Haberler

Yerel Ekonomiyi Geliştirme Forumu`nda Beyin Fırtınası

Güncelleme:
Abone Ol

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi 2015-2019 Stratejik Plan Forumları kapsamında Yerel Ekonomiyi Geliştirme Forumu düzenlendi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi 2015-2019 Stratejik Plan Forumları kapsamında Yerel Ekonomiyi Geliştirme Forumu'nda tarım ve turizmin gelişim potansiyeli olan iki sektör olduğu ancak altyapı sorununun giderilmesi gerektiği belirtildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda yapılan Yerel Ekonomiyi Geliştirme Forumu'na Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, kentin iş dünyasının temsilcileri, oda başkan ve yöneticileri ile pek çok yurttaş katıldı. Başkan Danışmanı Cuma Çiçek'in açış konuşmasından sonra Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, katılımcılığın sözünü söyleyip gitme değil, sözünün planlanmaya ve uygulanmaya geçtiği, dahil olunduğu ve denetlendiği bir süreç olduğunu söyledi.

Önümüzdeki 5 yıl içinde ekonominin ilk öncelikleri olacağını belirten Kışanak, kaynak olmayınca, kentin ekonomik çarkı dönmeyince sorun yaşanacağını ifade etti. Yapabilme olanaklarına sahip olmanın önemine dikkat çeken Kışanak, kentsel imkanları yükseltmek arzusunda olduklarını söyledi. İdari mekanizmaları oluşturmakla işe başladıklarını belirten Kışanak, Yerel Ekonomiyi Geliştirme Daire Başkanlığı kurduklarını bildirdi. Coğrafyanın yer altı ve yer üstü zenginliği, girişimciliği, çalışan insanı ve heyecanı bulunduğunu belirten Kışanak, "Ne yazık ki küresel, ulusal ve bölgesel ekonomik çarkın hak ettiği yeri bulamadığını söyledi. Cumhuriyet tarihi boyunca Diyarbakır'ın sürekli olarak geriletildiğini belirten Kışanak, son olarak 67'inci sırada bulunduğunu hatırlattı. "Dışımızdaki faktörler lehimize değil" diyen Kışanak, bunu lehe çevirmek için halkın kendi ekonomisini kendisinin güçlendirmesi gerektiğini söyledi.

Madenler işlenmeden hammadde olarak satılıyor

Forumun moderatörü Murad Akıncılar da "yerel ekonomide yatırım potansiyelleri, istihdam olanakları ve yerel kaynaklar", "Tarım ve kırsal ekonomi", "sanayi ve ticaret potansiyelleri" gibi konuları tartışacaklarını söyledi. Katılımcılardan Aydın Bolkan, bölgenin ekonomik verileri hakkında bilgi verirken, yapılan ihracatın daha çok işlenmemiş mermer ve maden olduğunu söyledi. Süt üretiminin bir süt fabrikasının işleyebileceğinden çok daha az olduğunu ifade eden Bolkan, kimi resmi verilerin ise güvenirliğinin tartışmalı olduğunu belirtti. Bolkan, sanayi ve ticaret envanterinin çıkarılması gerektiğini, tarımsal arazilerin sulama sorunlarının çözülmesini, organik ve doğal tarımın teşvik edilmesi, mermer ve madenlerin işlenerek ihracatının yapılması, güneş enerjisinin teşvik edilmesi, Dicle Havzası'nda doğal tarım ve doğal seracılın teşvik edilmesi gibi öneriler sundu.

Altyapı sorunları tamamlanmalıdır

Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, 20-30 yıl inçinde onlarca teşvik paketlerinin açıklandığını ancak bunların kente yararlarının çok fazla olmadığını söyledi. Bölgeye ve kente özgü teşviklerin ise fazla bir katma değer yaratmadığına işaret eden Baysal, bunun nedeninin beceriksizlik değil altyapı yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti. Altyapı konusunda bir basınç yapmak gerektiğini ifade eden Baysal, Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarının göreve geldiklerinden bu yana ekonomiyi konuşmalarının kendilerini umutlandırdığını söyledi. "Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içinde altyapı yokken neyi konuşabiliriz ki?" diyen Baysal, OSB'nin 23 yıl önce kurulmasına karşın hala oranın altyapısını konuşmak zorunda kaldıklarını söyledi. DİSAD Başkanı Burç Baysal, altyapının tamamlanmasıyla birlikte turizm ve tarım sektörünün gelişebileceğini anlattı.

