Yapay zekâ'nın Sputnik'i: Deep Seek

Adnan Ateş

Yapay zekâ (AI) teknolojileri, son yıllarda küresel ekonomiyi ve finansal piyasaları derinden etkilemeye devam ediyor. Özellikle Deep Seek gibi yapay zekâ sistemleri, Wall Street'teki hisse senetlerini adeta kırmızıya boyarken, teknoloji devlerinin bu alandaki rekabeti de kızışıyor. NVIDIA ve META gibi şirketler, yapay zekâ yarışında öne çıkan isimler olmalarına rağmen, son dönemde yaşanan gelişmeler karşısında adeta bilinç kaybı yaşıyor. Peki, bu savaşın neresindeyiz? Ve daha da önemlisi, bu teknolojiler gerçekten insanlığın yararına mı kullanılıyor?
NVIDIA ve META, yapay zeka ve metaverse alanında yaptıkları yatırımlarla dünya çapında adından söz ettiren iki dev şirket. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, bu şirketlerin de kırılgan olduğunu gözler önüne serdi. Deep Seek gibi yeni nesil yapay zekâ sistemleri, finansal piyasaları altüst ederken, bu devlerin uzun süre yapay zekâ sektörüne dair 'pazar payı' konusunda toparlanamayacakları tahmin ediliyor.
Wall Street'te yaşanan bu dalgalanmalar, yapay zekâ teknolojilerinin sadece bir yansıması.
Asıl soru şu: Bu teknolojiler kimin için geliştiriliyor? Amerika ve Çin arasında süren bu yapay zekâ savaşı, gerçekten insanlığın yararına mı, yoksa birkaç "manyağın" dünyayı dizayn etme çabası mı?
Amerika ve Çin
Amerika ve Çin, yapay zekâ ve teknoloji alanında küresel bir hegemonya mücadelesi veriyor. Ancak bu mücadele, milletlerin refahı için değil, sadece ve sadece güç ve kontrol elde etmek için yapılıyorlar. Her iki ülke de teknolojik gelişmeleri, insanlığın yararına kullanmak yerine, kendi çıkarları doğrultusunda manipüle ediyorlar.
Her şeyin dijitalleştiği bir dünyada, fiziki yaşamımıza dokunan olumlu bir gelişme göremiyoruz. Aksine, bu teknolojiler, insanları daha da yalnızlaştırıyor ve tüketim çarkının bir parçası haline getiriyor. Peki, bu durumda ne yapmalıyız? Teknolojiyi reddetmek mi, yoksa onu daha insancıl bir şekilde kullanmanın yollarını mı aramalıyız? Teknoloji bugünün şartlarında asla red edilecek bir şey değildir. Ona dokunmak ve hissetmek gibi mecburiyetlerimiz var artık. Bunu yaparken doğa ile olan temasımızı azaltmamalıyız. Biraz Spinoza biraz Google bir şekilde dengeli bir şekilde gitmekte fayda var. Hepten temas etmemek çözüm olmadığı gibi temas ederken her şeyi ona teslim etmekte çözüm değildir.
Teknolojiyi kimin için kullanıyoruz?
Yapay zekâ ve dijital teknolojiler, insanlık için büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyel, Amerika ve Çin gibi devletlerin kontrolü altında olduğu sürece, insanlığın yararına kullanılması mümkün görünmüyor. Bu nedenle, teknolojinin nasıl ve kimin için kullanıldığını sorgulamak büyük önem taşıyor.
Deep Seek gibi yapay zekâ sistemleri, Wall Street'i kırmızıya boyamaya devam ederken, bizler de bu teknolojilerin nereye gittiğini ve bizi nasıl etkileyeceğini düşünmeliyiz. Unutmayalım ki, teknoloji bir araçtır. Asıl önemli olan, bu aracı kimin ve ne için kullandığıdır.
Adnan Ateş