Haberler

İşango kemiğinden Blockchain’a ticari kayıtların evrimi

Adnan Ateş

Adnan Ateş

Gazeteci / Ekovizyon Dergi
19.08.2023 11:03
İşango kemiğinden Blockchain'a ticari kayıtların evrimi
İşango Kemiği

İnsan ırkı, ticari kayıtları ilk başlarda bugün ki gibi defterlerde tutmuyordu. Sizde takdir edersiniz ki kağıdın icadından sonra defter tutma süreci başlamış oldu. Tarihte bilinen ilk ticari kayıt işlemi Afrika'da bulunan 'İşango Kemiği' ile yapıldığı otoriteler tarafından iddia ediliyor. Bu kemiğe çentikler çizilerek bir tür kayıt tutulmaya başlanmış.

İşango kemiğinden deftere, defterden dijitale, dijitalden sonra ise yine dijital temelli bir teknoloji olan Blockchain ile bu kayıtların tutulacağı söyleniyor. Peki, neden Blockhain? Girilen verilerin güvenle saklanması ve geriye dönük değiştirilememesi. Hosting teknolojisi çıktığı ilk günden beri güvensiz yapılar. Saldırı ve tahribata müsait dijital yapılardır diyebiliyoruz. Çökertilen siteler, veri sızdırma, milyon dolar zararlar veren dijital saldırılar olarak sıralayabiliriz.

Blockchain'a gönderilen her veri, veri üreten ve veri hizmeti veren madencilerin onayından sonra güvenle saklanıyor. Giren veriye erişim (sadece ön izleme) verilen izin kadardır. Verinin değiştirilmesi ise neredeyse mümkün değil. İşte bu dijital defter ticari etkileşimler ve kayıtlar için mükemmel bir yapı. Kimse kimseye güvenmek zorunda değil. Kayıtların tutulduğu mükemmel bir mimariden bahsediyoruz: Blockchain.

Bu teknoloji beraberinde gençler içinde yeni iş fırsatlarını da beraberinde getiriyor: 'Blockchain Yazılımcılığı' ileriyi gören, tahmin edebilen ve Blockchain'in gücünün farkında olan ticari işletmeler için şuan en çok aranan iş kolu 'Blockchain Yazılımcılığı'. Bu mükemmel dijital mimari yapı 3 Ocak 2009'da hizmet vermeye başladı. Bu yapıya uyumlu birçok yazılım dili de eş zamanlı olarak gelişti. Mevcut yazılımlar ile de sistem üzerinde iş geliştirilebiliniyor ama sadece bu yapı için dizayn edilmiş mükemmel diller var. Bunların bir kaçını sıralarsak daha doğrusu en çok tavsiye edilenler de diyebiliriz; Solidity, JavaScript, C++ ve Simplicity. Bunlar sadece bilinen birkaç dil. Başka dillerde elbette var.

1989-90 yılında bilgisayar ile tanıştım. 17 yaşındayım. Sonra ki yıllarda yaşadığım şehre internet geldi. Ses çıkaran o efsane modemler. Şimdi ki çocuklar ve gençler çok şanslı. 'Baba' demeden önce ellerinde dokunmatik cihazlar var. Gençliğimizde bilgiye erişim çok kısıtlıydı. Bir 'İnternet Mahir' vardı. Onu hatırlıyorum. Bir site yapmıştı ama o da çöpçatan sitesi gibi bir şey miydi neydi bilmiyorum ama hatırladığım kadarıyla nev-i şahsına münhasır bir site idi. İlginç bir profil idi o zamanlar. Kimse bize bir domain nasıl alınır diye yol göstermiyordu. Web tasarımı da bilmiyorduk. mIRC adında ki sohbet sitesi o bir zamanlar popülerdi. İnsanlar ile anlık olarak sohbet edebilmek o zamanlar çok keyifliydi. Sonra MSN, Paltak ve ICQ daha niceleri kullanıma sunuldu. WhatsApp'ın olduğu bir dönemde bu sohbet odalarından bahsetmekte çok sıkıcı.

