Haberler

Zeytin Üreticisi İsyan Etti: "Bugün Zeytin Üreticisi Umutlu Da, Mutlu da Değildir"

Güncelleme:
Abone Ol

Zeytin fiyatlarına isyan eden üretici, "Üretici para kazanmazsa, üretici emeğinin karşılığını almazsa bu işi yapamaz hale gelir. Bugün zeytin üreticisi umutlu da değildir, mutlu da değildir." dedi.

HABER: OSMAN BEKAR

(AYDIN) - Zeytin fiyatlarına isyan eden üretici, "Üretici para kazanmazsa, üretici emeğinin karşılığını almazsa bu işi yapamaz hale gelir. Bugün zeytin üreticisi umutlu da değildir, mutlu da değildir." dedi.

Girdi maliyetleri ve gıda ürünlerine her geçen gün yeni zamlar gelirken zeytin üreticisi de sıkıntılı günlere girdi. Son günlerde özellikle zeytinyağı fiyatları artış gösterdi. Konu hakkında ANKA Haber Ajansı'na konuşan zeytin üreticileri ve çalışanları ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.

Bir zeytin işçişi, "Geçtiğimiz sene zeytin yevmiyesi 700 liraydı. Bu sene 800 lira diyorlar. Zeytin sahibi zeytin para etmezse bana nasıl para verecek. Bu adam para kazanacak ki bana verecek. Aydın Ziraat Odası amele yevmiyesini 900 lira açıkladı. Bize verilen de o kadar olmalı" dedi. Diğer bir zeytin toplayıcısı ise "İşçi olduğumuz için biz karar veremiyoruz. Ben emekliyim. Geçim zor, zor geçiniyorum." ifadelerini kullandı.

Zeytin üreticisi ve aynı zamanda Genceli Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Serkan Erdoğan bu seneki zeytin fiyatlarının istedikleri seviyede olmadığını belirterek, "Bizler de bunun için mücadele ediyoruz. Hem üreticinin hakkını koruması anlamında, hem de zeytinin değerinin korumasının asıl anlamında bunun için katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Geçen seneki fiyatları göz önüne aldığımızda bu fiyatlardan memnun değiliz." dedi. Erdoğan şunları söyledi:

"Konuşulan rakamlar zeytinin maliyeti bile değil"

"Geçtiğimiz sene 55- 60 lira arasında ortalamada olan zeytin, bu sene 25 lira 27 lira 30 lira bandında yarı yarıya kaybımız var. Bunu neye endeksleyebiliriz. Mazota endeksleyebiliriz. Geçen sene 18 lira 22 lira olan mazot bugün 43 lira 44 lira bandında. Hiçbir şey yapmasak sadece zeytini mazotla eşdeğer tutsak, istenen fiyat geçen seneki fiyatta olması gerekiyordu. Üreticinin girdi maliyetleri çok yüksek. Gübresi bakımı, ilaçlaması yevmiyeci maliyeti, bunların hepsi üst üste konduğunda, zaten zeytinde değer kaybımız var. Bir de açıklanan  fiyatlar istenen seviyenin altında olunca, üretici zor durumda kalıyor. Zeytin fiyatları çeşitlerine göre değişiyor. Bu bölgede ağırlık memecik zeytini var. Bunlar da fiyat açıklaması ise elek üstü dediğimiz fiyat şu anda 45 lira. Kaba zeytin dediğimiz zeytin fiyatı 40 liradan başlıyor. Bugünlerde konuşulan rakamlar 25 lira. Elek üstü ve 4 numaraya kadar olan zeytinler 25 lira. Bunlar zeytinin maliyeti bile değil."

Buharkent Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Naim Özdamar, Aydın'ın zeytin ağacı sayısı bakımından ülkenin en zengin illerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Ben Türk tarımının problemlerini 3 başlık altında, 'PPM' olarak topluyorum. Bunun açılımı ise 'Pazarlama, Planlama, Mevzuat.' Bizler zeytinin pazarlanması ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Oda olarak yaptığımız hesaplamalarda Aydın'da zeytinin ortalama olarak kilogram maliyeti 113,5 lira. Girdilerin sadece TÜİK maliyetleri bile, yüzde 72'yi buluyor. Bu zeytinler, Buharkent çevresinde satılan domat ve eşek zeytinleri bunlar doğrudan doğruya ihracata gidiyor. İki çeşidin en yüksekte beraber Gemlik zeytin çeşitleri olarak bilinir. Biz bu zeytinleri aracıya verdiğimizde, yaklaşık olarak aracılar bunu 18 liraya 25 lira arasında fiyatla alıyorlar. 18.25 arasındaki fiyatı, raflarda yılbaşında göreceğiz ki, 450 lira fiyat koyacaklar. Şu an TARİŞ'in  fiyatı raf fiyatı 461 lira. 500 liralık üzerindeki zeytin fiyatı yine yaklaşık 400 liranın üzerindeki yağ fiyatı bu tüketiciyi mağdur eder" şeklinde konuştu.

