Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Topaloğlu: "Sarp Sınır Kapısı'na Alternatif Kapılar Düşünülebilir"
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu üyesi Alişan Ender Topaloğlu, Sarp Kınır Kapısı’ndaki yoğunlukla ilgili "Sarp Sınır Kapısı’nın önemi yüksek ve yükü ağır. Bu nedenle Sarp Sınır Kapısı’na alternatif kapılar düşünebiliriz. Artvin’in Borçka ilçesinde bulunan (Muratlı) Maradit Sınır Kapısı'nı düşünebiliriz ve bu konuda çalışma yapılabilir. Maksat isteyen istediği kapıyı kullanabilsin ve Sarp Sınır Kapısı'nın da yoğunluğunu ortadan kaldıracaktır. Eğer bu kapı açılmaz ise insanlarımızın dediği gibi 'Sarp Sınır Sapısı çalışmıyor' ve 'Gürcistan araba almıyor' gibi söylemler olacaktır, bu gibi sıkıntıların yaşanması devam edecektir” dedi.
UĞUR İSTANBULLU
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu üyesi Alişan Ender Topaloğlu, Sarp Kınır Kapısı'ndaki yoğunlukla ilgili " Sarp Sınır Kapısı'nın önemi yüksek ve yükü ağır. Bu nedenle Sarp Sınır Kapısı'na alternatif kapılar düşünebiliriz. Artvin'in Borçka ilçesinde bulunan (Muratlı) Maradit Sınır Kapısı'nı düşünebiliriz ve bu konuda çalışma yapılabilir. Maksat isteyen istediği kapıyı kullanabilsin ve Sarp Sınır Kapısı'nın da yoğunluğunu ortadan kaldıracaktır. Eğer bu kapı açılmaz ise insanlarımızın dediği gibi 'Sarp Sınır Sapısı çalışmıyor' ve ' Gürcistan araba almıyor' gibi söylemler olacaktır, bu gibi sıkıntıların yaşanması devam edecektir" dedi.
Türkiye'nin Kafkas ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlerine sınır kapısı olan Sarp Sınır Sapısı'nda, bölgede başka bir alternatifi olmaması nedeniyle yoğunluk yaşanması hem bölge halkının hem de nakliye sektörünün tepkisine neden oluyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu üyesi Alişan Ender Topaloğlu, ANKA Haber Ajansı'na nakliye sektörü ve sınırda yaşanan sorunlarla ilgili açıklama yaptı. Topaloğlu, şunları söyledi:
"SARP SINIR KAPISININ ÖNEMİ ARTIYOR"
"Sürecin analizini yapacak olursak, biliyorsunuz öncesinde pandemi ve arkasından Rusya ve Ukrayna savaşıyla birlikte, Türkiye'nin Kafkasya'ya açılan Sarp Sınır Kapısı'nın önemi artmış oldu. Rusya'ya ve Ukrayna'ya giden lojistik araçlarımızın özellikle Bulgaristan üzerinden geçen ve Kapıkule sınır kapımızı kullanamıyorlardı. Şimdi ise bu kapılardan ziyade Sarp Sınır Kapımıza yönlendirilmesiyle birlikte sarp sınır kapımızın önemi arttı.
"SARP SINIR KAPISINA ALTERNATİF OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KAPILAR, KIŞIN AĞIR ŞARTLARDA HİZMET VEREMİYOR"
Aynı zamanda Sarp Sınır Kapımıza alternatif olan Çıldır-Aktaş ve Ardahan-Posof kapımız da var ama kış şartlarının ağır geçmesi nedeniyle dördüncü aydan itibaren tercih edilmesinden dolayı, Sarp Sınır Kapısı'nın önemini artırıyor. Ama bu değildir ki bu yoğunluğun bizim gümrük kapımızdan kaynaklı olduğunu göstermiyor. Gümrük kapımız rutin bir şekilde çalışıyor. Özellikle Gürcistan'da özellikle yaz aylarında artan turizmle birlikte şu anda Zeztafoni bölgesinde otobanda yol çalışması var ve beraberinde Gürcistan'a özellikle Rusya, Azerbaycan'dan turizm amacıyla gelen insanların küçük araçları tercih etmesi, sınırda yoğunluk oluşturuyor. Bu nedenle de Gürcistan, Türkiye'den giden tırları Batum'da gece saat 12.00 ye kadar bekletiyor. Sonrasında da gece geçişine izin vermesi sebebiyle bölgede tır yoğunluğunun yaşanmasına neden oluyor. Tır yoğunluğunun sebebini, 'gümrük çalışmıyor' diyerek açıklamak haksızlık olur diye düşünüyorum.
