Başkan Atalay Anayasa Mahkemesine Başvurdu
Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay tutukluluk süresinin makul süreyi aştığı için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Diyarbakır'da tahliye talebi reddedilen KCK ana davası sanıklarından Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay'ın Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru dilekçesinde, Atalay'ın tutuklanmasını haklı gösterecek somut olay, olgu ve bilgi olmadığı halde tutuklandığı, yerel mahkemelerin her seferinde aynı gerekçelerle yaklaşık 4 yıldır tahliye taleplerini reddettiği öne sürülerek, tutukluluk süresinin makul süreyi aştığının öncelikle ve tedbiren karara bağlanarak gereğinin yapılması istendi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Batman Belediye Başkanı Atalay'ın bireysel başvurusunda, tutukluluk süresinin makul sınırı geçtiği, bu nedenle Anayasa'nın 19/7. maddesinde düzenlenen "kişi özgürlüğü" haklarının ihlal edildiği ileri sürüldü.
Tutuklu Belediye Başkanının 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Batman Belediye Başkanı seçildiğine işaret edilen dilekçede, "Başvurucunun tutukluluk halinin haksız ve Anayasa'nın 19. maddesinin 7. fıkrasına aykırı bir şekilde sürdürülmesi nedeni ile Anayasa'nın siyasi faaliyette bulunma hakkını düzenleyen 67. maddesinin 1. fıkrası ihlal edilmiştir" ifadesine yer verildi.
İlk derece mahkemesinin tutuklama kararında ısrar etmesinin, "kanun önünde eşitlik" başlığı ile düzenlenen Anayasa'nın 10. maddesinin ihlali anlamına geldiği de öne sürülen başvuru dilekçesinde, şunlar kaydedildi:
"Anayasa'nın 67. maddesinde seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkı güvence altına alınmıştır. Anayasanın 67. maddesinde belirtilen seçme ve seçilme hakkı yasalar çerçevesinde yapılan seçimlerde seçilen herkesi kapsamakta olup, milletvekili veya belediye başkanı arasında bir ayrım yapmamıştır. Bu görevin yerine getirilmesine engel olan tutukluluk halinin belediye başkanı olarak belediyecilik faaliyeti ve halkın yerel mecliste temsil hakkını engellemesi nedeniyle seçilme hakkına bir müdahale teşkil ettiği açıktır. Başvurucunun makul olmayan bir şekilde tutuklu kalması, başvurucunun seçildiği belediye başkanlığı görevini yapmasına engel olmuştur. Başvurucunun tutuklu kaldığı süre de gözetildiğinde, seçilme ve belediye başkanı olarak kamu görevini yerine getirme ve ayrıca siyasi faaliyette bulunma hakkına yönelik bu ağır müdahalenin ölçülü ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu söylenemez."
Bireysel başvuru dilekçesinde, tutuklu belediye başkanının uzun süredir tutuklu olduğuna işaret edilerek, yerel mahkemenin Anayasa Mahkemesinin tutuklu milletvekili Mustafa Balbay ile ilgili kararına rağmen tutumunda ısrar ettiği ve başvuru yollarının tüketildiği belirtildi.
Belediye Başkanı Atalay'ın tutukluluk süresinin, başvuru dilekçesi hazırlandığında 4 yılı aştığı vurgulanan dilekçede, "tutukluluk süresinin makul süreyi aştığının öncelikle ve tedbiren karara bağlanarak gereğinin yapılması, başvuru konusu olaydan dolayı kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiğinin tespitine karar verilerek, ihlalin derhal durdurulması" talep edildi.
Dilekçede, belediye başkanına, tutuklu kaldığı süre nedeniyle 20 bin lira manevi tazminat ödenmesi de istendi. - Diyarbakır