"Çiftçinin ürettiği ürünü satış değerini düşük yapmakla enflasyonu önlemek imkansızdır"

Özdamar, konuşmasına şöyle devam etti:

"Tüketici bunu alamaz. Bu konuda tekbirini alması gereken Maliye Bakanlığı'dır. Maalesef geçen yıl Ticaret Bakanlığı'nın dökme zeytin ihracat yasağı ve halen sürmekte olan 50 bin ton sınırında belirlenmiş olan zeytinyağı kotası sanayiciye zarar ettirdi. Ancak sanayici ve işletmeci bunun hesabını çiftçiden soramaz. Kendisine kotayı kim koyduysa, kendine zararlı kim ettirdiyse hesabı ondan sormak mecburiyetindedir. Tarım, Ticaret ve Maliye Bakanlıkları, çiftçinin ürettiği ürünü satış değerini düşük yapmakla enflasyonu önleyeceklerine inanıyorlarsa bu imkansızdır. Aracı yine kazanacak. Çiftçi yine kazanamayacak."

Tarlada zeytin toplayan bir kadın işçi ise, "Bizler  zeytin hasatı yapıyoruz. Şu anda ne kadar fiyat olduğunu bilmiyorum tek bildiğim şey fiyatının düşük olduğu. Fiyatlarının 25-30 lira olduğunu duydum. Çiftçinin  hali çok zor. Gübresi, ilacı... Su zaten kuyulardan suluyoruz. Onun için diyorum ki çiftçinin hali çok zor. İsterim çiftçinin yüzü gülsün. Mazottan, gübreden, devletten yardım olsa, satmış olduğumuz fiyatlar biraz yüksek olsa, fakat çok düşük. Çok insan 'bu fiyatlarla zeytinimizi toparlayamayacağız yağ yapacağız' veya 'kalsın' diyorlar. Şu anda zeytini toparlamayacak olan insan çok. İhtiyacı olanlar kredisi olanlar mecbur toplayacak." dedi.

"Üreten ne olacak?"

Zeytinin geçen yıla göre çok ucuz olduğunu ifade eden zeytinlik sahibi Gülay Çetinkaya da şunları aöyledi:

"Bizim zeytinimiz şu anda topan zeytin. Geçen sene bunun fiyatı duble 60 liradan başlıyordu. Bu sene 45 liradan başlıyor. Geçtiğimiz sene yevmiye 500 liraydı. Şu anda 800 lira 100 lira da dayı başına veriyorsun 900 lira. Mazotun ne kadar arttığını herkes biliyor. O zaman buğdayın başına gelen çayın başına gelen fındığın başına gelen zeytinin başına geldi. Ben çiftçiyi öldürmenin bilinçli planlı olduğunu düşünüyorum. Bu bilinçli bir şekilde yapılıyor. Bizden ortalama 25 lira aldıkları zeytini tüketiciye 50 lira verseler, o zaman tamam. Üreticiye en az 125 liraya verecekler. Yani aracı kurum kazanacak. Peki üreten ne olacak? Ben bu işlerin bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Piyasanın arz talep olduğunu işi olduğunu düşünmüyorum. Bu sene zeytin çok, fiyatlar zeytin çok diye olduğu için değil bu serbest piyasanın kendi kendini düzenlemesi değil, aracı kurum var. Limonda da olduğu gibi, limonu üreticisi 5 liraya sattı. Tüketici 10 liradan mı aldı? Hayır. Kim kazandı? Aracı kurum kazandı. Bu konu zeytinde de öyle. Ortalama 25 liradan aldıklarında, marketlerde bu en az 125 liraya gider."

Aracılara zeytin getiren vatandaş ise şunları söyledi:

"Ben buraya 150-200 kilo kadar zeytin getirdim. Şu anda verdiğim zeytinin ortalaması 30 liraya geliyor. 27 liraya geliyor O aralarda. Yapacak bir şey yok Kendi malımız. Maliyetlerimiz çok yüksek. Su maliyeti örneğin geçen sene Bir saatin 300 liraya suluyorsak 700 lira 800 lira 1000 lira oldu suyun saati. Bu çiftliği nasıl dayanacak bu fiyatlara. Gübreyi kışın alıyoruz. O gün için söylüyorum 900 lira idi şu anda bilmiyorum belki fiyatı 1.500 lira. Çalıştırdığımız amelenin günlük masrafı 1000 lira 1200 lira arasında. Bu dayıbaşılı olursa 1200 lira. Çalışan da haklı herkes haklı."

Zeytin alıcısı da tepki gösterdi: "Çiftçiyi düşünen yok"

Bir zeytin alıcısı da "Normalde ortalama zeytinin şu anki fiyat 25 lira ile 35 lira arasında geliyor. Benim görüşüm bu sene hiç zeytin toplamasınlar. Bu zeytini alan firmalara, fabrikalara güzel bir ders vermeleri lazım. Geçen sene zeytin 80 lira iken 85 lira iken bu sene 55, 60 lira. O da yeni çıktı. Buda duble zeytin. Çiftçiyi düşünen yok. Amele yevmiyesi olmuş 1200 lira. Arazi sulaması ilacıymış, gübresiymiş bu şekilde maliyet çıkar. 25 liraya ortalama zeytin verirse ne kazanacak?" dedi.

Kaynak: ANKA / Yerel

Yerel Haberler Çiftçilik Ekonomi Zeytin Yerel Tarım Çiftçilik Tarım Yerel Haberler Yerel Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title