"ARTVİN'DE SARP SINIR KAPISINA ALTERNATİFLER DÜŞÜNÜLEREK YÜKÜ HAFİFLETİLEBİLİNİR"
Ama şöyle bir şeye daha var Sarp Sınır Kapısı'nın önemi yüksek ve yükü ağır. Bu nedenle Sarp Sınır Kapısı'na alternatif kapılar düşünebiliriz. Artvin'in Borçka ilçesinde bulunan (Muratlı) Maradit Sınır Kapısı'nı düşünebiliriz ve bu konuda çalışma yapılabilir. Ama bu değildir ki, Sarp Sınır Kapısı, Muratlı Sınır Kapısı farklı olsun gibi şeklinde değil. Ne oradakini buraya taşımak, ne de buradakini oraya taşımak. Maksat isteyen istediği kapıyı kullanabilsin ve Sarp Sınır Kapısı'nın da yoğunluğunu ortadan kaldıracaktır. Eğer bu kapı açılmaz ise insanlarımızın dediği gibi 'Sarp Sınır Sapısı çalışmıyor' ve ' Gürcistan araba almıyor' gibi söylemler olacaktır, bu gibi sıkıntıların yaşanması devam edecektir.
"GEMİLERDE MAL TAŞINMASINDA ARTAN FİYATLAR NEDENİYLE TERCİH EDİLEMEZ HALE GELDİ"
Artık maliyetler her geçen gün artıyor ve biz de sektörün içinden gelen birisi olarak artan maliyetler karşısında navlun bedellerimiz ise düşüyor. Giderlerimiz çok fazla ve eskiden insanlarımız gemiyi kullanıyordu. Örneğin Karasu ve Samsun özellikle gemiyi kullanırdı. Gemilerden alınan ücretler yükselince mesela şu an insanlar Moskova'ya mal yükleme bedelinin 4 bin-4 bin 500 dolara ulaştığından bahsederken, gemi tek taraflı 3 bin dolar navlu parası alıyor. İnsanlarımız artık gemiyi tercih etmez oluyor. İnsanlarımız çok sıkışmayınca gemiyi tercih etmez hale geliyor ve dolayısıyla kara yolunu tercih ediyor. Karayollarının tercih edilmesiyle birlikte sınır kapılarında yığılmalar daha da artmasına neden oluyor. Bu konunu üzerinde bir çalışma yapılması gerekir diye düşünüyorum.
"TIPKI KAPIKULE' D E OLDUĞU GİBİ ÖTV'SİZ VE KDV'SİZ MAZOT BİZLERE DE VERİLEBİLİR"
Geçenlerde Ticaret Bakan Yardımcımız Sezai Uçarmak Hopa'ya gelmişti ve ben kendilerine 'Sarp Sınır Kapısı'ndaki gümrüğün büyütülerek ÖTV'siz ve KDV'siz mazotun Sarp'ta çok acil bir şekilde verilmesi' diye söylemiştim. Artı şu anda biliyorsunuz sıfır araçlara el uzatmak ellerimizi yakıyor ve aynı zamanda ikinci el arabaları da aynı şekilde. Burada tabii ki üzüm yemek bağcıyı dövmek değil ve şimdi benim Türkiye'de bir araba alırken ise yurt dışında beş araba alıyorum. Şu anda sektörümüzde yabancı plakalı araçların yoğun bir şekilde arttığını görüyoruz. Bu durumu bakanımıza ilettiğimizde şunu söyledik eskiden teşvik veriliyordu ve tekrar yeniden teşvik verilmesini talep ettik, dolayısıyla bu gider kalemlerini düşüreceğinden maliyetlerinde düşmesine katkı sağlayacaktır.
