Silah Ölüm Aracıdır Sizler de Bir...
Trabzon'da başına isabet eden yorgun mermi nedeniyle 2 yıl önce hayatını kaybeden Emir Yuşa Atıcı’nın babası Mustafa Atıcı, "Eren'i PKK’lı teröristler katletti, şehit etti. Benim oğlumu da sivil terörist şehit etti. Senin insanların bulunduğu alanda havaya ateş etmen gibi bir lüksün yok olmaması lazım. Kutlamamı yapıyorsun silahla kutlama olmaz, silah ölüm aracıdır sizler de bir katilsiniz" dedi.
ESRA NUR PERVAN
Trabzon'da yorgun mermi nedeniyle 2 yıl önce hayatını kaybeden Emir Yuşa Atıcı'nın babası Mustafa Atıcı, "Eren'i PKK'lı teröristler katletti, şehit etti. Benim oğlumu da sivil terörist şehit etti. Senin insanların bulunduğu alanda havaya ateş etmen gibi bir lüksün yok olmaması lazım. Kutlamamı yapıyorsun silahla kutlama olmaz, silah ölüm aracıdır sizler de bir katilsiniz" dedi.
Trabzon'da fındık bahçesinde başına isabet eden yorgun mermi nedeniyle hayatını kaybeden Emir Yuşa Atıcı'nın ölümünün 2. yıl dönümü dolaysıyla farkındalık oluşturmak amacıyla basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Emir Yuşa Atıcı'nın ailesi ve sevenlerinin yanı sıra Trabzon Barosu Başkanı Duygu Keleş Aydın ve CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez de katıldı.
"BİR İNSANIN BİR ANLIK ZEVKİ İÇİN İNSANLAR BİR ÖMÜR BOYU ACI ÇEKİYOR"
Baba Atıcı, havaya ateş edilmemesi gerektiğini ve bir anlık zevk için insanların bir ömür acı çektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"İki sene önce bu zamanlarda bu saatlerde evladımız Emir Yuşa maalesef can çekişiyordu. Bir süre sonra da hayatını kaybetti. Biz ailesi olarak iki senedir bunun acısını yaşıyoruz, bu acıyla beraber yaşıyoruz. Bir insanın bir anlık zevki için insanların bir ömür boyu acı çekmesi çok mantıksız, çok saçma. Havaya neden mermi sıkılır bunu öncelikle çözmemiz lazım neden havaya mermi sıkılır? Neden bu insanlar bu hale getirilir? Sürecin başından beri yanımızda olan Trabzon Barosu, Trabzon Valiliği, İl Jandarma Komutanlığı soruşturmayı halen devam ettiriyorlar. Dün de beraberdik yaşanan süreci anlattılar. En kısa zamanda inşallah bir noktaya ulaşmak istiyoruz, katilinin bir an önce bulunmasını istiyoruz hak ettiği cezayı almasını istiyoruz bunun için uğraşıyoruz. Geçen sene Trabzonspor'un şampiyonluk kutlamalarında bir evladımızın dahi silah atmamasını sağladık demek ki istesek yapabiliyoruz bu yapılabiliyormuş bu şehirde ama şu geldiğimiz noktada Trabzon'umuz maalesef Türkiye'deki en çok yorgun mermi denilen, katil mermiyle ölümlerin olayların yaşandığı şehir olarak anılıyor. Rica ediyorum havaya mermi sıkmayın bunu yapanı gördüğünüzde kayıt altına alın, gerekli birimlere haber verin ki bunlar gerekli cezayı alsın, bu olayların önüne geçilebilsin.
"BU OLAYIN BAŞINIZA GELMEYECEĞİNİN GARANTİSİ YOK"
Ben evladımı kaybettiğim zaman Kerem Can'ımızın babası İsa Bey hiçbir şeyden haberi yoktu bana üzülüyordu. 1,5 sene sonra aynısı başına geldi kardeşimin o da evladını kaybetti. Bu olayın yarın öbür gün sizin başınıza gelmeyeceğinin garantisi yok. Bakın şu anda burada duruyoruz hiçbirimizin şu anda garantisi ve can güvenliği yok. Devlet büyüklerimizden isteğim bir an önce bireysel silahlanmayla alakalı yasaların çıkartılması. Özellikle bu yorgun mermi olaylarında, ölümle yaralanmalarda kasten öldürmekten, kasıtla öldürmekten, cinayetten yargılanmalı. Bugün Eren Bülbül'ün şehit olduğu gün benim oğlumun da şehit olduğu gün. Eren'i PKK'lı teröristler katletti şehit etti, benim oğlumu da sivil terörist şehit etti. Senin insanların bulunduğu alanda havaya ateş etmen gibi bir lüksün yok, olmaması lazım. Kutlamamı yapıyorsun silahla kutlama olmaz. Silah ölüm aracıdır sizler de bir katilsiniz. Buradan oğlumun katillerini tanıyanlara seslenmek istiyorum unutmayın ki bir gün gelecek bunun hesabını vereceksiniz."
