Deneme sınavları neden gerçeği yansıtmaz?
Besim Türkoğlu
Pilotların gerçek uçuş deneyimine hazırlandıkları simülatörler , futbolcuların gerçek maça hazırlandıkları antrenmanlar ve öğrencilerin deneme sınavları.. İşte tüm bunlar amaca ulaşmak için yapılan gerçekdışı provalar. Gerçekdışı olmasının sebebini şöyle açıklayalım :
Micheal Posner'in dikkat teorisine göre karşılaştığımız durumlar için içsel uyanıklık ve fazik dikkat ilkelerini kullanıyoruz.
İçsel uyanıklık simülatörde, antrenmanda ve deneme sınavında kullandığımız ortalama bir dikkat ve motivasyon anlamına geliyor.
Fazik dikkat ise gerçek bir uçuş deneyiminde, gerçek bir maçta ve gerçek sınavda kullandığımız özel bir dikkat ve motivasyon anlamına geliyor. Bunların özel olması beynimizin hedefi filtrelemesi, hedefin farkında olması ve buna ilgi göstermesinden kaynaklanıyor.
Yani gerçek hedefe ilgi gösteren beynimiz bize o güne kadar sunmadığı bir dikkat ve motivasyon rezervi sunuyor. Öğrencilerden sık sık duyduğumuz : ''Gerçek sınavda kendimi aştım'' sözü de buradan geliyor.
Bu yüzden deneme sınavlarında maksimum potansiyelimizi değil anlık performansımızı görürüz.
Ama bu durum deneme sınavlarının tamamen işlevsiz olduğu anlamına da gelmiyor. Deneme sınavları test çözme stratejilerimizi tasarlamamız, olası bir türbülansı ( işlerin kötü gittiği zamanları) yönetmeyi öğrenmemiz ve eksiklerimizi görmemiz açısından önemlidir.
Eksiklerimizi görmek deneme sınavının en önemli işlevlerindendir. Eksiklerimizi çalışmaya fırsat kalmayacak kadar deneme sınavı çözmek , tekrar tekrar aynı notaya basıp farklı bir ritim duyma isteği gibi sonuçsuz bir çabadır.
Özetle :
1- Deneme sınavları gerçeği birebir yansıtmaz çünkü dikkat, motivasyon, sonuç ve önem faktörleri farklıdır.
2- Deneme sınavları (kaynak fark etmeksizin) potansiyeli değil performansı açığa çıkarır
3- Eksiklerinizi çalışamayacak kadar deneme sınavı çözmek büyük bir hatadır