Türkiye de İlk Çene Protez Kemiği Kırıkkale'de Takıldı
Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesince Türkiye’de bir ilki gerçekleştirildi.
Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesince Türkiye'de bir ilki gerçekleştirildi. Çene kemiği kırılarak yanlış kaynayan Salih Uygurtaş isimli vatandaşın çenesine "Çene Eklemi Protezi" takıldı.
Alt çene kemiğinin kırılması sonrası tedavi görmeyen ve bunun sonucunda çene kemiğinin kafa tabanına kaynaması nedeniyle ağzını zorlayarak en fazla bir buçuk santimetre kadar açabilen Salih Uygurtaş isimli vatandaşa Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi öğretim üyesi Prof. Dr. Umut Tekin tarafından "Kişiye Özel Çene Eklemi Protezi" ameliyatı yapıldı.
Trafik kazası, çarpma, bölgeye alınan ciddi bir darbe gibi nedenler sonucunda çene ekleminin kafa tabanına kayması olarak tanımlanan çene ankilozunun tedavisinin zor ve ciddi bir problem olduğunu belirten Prof. Dr. Umut Tekin, "Özellikle bu durumdaki hastalar beslenirken, konuşurken çok ciddi problem yaşarlar ve ağrı çekerler. Bu durum da hastaların yaşam kalitesini çok olumsuz etkiler. Tedavisi kesinlikle cerrahi yöntemlerdir ve uzun yıllar takip gerektirmektedir. Çünkü çene ankilozu tekrarlama olasılığı olan bir durumdur. Bu ameliyatlar genel anestezi altında tam teşekküllü hastanelerde yapılmalıdır. Tedavi prensibi kemikleşen eklem kısmının cerrahi olarak açılmasıdır. Tedavide amaç etkin ağız açıklığının elde edilmesi ve daha da önemlisi elde edilen ağız açıklığının korunmasıdır. Çene eklemi ankilozunun cerrahi tedavisinde fabrikasyon çene eklemi protezleri hali hazırda kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda bilgisayar teknolojilerindeki gelişmelerle kişiye özel protezler oldukça popüler olmaya başlamıştır. Bu teknoloji kullanılarak üretilen kişiye özel eklem protezinin, çene eklemi ankilozunun cerrahi tedavisinde kullanımı ise Türkiye'de bir ilktir" dedi..
Hastanın üç boyutlu kafatası tomografisinden elde ettiği üç boyutlu kafa modeli üzerinde çalışarak, eklem protezinin modelini dizayn edildiğini ve bu dizaynı titanyumdan ürettirip çene kemiğindeki boşluğa birebir yerleştirdiğini söyleyen Prof. Dr. Umut Tekin, "Yaklaşık 3 yıl öncesinde bir yıl süreyle TÜBİTAK bursu ile Amerika Birleşik Devletleri MAYO Klinik'te bir araştırma yürütme şansım oldu. Bu süre zarfında çene eklemi cerrahisi ve kişiye özel çene eklemi protezleri ile ilgili çalışmalar yürüttüm. En büyük hedefim bunu ülkeme döndükten sonra uygulayabilmekti. Döndükten sonra hızla çalışmalara başladım ve yaklaşık 2 ay önce bu hedefime ulaştım, bunun için çok mutluyum" diye konuştu.
Hastanın 7 yıl önce geçirdiği bir çarpma sonrasında ağzını açamaya başlaması üzerine kendilerine başvurduğunu belirten Prof. Dr. Tekin, "Hastanın ayrıca sağ çene eklemi bölgesinde şiddetli bir ağrı mevcuttu. Hasta yemek yiyemiyor ve konuşmada güçlük çekiyordu. Hastadan bilgisayarlı tomografi görüntüsü alındığında çene ankilozu teşhisi konuldu. Bunun üzerine bu tomografi görüntüsünden hastanın anatomisini birebir yansıtan bir model ürettirdim ve bu model üzerinde cerrahi yaptım. Sonra kendim hastanın yeni durumuna uygun olarak oradaki boşluğa ve hastanın anatomisine birebir uyacak şekilde 3 boyutlu yazıcı teknolojisiyle protezi dizayn ettim "ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirdiği ameliyat sırasında karından aldığı yağ dokusunu cerrahi sahaya yerleştirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Tekin, "Yağ dokusu, iyileşmeyi hızlandırıyor ve hastalığın tekrarlama riskini azaltıyor. Uyguladığımız kişiye özel eklem protezi ile ameliyat süresi oldukça kısalıyor çünkü fabrikasyon protezlerde ameliyat sırasında uyumlandırma için çok vakit kaybediliyor. Ayrıca uyumlandırma sonrası fabrikasyon protezlerde hareket etme ve zayıflama gibi dezavantajlar kişiye özel protezlerde bulunmamakta. Yaptığımız bu tedavi sonrası, hastamız artık ağzını açabiliyor ve ağrıları tamamen geçti. Ancak önemli bir ayrıntı var, ameliyat sonrası uzun dönem takip ve fizik tedavi egzersizleri önemlidir. Hastamız sürekli takip altındadır." dedi
Kırıkkale'de Halk Oyunları Antrenörü olan Salih Uygurtaş, alt çene kemiğinin kırılıp kafatasına kaynaması nedeniyle ağzının çok az açıldığını öte yandan ağzı açılmadığı için protez yaptıramadığını belirtere, "Hep sıvı gıdalar tüketiyordum. 7 yıl boyunca bu rahatsızlığı çektim. Ankara dahil olmak üzere çeşitli hastanelere gittim ancak uzun ve zorlu bir tedavi gerektirdiği için Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde tedavi olmak istedim. Umut hoca burada tomografi çektirdi rahatsızlığım o zaman ortaya çıktı. Umut hoca hastalığın tedavisi için çok çalıştı. Ameliyat riskli bir ameliyattı ama hiçbir sıkıntı yaşamadım. Bu ameliyatı duyan insanlardan çok fazla telefon alıyorum benden bilgi istiyorlar" şeklinde konuştu.
Çenesindeki rahatsızlığın hayatını olumsuz önde etkilediğini ifade eden Uygurtaş, "Bu hastalık nedeniyle sosyal hayatım çok kısıtlanmıştı. Örneğin Halk Eğitim Merkezi'ndeki eğitimci arkadaşlarla yemekli toplantılarda çorba dışında bir şey yiyemiyordum. Bir lokma ekmek aldığımda dahi parmağımla iterek ağzıma alabiliyordum. Bir poğaça yediğimde başımın ağrısı beynime vuruyordu, kulağıma baskı yapıyor ve ağrılar dayanılmaz oluyordu. Sürekli hap kullandığım için onlarında etkisi kalmamıştı. Tedavi sonrasında ağzımı 3 santimetre kadar açabiliyorum ve şu anda canımın istediği her şeyi yiyebiliyorum ve en güzeli ağrım kalmadı hatta kulağım bile duymaya başladı. Hocam ve ekibi sayesinde sağlığıma kavuştum. Bu rahatsızlıktan şikayetçi olan insanları ve her hangi bir diş rahatsızlığı olanları Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne yönlendiriyorum" şeklinde konuştu. - KIRIKKALE