Tüp Mide" Ameliyatı ile Obeziteden Kurtulmak Mümkün!
Acıbadem Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Can Küçük, obezite cerrahisinde sık kullanılan yöntemlerden tüp mide ameliyatı hakkında önemli bilgiler verdi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Can Küçük, obezite cerrahisinde sık kullanılan yöntemlerden tüp mide ameliyatı hakkında önemli bilgiler verdi.
Tek başına etkili bir yöntem
Uzun zaman daha komplike bir ameliyatın ilk aşaması olarak uygulanan tüp mide ameliyatı yöntemi, bütün dünyada tek başına da etkili olarak kabul edilmesinden dolayı son yıllarda obezite cerrahisinde sıklıkla kullanılıyor. Prof. Dr. Can Küçük, " Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına göre 18-60 yaş arasında, vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde veya 35-40 yaş aralığında, şeker, hipertansiyon, eklem problemleri, uyku apnesi gibi yandaş bir hastalığı olanlar bu ameliyat için uygun kabul ediliyor" dedi.
Obeziteyle ilişkili sağlık sorunları düzeliyor
"Tüp mide ameliyatı midenin bombe kısımları tamamen çıkarılıp atılarak, sanki yemek borusunun devamıymış gibi bir tüp haline getirilerek uygulanıyor. Böylece mide hacmi yüzde 80-85 civarında küçültülmüş oluyor" diyen Prof. Dr. Küçük, tüp mide ameliyatı olan kişiler hakkında şunları söyledi:
"Ameliyattan sonraki ilk iki yıl içinde hastaların büyük bir kısmı fazla kilolarının yarısından çoğunu kaybediyor. Bunun yanı sıra diyabet, kolesterol yüksekliği, eklem rahatsızlıkları, hipertansiyon, uyku apnesi gibi obeziteyle ilişkili rahatsızlıklarında da ciddi oranda düzelme görülüyor."
Açlık hormonu üretilen bölge yok ediliyor
Operasyon hakkında önemli bilgiler veren Prof. Dr. Küçük, tüp mide ameliyatının sağladığı avantajları şöyle sıraladı:
• Laparoskopik şekilde uygulanabildiğinden yara iyileşmesi daha hızlı, ağrı daha az oluyor. Hastanede yatış süresi kısalıyor.
• Midenin işlevleri değiştirilmeden yalnızca hacmi küçültüldüğünden birçok besin grubunun minimum oranda tüketilmesini sağlıyor.
• Midenin açlık hormonu üretilen fundus bölgesi çıkartıldığı için iştah da kendiliğinden azalıyor ve kilo kaybı yaşanıyor.
• Pilor denilen mide kapakçığı muhafaza edildiği için dumping sendromu engellenmiş oluyor. Besinler mideyi daha geç terk ettiğinden daha uzun süre tokluk hissi yaşanıyor.
• Bağırsak by-pass'ından kaçınıldığı için bağırsak tıkanıklığı, marjinal ülser, anemi, kemik erimesi, protein ve vitamin eksikliği ihtimalleri ortadan kaldırılıyor.
• Anemi hastası olan, crohn rahatsızlığı bulunan bağırsak by-pass'ı için yüksek risk taşıyan veya ileri dönem komplikasyonlarından tedirgin olan kişiler için uygun bir tedavi yöntemi oluyor.
• Aşırı kilolu kişilerde laparoskopik yöntemle yapılabilen bir operasyon olduğu için daha az yara, akciğer problemi, ağrı ve daha hızlı iyileşme olanağı sağlıyor.
• Tüp mide ameliyatı gerekirse daha sonra ikinci bir operasyon ile by-pass ve doudenal switch operasyonuna dönüştürülebiliyor." - KAYSERİ