Vanlı İşadamı Gökçenay, İş Kariyerini Öğrencilerle Paylaştı
Vanlı işadamı ve Gökçenay Group Yönetim Kurulu Üyesi Bedrettin Gökçenay; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş-Kur İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Van Kariyer ve Girişimcilik Günleri"nde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.
Vanlı işadamı ve Gökçenay Group Yönetim Kurulu Üyesi Bedrettin Gökçenay; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş-Kur İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Van Kariyer ve Girişimcilik Günleri"nde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Van Kariyer ve Girişimcilik Günleri" programına İş-Kur İl Müdürü Mehmet Salih Serçe, kurum müdürleri, çok sayıda davetli ve öğrenciler katıldı. Kariyer günlerine konuşmacı olarak katılan Gökçenay Group Yönetim Kurulu Üyesi Bedrettin Gökçenay, ticari hayatındaki başarıları anlatarak, gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. 'Van Kariyer ve Girişimcilik Günleri'ni düzenleyen İş-Kur yetkililerine teşekkür ederek konuşmasına başlayan işadamı Bedrettin Gökçenay, inşaat ve emlak sektörüyle başlayan yükselmenin, Türkiye'nin en büyük mermer ve granit fabrikasına kadar uzanan başarı hikayesini öğrencilerle paylaştı. Hayatta başarılı olmanın tek yolunun dürüstlük, tevazu ve risk almak olduğunu anlatan Gökçenay; Rusya ve Ortadoğu'ya canlı hayvan ticareti yapan babasının ahrete irtihaliyle iş hayatının, henüz çocuk yaşta iken başladığını ifade etti.
İlk ticari hayatına ilkokul kantininde tatlı satarak başlayan Gökçenay, "1974 yılına kadar refah içinde yaşayan ailenin bireylerindendim. Babamın vefatının ardından ekonomik olarak zor bir döneme girdik. Kardeşlerimizin yaşları küçük olduğu için bir bocalama dönemi yaşadık. İlk ticari tecrübem, okul müdürümüzün talimatıyla Vankulu İlkokulu kantininde tatlı satarak başladıM. Kantin işletme işi lisede de devam etti" dedi.
DEVLET MEMURLUĞUNDAN İSTİFA EDEREK, TİCARETE ATILDI
1978 yılında liseye devam ettiğini ve yaşının küçük olması nedeniyle kamudan iş alabilmek amacıyla kuzenim adına sanat yapısı ve menfez işi aldığını ifade eden Gökçenay, "1979 yılında Yüksekova-Şemdinli arasındaki işleri yaptık. 1980'de İstanbul'daki vatani görevimin ardından, 1982 yılında o zaman Topraksu'da kısa bir dönem Sürveyanlık yaptım. Devlet memurluğundan istifa ettikten sonra 1982-1992 yılları arasında küçük çaplı taahhüt işleri yaptık. 1992 yılında İran'la başlayan sınır ticaretiyle devam eden iş hayatıma Mersin'den gelen teklif üzerine bu ile gittim. Mersin'de kooperatifçilik üzerine konutlar yaparak, emlak işiyle uğraştım. Daha sonra 1995 yılında kardeşlerimizle güç birliği yaparak Gökçenay A.Ş.'yi kurduk. 1998'de işlerimizin yoğunluğu sebebiyle Mersin'den Van'a geri döndüm. Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylar sebebiyle birçok müteahhidin sıkıntı yaşadığı bölgelerde yol, köprü, menfez, alt ve üst geçit yaparak Gökçenay A.Ş.'nin imzasını attık" diye konuştu.
"BAHÇESARAY'DA İNANILMAZI BAŞARDIK"
Kar yağışı sebebiyle yılın 8 ayı kapalı olan ve dünya ile bağlantısı kesilen 2900 rakımlı Van'ın Bahçesaray ilçesinin yolunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yapmaya başladıklarını ifade eden Gökçenay, "Yer yer 3000 rakımlı olan ve riskli olan Bahçesaray yolunun yapma işini birçok yüklenici firma yapmayı taahhüt etmezken, Gökçenay Group'un 52 tonluk konkasör makinesini 3000 rakımlı Karapet Geçidi'ne çıkararak yolu yaptık" dedi.
