Haberler

Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekilleri

Av. Uzm. Arb. Ayşen Güzel

Av. Uzm. Arb. Ayşen Güzel

Avukat Uzman Arabulucu / Hukuk Bürosu
27.01.2025 01:22

I. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARDA ŞEKİL

A. Genel Değerlendirme

Ölüme bağlı tasarrufların yapılmasında ve ortadan kaldırılmasında uyulması gereken bazı kurallar olup; bu kurallar, aynı zamanda tasarruf ve işlem yönünden aranan geçerlilik şartlarıdır. Söz konusu şartlar, ölüme bağlı tasarrufların esasına ilişkin olmayıp, miras bırakanın iradesinin büründüğü ve iradenin hukuk aleminde etki ve sonuç doğurabilmesi için gerekli olan kalıptır. İradenin büründüğü bu kalıp, ölüme bağlı tasarruflarda şekil olarak karşımıza çıkmaktadır.

B. Borçlar Kanunu Işığında Değerlendirme

Borçlar Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı olmayıp; aksinin belirtildiği hallerde şekil, kural olarak geçerlilik şartıdır. Zira kanunda öngörülen şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler, hukuki sonuç doğurmamaktadır. Bu sebeple taraflarca, sözleşmenin yapılması sırasında kanunda öngörülen geçerlilik şartlarına uyulması gerekmektedir.

Yine sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulmakta olup; irade açıklaması, açık veya örtülü olabilmektedir. Ancak sözleşmelerin şekline ilişkin hükümler saklıdır. Açıklanan hususlar, tek taraflı hukuki işlemler bakımından da geçerlidir.

II. VASİYETNAMELERDE ŞEKİL

A. Vasiyetnamenin Yapılmasında Şekil

1. Vasiyetname Şekillerinin Birden Fazla Oluşu

Vasiyetnamenin şekli denildiğinde, bir vasiyetin geçerli olabilmesi için miras bırakanın irade açıklamasının hangi şekli koşullara uygun olması gerektiği anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle, bir vasiyetnamenin geçerli şekilde hüküm doğurabilmesi ve bağlayıcı olabilmesi için irade beyanının nasıl açıklanması gerektiği büyük önem arz etmektedir. Bu bakımdan değerlendirme yapıldığında, vasiyetnamelerin birden fazla türde yapılmasının mümkün olduğu, birden farklı şekillerde yapılabildiği ve düzenlenen vasiyetnamelerin, yapılış şekline göre ilgili vasiyet türünün yasada öngörülen şekil şartlarına uyulması suretiyle geçerli olduğu görülmektedir. Örneğin sözlü vasiyetnamenin şekil şartlarına uyulması ile yapılan vasiyet geçerli iken; söz konusu vasiyetin, resmi vasiyetnamenin şekil şartlarına uyulmadığından bahisle geçersiz olduğu ileri sürülememektedir. Aynı husus, el yazılı vasiyetname için de geçerli olup; bu halde el yazılı vasiyetnamenin, sözlü vasiyetten yahut resmi vasiyetnameden farklı şekilde düzenlendiğinden bahsedilememektedir.

2. Vasiyet Türleri ve Şekilleri

Vasiyet, resmî şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilmektedir. Vasiyetname, birden fazla vasiyet türünden hangisi ile yapılmakta ise, o şekle ilişkin koşullara uyulması gerekmektedir.

a. Resmî Vasiyetname

a.1. Genel Bilgi

Vasiyetname türlerinden ilki, resmî vasiyetnamedir. Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenmekte olup; resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevlidir.

a.2. Miras Bırakan Tarafından Okunan ve İmzalanan Resmî Vasiyetname

Miras bırakan tarafından okunan ve imzalanan resmî vasiyetnamede miras bırakan, ölümünden önce arzularını resmî memura bildirmekte ve memur tarafından vasiyetname yazılmakta veya yazdırılmakta ve okuması için miras bırakana verilmektedir. Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında miras bırakan ile resmî memur dışında iki tanık da bulunmaktadır. Vasiyetname, miras bırakan tarafından okunup imzalanmakta ve memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalamaktadır. Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra miras bırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan etmekte ve tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalamaktadır. Ancak vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. Başka bir ifadeyle, tanıkların vasiyetnamenin içeriğine vakıf olmaları yönünde bir şart bulunmamaktadır.

