Üroloji Uzmanı Op. Dr. Melih Beysel: "Varikosel Kısırlığa Neden Olabilir"
Özel Çorlu Reyap Hastanesi Üroloji Uzmanı Op.Dr.Melih Beysel, Varikosel ile ilgili olarak bilgiler verdi.
Özel Çorlu Reyap Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Melih Beysel, Varikosel ile ilgili olarak bilgiler verdi.
Beysel: "Varikosel, ilerleyici testis hasarı oluşturarak testis gelişiminde gerilemeye ve sperm oluşum mekanizmalarını bozarak kısırlığa (infertiliteye) neden olabilir" dedi.
Varikosel testis toplardamarlarının anormal genişlemesi olarak tanımlanabilir. Hastalık yüzyıllardır bilinmesine ve çeşitli kaynaklarda tarif edilmesine karşılık 1843 yılından bu yana "Varikosel" adıyla anılmaktadır diyen Op. Dr. Beysel: "Erişkin erkek nüfusunun yüzde 15 - 22'sini etkileyen fiziksel bir bozukluktur. İnfertilite (kısırlık) araştırması nedeniyle başvuranların ortalama yüzde 30 - 40'ında görülen ve erkek infertilitesinin en sık rastlanan bozukluğudur. Anormal semen (ejekulat-boşalma sırasında çıkarılan bileşim) parametreleriyle başvuran erkeklerin yüzde 25'inde, normal semen parametreleriyle başvuran erkeklerin yüzde 11.7'sinde varikosel bulunduğu bildirilmiştir. Sekonder infertilite (sonradana gelişen kısırlık) nedeniyle başvuranlarda varikosel görülme sıklığı yüzde 69 -81'e kadar çıkmaktadır. Bununla birlikte varikosel olgularının yüzde 80'inde infertilite bulunmamaktadır.
Diğer bir çalışmada, varikosel olan olguların birinci derecede akrabalarında varikosel görülme sıklığı yüzde 53 gibi genel ortalamadan daha yüksek bir oranda saptanmıştır" diye konuştu.
Beysel: "Varikosel oluşum mekanizmalarını açıklayan olası varsayımlar arasında; yüksek sıcaklık, testis kan akımı ve toplardamar basınç değişimleri, böbrek/böbreküstü bezi ürünlerinin geri kaçağı, beslenme değişimi veya dokular arası sıvı yapısındaki değişimle sonuçlanan testisteki damarsal değişimler, hormonal bozukluklar, otoimmünite (vücudun kendi ürünlerine reaksiyon göstermesi), artmış oksidatif stres, apoptozis (programlı hücre ölümü) ve kadmiyum gibi ağır elementler sayılabilir. Isı artışı ve geri kaçak en çok kabul edilen varsayımlardır. Varikosel, ilerleyici testis hasarı oluşturarak testis gelişiminde gerilemeye ve sperm oluşum mekanizmalarını bozarak infertiliteye neden olabilir.
Sperm sayı, hareket ve yapısında bozulma, testis hacminde azalma ve testosteron üreten Leydig hücre fonksiyonlarında azalmaya yol açabilir" şeklinde konuştu.
Tanı ve değerlendirme ile ilgili olarak da bilgiler veren Op. Dr. Melih Beysel: "Varikoselli infertil bir erkeğin değerlendirmesi tıbbi ve üreme öyküsü, fizik muayene ve en az 2 semen analizi içermelidir. Varikosel tanısında fizik muayene hala altın standart olarak değerini korumaktadır.
Fizik muayene ile varikosel saptandığında ek görüntüleme olarak renkli dopler ultrasonografi uygun görülmektedir. Fizik muayene hasta ayaktayken ve oda sıcaklığında yapılmalıdır. Testis muayenesi 3 derecede sınıflandırılır. Derece 1, valsalva manevrası (zorlu ıkınma) ile saptanabilen varikosel, derece 2, valsalva manevrası yapılmadan elle saptanabilen varikosel, derece 3 ise valsalvasız, uzaktan gözle görülebilen varikoseldir" dedi.
Beysel sözlerini şöyle sürdürdü: "Subklinik varikosel, fizik muayenede tespit edilememiş, ancak radyolojik yöntemlerle tanı konulmuş varikosele subklinik varikosel denir. Subklinik varikosel tedavisinin semen parametreleri ve gebelik oranları üzerindeki etkisi kesin olarak ispatlanmış değildir. Bugünkü veriler subklinik varikoselin tedavi edilmesinin ek bir yarar getirmediği yönündedir. Adolesan (ergenlik çağında olan) Varikosel. Yapılan çalışmalarda 2 - 6 yaş arası çocuklarda yüzde 0.79, 7 - 10 yaşları arasında yüzde 0.96, 11 - 14 yaşları arasında yüzde 7.8, 15 - 19 yaşları arasında yüzde 14.1 oranında varikosele rastlanmaktadır. Daha toplu olarak 2 - 10 yaşları arasında yüzde 0.92, 11-19 yaşları arasında yüzde 11'dir. Bu yaş gruplarındaki olguların çoğu hiçbir belirti vermez. Genellikle fizik muayene sırasında rastlantısal olarak saptanırlar ve/veya aileleri tarafından fark edilir. Bu yaş grubunda tedavi endikasyonları ikiye ayrılır. Mutlak endikasyon: Etkilenen testiste 2 ml veya yüzde 10'dan fazla hacim kaybı, göreceli endikasyonlar ise testis kıvamında yumuşama, iki taraflı muayeneyle saptanabilir varikosel varlığı, ejekulat verebiliyorsa semen parametrelerinde bozulma, belirti veren ileri derecede varikosel, GnRH uyarısına karşı aşırı FSH/LH yanıtıdır."