İşadamı Bedrettin Gökçenay, eski Belediye Başkan Naci Orhan'ın yollarının kardan dolayı kapalı olması sebebiyle sürekli dile getirdiği 'Bahçesaray 8 ay Allah'a, 4 ay Van'a bağlı' sözünü artık tarihe bırakmak için yapılan yol ve dünyada ilk kez yapılacak olan kar tünelleriyle birlikte 12 hem Van'a hem de Allah'a bağlı alan Bahçesaray ilçe yolunun hikayesini öğrencilere anlattı. Gökçenay, "Kışın Bahçesaray'ın Bitlis'in Hizan ilçesinden gelen 3000 rakımlı karayolunu yapmayı hiçbir yüklenici firma girmeye cesaret edemediği için Gökçenay Group olarak yapılan ihale sonucu aldık. Arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız 3000 rakımlı bölgeye ekskavatörler kepçeler çıkamaz, çıkaramaz dedikleri halde biz 52 tonluk konkasör makinesi ve ekskavatörleri lastikli kepçeler yardımıyla çıkardık. Dönemin Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de destekleriyle Hizan yolunu kış mevsiminde kapanmayacak şekilde yaptık. 2005 yılında Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 8 ay Allah'a, 4 ay Van ile ulaşımı sağlanan Bahçesaray yolunu o tarihten itibaren 12 ay hem Allah'a hem de Van'a açık hale getirdik" diye konuştu.
"İLK ULUSLAR ARASI TECRÜBE KUZEY IRAK'TAN"
Bahçesaray yolunu yapmanın kendileri için büyük bir tecrübe olduğunu, aynı zamanda da Gökçenay Group'u da cesaretlendirdiğini aktaran Bedrettin Gökçenay, "Biz bu yolu yaptıktan sonra bizim için artık zor ve imkansız yoktur dedik ve yeni bir vizyon kazandık" dedi.
2003-2004 yılında yine güvenlik açısından riskli olan Kuzey Irak'taki Erbil-Kori yolunu yaparak ilk uluslararası tecrübeyi kazandıklarını ve bu kazançla araç ve ekipman filolarını genişlettiklerini anlatan Gökçenay, "Yeni yatırımlar ve daha büyük işler için altyapımızı hazır hale getirdik. Bir taraftan büyüyorduk ve büyümemizi kontrol altına almak için de kurumsallaşma çalışmalarımıza ağırlık veriyorduk. Bir lastik markası reklamında da söylendiği gibi 'Kontrolsüz güç, güç değildir.' sözünü hiçbir zaman yabana atmadık. Bir de anonim bir söz var. 'Bir işin çıraklığını yapmayan ustası olamaz'. Her yaptığımız iş, bize ayrı bir tecrübe oluyordu" ifadelerini kullandı.
"İRANLI MERMER PROFESÖRÜNÜ FABRİKANIN BAŞINA GETİRDİK"
Gökçenay, "Riskli bölgelerde aldığımız işleri başarılı bir şekilde yaptıktan sonra ekonomik olarak da güçlenmeye başladık. Hedefimizde; kazandığımızı Van'a yatırım olarak harcamak vardı. Tanıdıklarımız bizlere 'Kazancınız çok iyi. İstanbul'da otel, Antalya'da tatil köyü, Amerika'da ev alın' tavsiyelerinin hiçbirini değerlendirmedik. Tüm amacımız bölge insanına AŞ ve iş vermekti. Allah'a hamdolsun yaptığımız yatırımlarla da bu düşüncemizi gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Gökçenay Group olarak bölgemizin farklı yerlerinde yaptığımız çalışmalarda çok ciddi mermer yataklarının olduğunu fark ettik. Şantiyelerimizin bölgenin değişik yerlerine dağılmış olması, yer altı kaynaklarımızın ne kadar zengin olduğunu görmemiz için bize fırsat sundu. 2009 yılında İran'a yaptığım bir iş ziyaretinde buradaki dostlarım vasıtasıyla Jeoloji Profesörü olan Musa Cevadi ile tanıştık. İran'da mermer fabrikası olduğu için Musa Cevadi taş ve madenler üzerine dünyadaki sayılı insanlardan biri olarak gösteriliyordu. Cevadi Beyle tanıştıktan sonra Türkiye'ye davet ettik. Cevadi Bey bize 'Ocaklarımızda çok kaliteli mermerleri mıcır diye kırdığımızı söyleyince büyük bir hazineyi yok ettiğimizin farkına vardık. Yaptığımız AR-GE çalışmalarımızdan sonra Cevadi Beyle Van'da bir mermer fabrikası kurmaya karar verdik" dedi.