a.3. Miras Bırakan Tarafından Okunamayan ve İmzalanamayan Resmî Vasiyetname

Miras bırakan tarafından okunamayan ve imzalanamayan resmî vasiyetnamede miras bırakan, vasiyetnameyi bizzat okuyamamakta veya imzalayamamaktadır. Bu halde memur, vasiyetnameyi iki tanığın önünde miras bırakana okumakta ve bunun üzerine miras bırakan, vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan etmektedir. Bu durumda tanıklar, hem miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından miras bırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalamaktadır.

a.4. Resmî Vasiyetnamenin Miras Bırakan Tarafından Okunduğu ve İmzalandığı Durumlar ile Okunamadığı ve İmzalanamadığı Durumlarda Geçerli Olan Ortak Hükümler

a.4.1. Düzenlemeye Katılma Yasağı

Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesinde, fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, memur veya tanık olarak katılamamakta ve resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine, o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamamaktadır.

a.4.2. Vasiyetnamenin Saklanması

Resmî vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlü olup; işbu hüküm, emredici niteliktedir.

b. El Yazılı Vasiyetname

Miras bırakan, vasiyetini resmî vasiyetname yerine el yazılı vasiyetname şeklinde de düzenleyebilmektedir. Ancak el yazılı vasiyetnamenin geçerliliği için vasiyetin yapıldığı yılın, ayın ve günün gösterilmesi ile başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılması ve imzalanması gerekmektedir. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilmektedir. Görüldüğü üzere, resmî vasiyetnamenin düzenleyen memur tarafından saklanması gerekli ve zorunlu iken; aynı husus, el yazılı vasiyetname yönünden geçerli değildir. Başka bir ifadeyle, el yazılı vasiyetnamenin notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılmaması, vasiyetnamenin geçerliliğine etki etmemektedir. Bu sebeple el yazılı vasiyetname, miras bırakan tarafından istenirse yasada sayılan yerlere bırakılabilmekte, aksi halde kendi nezdinde saklanabilmektedir.

c. Sözlü Vasiyet

c.1. Sözlü Vasiyetin Koşulları

c.1.1. Son Arzuların Olağanüstü Durumlarda İki Tanık Huzurunda Açıklanması

Sözlü vasiyet, vasiyetname şekillerinden sonuncusu olup; ancak istinaî hallerde karşımıza çıkmaktadır. Zira sözlü vasiyetin yapılabilmesi için olağanüstü durumların varlığı ve son arzuların, bu olağanüstü durumlar içerisinde aktarılması gerekmektedir. Bu kapsamda miras bırakan, yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamamakta ise, sözlü vasiyet yoluna başvurabilmektedir. Bu halde miras bırakanın, son arzularını iki tanığa anlatması ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yüklemesi gerekmektedir.

c.1.2. Tanıklara İlişkin Koşullar

Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerli olup; sözlü vasiyete, fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, miras bırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, memur veya tanık olarak katılamamakta, ancak okur yazar olmayanların katılmasında bir yasaklılık ya da engel durum bulunmamaktadır. Zira olağanüstü durumların geçerli olduğu hallerde, miras bırakanın hukuki durumunun ağırlaştırılmaması, iradesinin kısıtlanmaması ve miras bırakana son arzularını açıklama imkanının tanınması gerekmektedir.

c.2. Tanıkların Yapması Gereken Hususlar

Miras bırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan birinin, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazması ve bu belgeyi imzalayarak diğer tanığa imzalatması gerekmektedir. Yazılan belgeyi, tanıkların her ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine vererek miras bırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan etmek durumundadır. Ancak tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup açıklanan hususları beyan ederek miras bırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilme imkanına da sahiptir.

c.3. Sözlü Vasiyete İlişkin Özel Durumlar

Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse; askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi, hâkim yerine geçmekte ve miras bırakanın son arzuları, sayılan kimselere iletilmektedir.

c.4. Sözlü Vasiyetin Hükümden Düşmesi

Olağanüstü durumların varlığı halinde, iki tanık huzurunda açıklanan son arzuların, yasal düzenlemelere uygun şekilde yazıya dökülmesi ve mahkemeye sunulması yahut mahkemede tutanağa bağlanması, sözlü vasiyetin geçerlilik koşullarındandır. Ancak miras bırakan tarafından sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağının doğması halinde, bu tarihin üzerinden bir ayın geçmesiyle, sözlü vasiyet hükümden düşmektedir. Zira artık olağanüstü hali kapsayan istisnai durum sona ermekte ve diğer şekillerde vasiyetname yapılması imkanı doğmaktadır.