"BİREYSEL SİLAHLAR, YANLIŞ ELLERDE BULUNDUĞU SÜRECE BİRER SUÇ ALETİDİR"
Trabzon Barosu Başkanı Duygu Keleş Aydın da şunları söyledi:
"Bugün, güzel bir gelecek hayali ile ve mutlu bir şekilde yaşarken, kimden ve nerden geldiği belli olmayan yorgun bir mermi sebebiyle yaşamı elinden alınan Emir Yuşa Atıcı'nın vefatının 2. yıldönümü. Bugün, evinin bahçesinde arkadaşları ile oynarken, başına isabet eden yorgun bir mermi sebebi ile yaşamdan koparılan Kerem Can Özdemir'in vefatının 2. ayı. Bugün annesi ile yolda yürürken göğsüne isabet eden yorgun bir mermi ile hayatına kastedilen Alperen Yavuz'un yaralanmasının 14. günü ve neye sebep olduklarını bildikleri halde, vicdanlarını susturup yaşamlarına devam eden ve saklanan faillerinin insanlıklarını kaybedişlerinin 2. yıl ve 2. ay dönümü. Emir Yuşa ve Kerem Can'ın hayatına kastedip, onların yaşamlarını ellerinden alanlar bir gün sizler de Alperen Yavuz'un faili gibi adalet önünde hesap vereceksiniz. Düğünde, bayramda, asker uğurlamasında sevinçlerini silahlara sarılıp göstermeye çalışanlar, hala zaman varken, henüz kimsenin canını yakmamış, bir yuvayı dağıtmamışken lütfen bize kulak verin. Kimseye denk gelmez diye, havaya dik şekilde yapılan atıştan yükselen mermi çekirdeği 1500 metreye kadar ulaşabilir ve bu yüksekliğe ulaşmış çekirdek yere 160 km hızla düşer. Bu hızla düşen mermi çekirdeği yorgun değil katil mermidir ve yeryüzünde zarar veremeyeceği bir canlı yoktur. Kendinizi koruma dürtüsü ile veya bir hak, bir ayrıcalık olarak edindiğiniz silahlar sizi korumadığı gibi, ayrıcalıklı bir vatandaş da yapmaz. Tam tersi sizi, suça karışma ihtimali yüksek bireyler haline getirir. Bireysel silahlar, yanlış ellerde bulunduğu önüne sürece birer suç aletidir. Bireysel silahlanmanın önüne geçilememesi ve izlenememesi büyük bir toplumsal güvenlik problemidir."
"KATİL MERMİYLE ÖLENLERİN, YARALANANLARIN FAİLLERİNİN BULUNMASI ÇOK ZOR"
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ise şöyle konuştu:
"Emir'in şu an nerede olduğunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var bu dünyada yok. Olması gerektiği gibi annesinin, babasının yanında yok. Bildiğim bir şey var, hayatta olsaydı, gelecek sene ailesiyle birlikte üniversite sınavına kazanmak için nasıl çalışayım, nereye gideyimin derdinde sıkıntısında olacaktı. Dolayısıyla bu çocuklarımız, bu dünyada anneleriyle, babalarıyla, kardeşleriyle, sevenleriyle olmalılar. Kara toprakların altında bu yaşta yatmak olmuyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Şimdi soruyorum, niçin yoklar? Tehlikeli bir yerde miydiler? Olmaması gereken bir yere mi gitmişti bu çocuklarımız. Hayır. Emir dedesinin bahçesindeydi. Kerem Can kendi evlerinin bulunduğu çocuk parkındaydı. Öyleyse ne yapmamız gerekiyor? Önleyici tedbirler almamız gerekiyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki olduktan sonra katil mermiyle ölenlerin ya da yaralananların faillerinin bulunması çok zor süreç. Yaşıyoruz uzun zamandır takip ediyoruz Emir'in dosyasını henüz bulunamadı. Çok zor. Eğer vicdan yoksa bulunması çok zor. Dolayasıyla ne yapacağız, silahlanmaya karşı çıkacağız."
