Yalova gündem haberleri... 23 yıldır dinmeyen acı... Felaketin her yıldönümünde kaybettiği eşi ve çocuklarını anmak için Yalova'ya geliyor
Yalova gündem haberi... 23 yıldır dinmeyen acı... Felaketin her yıldönümünde kaybettiği eşi ve çocuklarını anmak için Yalova'ya geliyor 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde eşi ve 3 çocuğunu kaybeden Erdal Tamrak, 23 yıldır felaketin her yıldönümünde kaybettiği eşi ve çocuklarının Yalova'daki mezarlarını ziyaret...
23 yıldır dinmeyen acı... Felaketin her yıldönümünde kaybettiği eşi ve çocuklarını anmak için Yalova'ya geliyor
YALOVA - 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde eşi ve 3 çocuğunu kaybeden Erdal Tamrak, 23 yıldır felaketin her yıldönümünde kaybettiği eşi ve çocuklarının Yalova'daki mezarlarını ziyaret ediyor, anma törenlerine katılıyor. Antalya Alanya'da görev yapan Tamrak 720 kilometre kat edip felaketin yıldönümünde çocukları ve eşinin kabrinde dua ediyor.
1999 yılında Yalova'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde şube müdürü olarak görev yapan Tamrak, Marmara Depremi'ni en acı şekilde yaşayan isimlerden biri oldu. Tamrak, çok sayıda binanın yıkılması nedeniyle 'Ölüm Ovası' olarak da anılan Hacımehmet Ovası'ndaki 5 katı apartmanın çökmesi sonucu ailesiyle birlikte enkaz altında kaldı. Yaklaşık 9 saat sonra enkaz altından yara almadan kurtulan Tamrak, çıkar çıkmaz kendisi gibi enkaz altında kalan eşi ve çocuklarını kurtarmak için varını yoğunu ortaya koydu. Tamrak ve yakınları tüm çabalarına rağmen enkazdan 17 yıllık eşi Necla, 15 yaşındaki oğlu Gökhan, 14 yaşındaki kızı Funda Gökçe ve 5 yaşındaki oğlu Mehmethan Alperen'i cansız bedenlerini çıkardı. Çınarcık ilçesine bağlı Esenköy beldesinde ailesinin defneden Tamrak, bayramlar ve depremin yıldönümünde düzenli olarak Yalova'ya geliyor.
"Dile kolay 4 tane canı veriyorsun bir arada"
Tamrak, depremde 5 katlı apartmanın 3'üncü katında ikamet ettiklerini söyledi. Deprem sonrasında ailesinden sadece kendisinin kaldığını anlatan Tamrak, "Gözlerimi açtığında diğerleri yoktu. Sadece ben kalmıştım. Aynı gün enkazdan saat 12.00 gibi Yalovalı arkadaşlarımız bizi çıkardı. Ardından eşime ve çocuklarıma ulaşmaya çalıştım ama hepsinin cansız bedenlerini enkazdan aldık. Yalova artık bizim ikinci memleketimiz oldu. Dile kolay 4 tane canı veriyorsun bir arada. Ailem de o zaman Rize'den gelmişti. Hepsini dini vecibelerini yerine getirip defnettik ama yüreğimiz yanıyor. Çok zor günler geçirdik. 23'üncü yıldönümünde de buradayım" diye konuştu.
"Kendi ellerimle 3 evladımı ve eşimi defnettim"
Antalya'nın Alanya ilçesinde görev yapan Tamrak, yaşadığı felaket sonrası yeniden hayata bağlandığını dile getirerek şöyle konuştu:
"Yeni bir eş, rabbime çok şükürler olsun 3 tane evladımın yerine 2 tane evlat verdi. Şimdi evlatlarımızla birlikte dualarımızı yapıyoruz. Bir daha böyle olayların yaşanmamasını istiyoruz. Bizler yaşadık bizden sonraki insanlar yaşamasın. Zor süreçler geçirdik ama bunu toparladık. Manevi güç bizi ayakta tuttu. Bu manevi güç için de rabbime şükürler olsun. Yeni bir yaşam, hayat devam ediyor. Kendi ellerimle 3 evladımı ve eşimi defnettim. Yalova artık benim bir vatanım oldu. Şu anda görevim itibariyle Alanya'dayım ama her yıl geliyorum. Zaman çok çabuk geçiyor ama insanların içindeki bu acı, duygular bitmiyor, bitmez de. Bir taraftan evlat, bir taraftan eş acısı farklı bir şey bunlar. Rabbim kimseye yaşatmasın."
Küçük kardeşinin üzerine kapanarak korumaya çalıştı
Depremde kaybettiği ailesini dualarla andığını söyleyen Tamrak, deprem sırasında yaşadıklarını da anlattı. Depreme uykuda yakalandıklarını belirten Tamrak, şöyle konuştu:
"Deprem sırasında eşim çocukların yanına doğru koştu. Hanımın üzerime basarak koştuğunu hissettim. Arkasından elimi uzattım, ondan sonrasını hatırlamıyorum, bayılmışım. Saat 12.00-13.00 gibi beni enkazın altından çıkardılar. Rahmetli eşimi bulduğumuzda kızıma koşarken koridorda yakalanmış, kızım da annesine koşarken koridorda depreme yakalandı. Büyük oğlum Gökhan, küçük oğlan Mehmethan'ın üzerine kapanarak korumaya çalışmış. Onları da o şekilde bulduk. 5 katlı binada 5 kişi hayatta kalmışız. Benim dışımda 4 kişi da ağır yaralıydı. O 4 kişiden 3'ü rahmetli oldular. Diğeri de birkaç yıl sonra vefat etti. Benim de inanılmaz bir kurtuluşum oldu. Gardırop ters düşüyor kapaklar arasında ben kalıyorum. Ayıldığımda altımda, üstümde, yanımda kolon vardı. Hiçbir yana kıpırdayamıyordum."
"Bu beni manevi yönden mutlu huzurlu ediyor"
17 Ağustos'un yıldönümün yanı sıra bayramlarda da Yalova'ya gelerek mezarlık ziyaretleri yaptığını sözlerine ekleyen Tamrak, "Ramazan ve Kurban Bayramı'nın birinci gününü eşim ve evlatlarımla yapıyorum bulunduğum yerde. İkinci günü Yalova'da rahmetli evlatlarım ve eşimle yapıyorum. Bu beni manevi yönden mutlu huzurlu ediyor" dedi.