B. Vasiyetten Dönülmesinde Şekil

Belirli şekillere uyulması koşulu, yalnızca vasiyetnamenin yapılması sırasında değil, vasiyetten dönülmesinde de aranmaktadır. Bu halde vasiyetin yapılmasında olduğu gibi vasiyetten dönülmesinde de birden fazla farklı durum ve şekille karşılaşılmakta olup; söz konusu şekiller, yeni vasiyetname ile, yok etme ile, sonraki tasarruf ve belirli mal bırakma vasiyeti halinde başka tasarruf olarak karşımıza çıkmaktadır.

1. Yeni Vasiyetname ile

Miras bırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilmekte ve vasiyetten dönülmesi, vasiyetnamenin tamamından veya bir kısmından dönülmesi şeklinde olabilmektedir.

2. Yok Etme ile

Miras bırakan, vasiyetnameden yok etmek suretiyle de dönebilmekte olup; bu halde miras bırakanın iradesinin doğrudan hüküm ifade ettiği görülmektedir. Ancak kaza sonucunda veya üçüncü kişinin kusuruyla yok olan ve içeriğinin aynen ve tamamen belirlenmesine olanak bulunmayan vasiyetname de, her ne kadar miras bırakanın yok etme yönünde bir iradesi bulunmamakta ise dahi hükümsüzdür. Bu halde yasal düzenleme uyarınca tazminat isteme hakkı saklıdır.

3. Sonraki Tasarruflar

Miras bırakanın önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yapması durumunda, yapılan sonraki tarihli vasiyetname, kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça, öncekinin yerini almaktadır. Zira bu halde miras bırakanın önceki iradesinde değişiklik olduğu görülmekte ve hukuk düzenince bu şekilde kabul edilmektedir.

4. Belirli Mal Bırakma Vasiyeti Halinde Başka Tasarruf

Vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe belirli mal bırakma vasiyeti, miras bırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkmaktadır.

III. MİRAS SÖZLEŞMESİNDE ŞEKİL

A. Genel Olarak

Miras sözleşmesinde şekil, miras sözleşmesinin yapılması ve ortadan kaldırılması bakımından ayrı hükümlere tabîdir.

B. Miras Sözleşmesinin Yapılmasında Şekil

Miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu halde sözleşmenin tarafları, arzularını resmî memura aynı zamanda bildirmekte ve düzenlenen sözleşmeyi, memurun ve iki tanığın önünde imzalamaktadır.

C. Miras Sözleşmesinin Ortadan Kaldırılmasında Şekil

1. Sağlar Arasında

a. Sözleşme veya Vasiyetname ile

a.1. Sözleşme ile

Miras sözleşmesi, Miras Hukuku'na özgü bir özel hukuk sözleşmesi olduğundan, tarafların yazılı anlaşmasıyla her zaman ortadan kaldırılabilmektedir.

a.2. Vasiyetname ile

Miras sözleşmesiyle mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişinin, miras bırakana karşı miras sözleşmesinin yapılmasından sonra mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturan davranışta bulunduğunun ortaya çıkması halinde; miras bırakan, miras sözleşmesini tek taraflı olarak ortadan kaldırabilmektedir. Tek taraflı ortadan kaldırma, vasiyetnameler için kanunda öngörülen şekillerden biriyle yapılabilmekte olup; bu haller; resmî vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyettir.

b. Sözleşmeden Dönme Yolu ile

Miras sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması hâlinde; Borçlar Hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilmektedir.

2. Miras Bırakandan Önce Ölme Halinde

Mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişinin, miras bırakanın ölümünde sağ olmaması halinde; miras sözleşmesi, kendiliğinden ortadan kalkmakta ve miras bırakandan önce ölen kişinin mirasçıları, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ölüme bağlı tasarrufta bulunandan, miras sözleşmesi uyarınca elde ettiği ölüm tarihindeki zenginleşmeyi geri isteyebilmektedir.

IV. ŞEKİL ŞARTI DIŞINDA OLUP SAKLI PAY KONUSU HAL

Miras sözleşmesi veya vasiyetnameyle yapılan ölüme bağlı kazandırmalar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmın sonradan daralması yüzünden hükümsüz olmamakta, ancak tenkis konusu olabilmektedir.

LL.M. Av. Uzm. Arb. AYŞEN GÜZEL

title