Hayvan gübresi ile elektrik üretilebilir

Göç Vakfı ve GABB'tan Erdal Balsak "Hizmet Kooperatifleri" konusunda sunum yaptı. Bir katılımcı da hurdaya ayrılan araç lastiklerinin geri dönüşümü yapılmasını ve parklarda yürüyüş alanlarında kauçuk yapımında kullanılmasını önerdi. 100 büyük baş hayvanın tezeğinden elektrik üretilebileceği ve köyün tüm sıcak su ihtiyacının karşılanabileceğini ve bunun da Avrupa bankalarından yüzde 70 hibe ile sağlanabileceğini söyledi. Mali Müşavir olan bir katılımcı da belediyenin bu tür ekonomik faaliyetlerde sadece düzenleyici ve kurumları bir araya getirici bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. Ofis semtinde çalıştığını ve gürültüden çalışamadığını belirten aynı katılımcı "Dolmuşçuları eğitmemiz lazım. Trafikte hepimiz eve gidene kadar sinir krizleri geçiriyoruz. Çöpler yere atılıyor. Önerim bir araba tutalım sürekli anons edelim. Her dilde 'Çöpleri yere atmayalım' diye anons edelim" diye konuştu.

Diyarbakır karpuzu ile Lice domatesinin kaybolmak üzere olduğunu belirten aynı katılımcı Lice Salça Fabrikası'nın da kapanmak üzere olduğunu bildirdi ve iş dünyasının buna el atması gerektiğini söyledi.

Köyler üretimden uzaklaştırıldı

Katılımcı olan bir ziraat mühendisi ise yerel kalkınma için mevcut kaynakların harekete geçirilmesi gerektiğini söyledi. Turizm ve tarımın bölgenin önemli kaynağını oluşturduğunu anlatan aynı katılımcı, tarımda ürünlerin işlenmeden hammadde olarak ihracatının bölgeye katkısının olmadığını söyledi. Çatışma sürecinde bütün köylerin boşaltıldığını, boşaltılmayanların da üretimden uzaklaştırıldığını anlatan aynı katılımcı, "Koruculuk, göç ve tarımda teşvik sistemi üretimin gelişmesini engellemeye yönelikti" dedi.

Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü'nün kooperatifleşme çalışmalarına bakılması gerektiğini ifade eden katılımcı, "organize üretim alanları"na ihtiyaç olduğunu söyledi.

Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği (KÜRDSİAD) Genel Sekreteri Hüseyin Bardakçı da Diyarbakır'da 370 adet taş fırın bulunduğunu ve bunların günlük yarım ton odun tüketerek doğaya çok büyük miktarda karbon saldığını bunların doğalgaza çevrilmesi gerektiğini söyledi.

Diyarbakır, Batman ve Siirt Kalkınma Projeleri Koordinatörü Murat Akbaş kalkınmadan sorumlu bir genel sekreter yardımcısı kadrosunun oluşturulmasını, tarım alanlarının imara açılmamasını, hayvancılık için mera geliştirilmesini, hayvanlar için içme suyu göletleri oluşturulmasını, etkili iletişim için çalışanların anadili tam anlamıyla hakim olması gerektiğini söyledi.

Zirai ilaç atıkları toplanmalı

Serbest Tarım Danışmanı Aslan Azizoğlu da arazide çok miktarda zirai ilaç artıkları görüldüğünü belirterek, "Bu ilaçlar çevreyi ve sağlığımızı tehdit ediyor" dedi. Azizoğlu belli güzergahlarda belediyelerin bu atıkları toplayarak geri dönüşümünü sağlaması gerektiğini önerdi. Azizoğlu Karacadağ'a özgü bir bitki olan kenger üretiminin teşvik edilmesini, çöp süpürge bitkisinin Lice-Kulp bölgesinde yetiştiğini ve bunların ekonomiye kazandırılabileceğini söyledi.

Diyarbakır'da 184 kooperatif bulunduğunu bunların 101'inin faal, 34'ünün icralık olduğunu belirten Azizoğlu, gerçek anlamda kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması için bir eğitime ihtiyaç olduğunu mevcut olanların batak durumda olduğunu söyledi.

Kaynak: Temsilci / Yerel

Cuma Çiçek Fırat Anlı Lice Yerel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title