Amaç fertiliteyi korumaktır diyen Melih Beysel: "Bu yüzden bu yaş grubunda operasyon başarısını yükseltecek ve komplikasyon oranını en aza indirgeyecek ideal yaklaşım mikro cerrahi yöntem varsayılabilir. Tedavisiz izlem sırasında çocuklar yılda bir kez fizik muayene ve testis hacim ölçümüyle kontrol edilmelidir. Fizik muayenede varikosel derecesinde artış gözlenen olgularda 6 aylık izleme geçilir. Etkilenen testiste hacim kaybı varsa ve ejekulat verebilen 16 yaş üstü olgularda semen parametrelerinde bozukluk varsa cerrahi uygulanmalıdır. Varikosel tedavisinde amaç testisin fonksiyonunu ve semen parametrelerini iyileştirmek ve gebelik oranını arttırmaktır. Varikosel tedavisini yapmadan önce, infertiliteyi açıklayacak başkaca patoloji olmadığından ve eşin doğurganlık için bir engeli olmadığından emin olunmalıdır. Bunun için fizik muayenede ele gelen varikosel olması, çiftlerin infertil olduğunun bilinmesi, eşin normal olması veya tedavi edilebilir doğurganlık potansiyeline sahip olması, erkeğin anormal semen parametreleri veya anormal sperm fonksiyon testlerine sahip olması yüksek dereceli varikosel varlığı, testiste boyut küçülmesinin bulunmaması, normal FSH seviyesi, pozitif GnRH uyarılma testi, total hareketli sperm sayısının 5 milyonun üzerinde olması, hareketliliğin yüzde 60'ın üzerinde olması varikosel tedavisinden daha fazla yarar görebilme belirteçleri olarak kabul edilebilir" dedi.
Özel Çorlu Reyap Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Melih Beysel: "Cerrahi yaklaşım (açık ve laparoskopik) ve perkutan embolizasyon (ciltten girilerek damarların kör hale getirilmesi) olmak üzere iki türlü varikosel tedavi yaklaşımı vardır.
Varikoselektomide amaç, tüm internal spermatik ven dalları ve eksternal spermatik ven dallarını bağlamak; vaz deferens (spermlerin nakledildiği kanal) ve damarlarını korumak, spermatik kordona ait lenf damarları ve atardamarları korumaktır. Varikosel tekrarı, atardamar yaralanması ve operasyon sonrası hidrosel (testis etrafında sıvı toplanması) oluşumu gibi komplikasyon oranları en düşük ve operasyon sonrası semen parametrelerinde iyileşme ve gebelik oranı diğer yöntemlerden daha yüksek olan yöntem, varikosel tedavisi için uygulanan en iyi yöntem olarak kabul edilir. Bu amaçları gerçekleştirmek için ideale en yakın cerrahi yöntemler, optik büyüteç kullanılarak uygulanan kasık veya alt-kasık yaklaşımlı varikoselektomidir. Optik büyüteç olarak ideal varikoselektomi şartlarını sağlamada mikroskobun en avantajlı gereç olduğu konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Varikoselektomi sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, olguların yüzde 50 - 80'inde semen parametrelerinde iyileşme ve yüzde 20 -69'unda gebelik oranlarında artış dikkati çekmektedir" diye konuştu.
Varikosel tedavisinin üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine (ÜYTY) etkisi ile ilgili olarak bilgiler veren Melih Beysel: "Varikosel tedavisiyle ÜYTY'ne gereksinimi azaltmak, varikosel tedavisiyle kendiliğinden oluşan gebelik sağlanamayan olgularda, semen parametrelerinde tedavi öncesi değerlere göre iyileşme ile IVF/ICSI (tüp bebek işlemleri) yerine IUI (rahim içi sperm yerleştirilmesi) gibi daha kolay uygulanabilen ve daha düşük maliyetli ÜYTY'ne geçişi sağlamak. Kendiliğinden oluşan gebelik sağlanamayan olgularda sperm sayısı, hareketliliği veya sperm yapısındaki iyileşme ile ÜYTY'nin başarısını arttırmak şeklinde sıralanabilir" dedi.
(SŞ - )
21.03.2013 11: 45: 38
TSI
NNNN - TEKİRDAĞ