"TÜRKİYE'DE, OSB'DE YATIRIM İÇİN ARSAYA ÜCRET ÖDEYEN GRUP GÖKÇENAY'DIR"
2009'da kurmayı planladığımız mermer fabrikası için Van Organize Sanayi Bölgesi'nde devletin tüm yatırımcılara bedava verdiği arsayı alamadıklarını ifade eden Gökçenay, "O dönemde OSB müteşebbis heyetine yaptığımız müracaatlarda bazı isimler buna karşı çıktı ve Türkiye'de OSB'lerde yatırım yapan ve fabrika arazisini parayla alan tek kuruluş ise Gökçenay Group olarak tarihe geçtik. 50 milyon TL yatırımla toplamda 800 kişi istihdamlı yeni teknolojilerle 1 mm.'lik mermer yapacak Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun en büyük mermer fabrikasını Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Son teknoloji ile üretilen mermerler, başta ABD olmak üzere, Çin ve diğer Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Şu anda ülkemizde ve Avrupa'da pazar sorunumuz yok. Sevgili gençler; bu arada bu yatırımı neden sonuna kadar sürdürdüğümüzü çocukluğumuzda yaşadığımız bir aile anısıyla anlatayım. Gökçenay kardeşler olarak hayatta tek örnek aldığımız kişi, rahmetli babamız Yusuf Gökçenay'dır. Babam 1960'lı yıllarda Van'ın en büyük canlı hayvan ticaretiyle uğraşan kişiydi. Hatta başta Rusya ve Ortadoğu'ya yaptığı yüklü ihracatlardan dolayı belge de almıştı. 1970'li yıllarda babam küçükbaş hayvanlarını Rusya'ya götürüyor. Türkiye'den birlikte gittiği arkadaşlarına diyor ki, 'Ben hemen hayvanları verip dönmek istiyorum.' Arkadaşları da 'Hayvanları besiye alalım. Hayvanlar biraz daha beside kaldıktan sonra verelim. Daha iyi para kazanırız.' Ancak babam bunlara karşı çıkar ve koyunları hemen teslim ederek geri döner. Babam Rusya'dan dönerken o gece ülkede devalüasyon olur. Aylar sonra Ziraat Bankası'ndan babama parasının alınması için haber gönderilir. Babam bankaya gelince bakar ki hesabında paranın iki katı bir havale olduğunu öğrenir. Banka müdürüne bu paranın çok olduğunu yoksa ana paraya faiz mi uygulandığını sorar. Yetkililer de babama 'Hayır faiz falan uygulanmadı.' derler. Babam da hakkı olan parayı çeker, diğer parayı da bankada bırakır. Banka müdürü konuyu araştırır. Rusya'daki devalüasyondan dolayı paranın iki katına çıktığını öğrenir ve babama durumu anlatır. Ancak babam yine bu parayı alamam diyerek, konuya dönemin müftüsünden fetva ister. Müftü beyde bir sorun olmadığını ancak istemesi halinde camilerin sergi ve diğer ihtiyaçlarında kullanabileceğini söyler. Babam da diğer parayı o zaman ihtiyacı olan camilere verir. Biz de Yusuf Gökçenay'ın evlatları olarak hayatımızın ve iş yaşantımızın rehberi olarak gördüğümüz babamızdan risk almaktan çekinmeme gibi genetik miras devraldık" dedi.
"DÜRÜST OLUN VE RİSK ALIN"
Yaklaşık 45 dakika süren konuşmasında işadamı Bedrettin Gökçenay, üniversitede okuyan gençlere iş hayatınızda dürüstlükten ödün vermeyerek risk alın tavsiyesinde bulundu. Okulu bitirdikten sonra gençleri zorlu ve çetin bir hayatın beklediğini ifade eden Gökçenay, şu andaki gençliğin son teknolojiyi kullanmasından dolayı da şanslı olduğunu söyledi. Şirketlerinde kapasitelerinin elverdiği ölçüde staj imkanları sunarak onlarca gencin vizyonlarına katkı sağladıklarını anlatan Bedrettin Gökçenay, kendi çocuklarının işi öğrenmeleri için staj dönemini dışarıda yaptırdığının altını çizdi. Kendi oğlunun da inşaat mühendisi olduğunu anımsatan Gökçenay, "Benim oğlum inşaat mühendisliğini okurken stajını bizim şirkette değil de dışarıda yaptırdım. Oğlum şantiyelerde, çadırlarda kalarak en zor şartlar altında mesleğini çekirdekten öğrendikten sonra beraber çalışmaya başladık. Şu an bölgemizde isim yapmaya başlayan önemli mühendislerin bir kısmı stajyerimiz olarak ailemizde yer almış kişilerdir. Kapımız hepinize açık, özgeçmişlerinizle insan kaynaklarımıza iletebilirsiniz. Sevgili gençler, sizlere son olarak şunu tavsiye ediyorum, risk almaktan çekinmeyin. Kendinize güvenmeyi ve tevazuyu hiçbir şekilde elden bırakmamanızı tavsiye ediyor, bölgemizi ve ülkemizi sahiplenerek aydın bir geleceğin parçası olmanızı diliyorum" dedi.
Sıcak bir ortamda geçen konuşma sonrası öğrencilerden gelen soruları işadamı Gökçenay, samimi bir şekilde cevaplarken, "Van Kariyer ve Girişimcilik Günleri"ne katılımından dolayı İş-Kur İl Müdürü Mehmet Salih Serçe tarafından kendisine bir teşekkür plaketi verildi. - VAN