Bir domain almasını bilseydik ve o domainin altını doldurmasını da bilseydik, işin boyutu bugün çok farklı olacaktı. Evet dünyanın artık çok gerisinde kalmadan bir teknoloji ile tanışıyoruz ama o teknolojiyi diğer dünyalılar gibi kullanmasını çok geç öğreniyoruz. Örneğin; Blockchain gibi mükemmel bir yapı varken biz sadece o yapı üzerinde hareket eden Kripto Para'lar ile ilgileniyoruz. Blockchain bir bulut ve Kripto Paralarda o buluttan aşağıya süzülen yağmur damlalarıdır. Ama asıl iş Blockchain'da. O yapıyı bilen gelecekte söz hakkına sahip olacak. Bunu gençlere anlatmaya çalışıyorum. Kripto Paralar artık TR'de normal insanlar tarafından alınamayacak kadar (1 adet BTC veya ETH gibi) pahalı dijital varlıklardır. Geçmiş yıllar gibi içerisinde fırsatlar barındırmıyor artık. İyi bir trader iseniz al-sat yaparak kazanabiliyorsunuz. Ama başka bir mesainizde olmamalı. Veya ihtiyacınızın olmadığı bir paranız var, yarın size lazım olmayan bir paradan bahsediyoruz. BTC alırsınız ve yıllarca beklersiniz. Seviyeyi gördüğünüzde de bozarsınız. Duyduklarımızın, şahit olduklarımızın hepsi hırs. Adını bilmediği bir coini alıp sabah kapıda Porsche hayal eden insanlar türedi. An itibarı ile 22.000 adet coinin olduğu bir ortamda bu hayali kurmak akıllara ziyan bir meşgale.

Gelelim konumuza; 2000'li yıllara geldiğimizde web hızla büyüdü. Domain almasını da biliyoruz, hiçbir programlama diline ihtiyaç duymadan web sitesi de tasarlayabiliyoruz ama tencerenin dibine yetiştik. Artık daha donanımlı olmalıyız. Dijital yarışın şart ve kuralları çok değişti. Ama hala fırsatlar barındırmaya devam ediyor.

Şimdiki aklım olsa diyerek gençlere tavsiyelerde bulunmak istiyorum; Blockchain ekosistemini incelesinler. Blockchain yazılımcığı ile Türkiye'de yaşayarak evinden, mahallesinden ve köyünden çıkmadan, dünyanın herhangi bir yerinde 'Göçmen' olmadan dolar ve Euro cinsinde maaş alarak ya da bir girişimci hikâyesi yaratarak çok güzel paralar kazanabilirler. Girişimciliğin meşakkatlerinden bahsetmeyeceğim. İşin içine girdikçe insan düşe kalka bir şekilde yol alıyor. Yarışı bitirende var yarı yolda bırakanda var. Konuyu dağıtmadan bir noktaya değinmek istiyorum; Bir fikrinizin olması girişimci olduğunuz anlamına asla gelmez. Fikir hikâyenin %3'üdür sadece. Geriye kalan % 97 o fikre ait bir 'Prototip'tir. Prototip olmadan hiçbir 'Melek Yatırımcı' sizi ciddiye almaz. Bu prototip bir endüstriyel ürün olabilir, bir kod dizini de olabilir. Gözle görülen ve elle tutulan bir üründen bahsediyorum. Melek yatırımcı demişken fikir veya prototipinizi yasal güvenceler ile korumadan sakın kimsenin karşısına çıkmayın. Melek yatırımcı diye gittiğiniz kişi yada kişilerin 'Melek Hırsız' olma ihtimalleri de oldukça yüksektir.

Blockchain yazılımcılığının geleceğin en popüler ve en kazançlı mesleklerinden biri olacağı gözü ile bakılıyor. Şuan uzaktan Blockchain yazılımcılığı yapan genç beyinleri arayan binlerce global firma var. TR şartlarına göre iyi de ücret veriyorlar.

title