"NAVLUN BEDELLERİNDE TABAN FİYATI UYGULANMALI DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
Özellikle navlun fiyatlarında devletin bir çalışma yapması gerekmektedir, şöyle ki serbest olmaması gerekir bu tamamıyla benim fikrim. İnsanlar istediği fiyata kadar düşüyor. Şahsın var bir arabası ve günü kurtarmaya çalışıyor. ve bizim var on arabamız. 20-30 arabası olan arkadaşlar var o zamanda bu arkadaşlar düşen navlun bedellerinden dolayı kendilerini kurtaramıyorlar. Şahıs bir arabası sebebiyle istediği fiyatı verip kendi kurtarırken, biz ise bu taraftan kendimizi kurtaramıyoruz. Özellikle navlun bedelleri konusunda bir taban fiyatı konulması lazım. Bir şeyler yapılması lazım bu uygulamalarla navlun fiyatları dibe vurmuş durumda ve şu anda duymadığımız komik rakamlar duyuyoruz. Birinci ayda Trabzon'dan Batum'a mal çektiğimiz fiyatları, şimdi ise İstanbul'dan Batum'a mal çekmek için veriliyor bu fiyatlar ve bu durumda bizleri çok zor durumda bırakıyor. Devletimizin bu duruma el atması lazım ve Sarp Sınır Kapısı'nda özellikle ÖTV'siz ve KDV'siz mazot verilmesini istiyorum. Kapıkule'de biliyorsunuz bu uygulama var bizlere de burada yardımcı olunmasını istiyoruz.
"SON ZAMANLARDA GÜRCİSTAN HEMEN HEMEN HER GÜN 10 ARACIMIZI GERİ GÖNDERİYOR VE BUNA DEVLETİN EL ATMASI LAZIM"
Son zamanlarda Rusya ve Ukrayna savaşından dolayı özellikle Gürcistan araçlarımızı geri çevirmeye başladı. Araçlarda yasaklı mal var diye araçlar geri çevriliyor. Hopa'da lojistik amaçlı çalışan bir arkadaşımızın Gürcistan-Tiflis gümrüğünde 40 gündür bağlıydı. Çözmeye çalışıyor ama çözemiyor, bu tip sıkıntılarla özellikle son zamanlarda çok karşılaşmaya başladık. Evet Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş var ama bizim taşıdığımız bir tırın Gürcistan'dan dönmesinin bir mantığı yok. İnsan şunu da düşünmeden edemiyor yarın Türkiye'den gidecek olan ihracat ürünlerimize de mi kota konacak açıkçası düşünmeden edemiyorum ve bu konuda da devletimizin çalışmasını istiyorum. Hemen hemen her on günde bir Gürcistan'dan yasaklı mal var denilerek araçlarımız geri gönderiliyor. Doğal olarak insanlarımız farklı alternatifler düşünmeye çalışıyorlar. Devletin, özellikle bu konulara eğilmesi lazım. Çünkü biz nakliyeci ve lojistik sektörü olarak özellikle pandemi de hatta savaşta bile Türkiye'nin itibarını taşıyoruz. İhracat demek itibar demektir ve biz bu süreçlerde tıpkı hastanelerde çalışan sağlık personeli gibi durmadık ve bizim şoförlerimizde sürekli çalıştılar. Türkiye'nin bayrağını her tarafta dalgalandırdılar. Biz bütün bunlara göğüs gerebiliyorsak ve bu ülkeye bir katma değer katabiliyorsak, turizm sektöründen sonra bu ülkeye en fazla döviz kazandırıp ihracatı biz taşıyorsak; bu ülkenin büyükleri de ve aynı zamanda devlet yetkililerinde bizlere birazcık sahip çıkması lazım. Lojistik sektörü önemli bir sektör ve çok sayıda insan buradan ekmek yiyor ve çok sayıda insanımız alın teri döküyor ve bu sektörün içinde yani mutfağında bulunan insanlarımızla birlikte el verirsek sektörün daha iyi bir yerlere gideceğini düşünüyorum."