Kimliksiz Kadın Bedeni

Toplumunun Gölgesinde Kalan Bedenler

Kadın bedeni, tarih boyunca toplumun çeşitli katmanlarında (bu katman genellikle erkeklerin alanı oluyor) farklı şekillerde yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Ancak; kimliksiz kadın bedeni kavramı, kadınların bedenlerinin üzerindeki iyelik hakkının ellerinden alınmasını ifade eder. Bu durum; kadınların kendi bedenleri üzerindeki söz haklarının toplum, kültür ve hatta yasal sistemler (erkekler tarafından hazırlanan) tarafından gasp edilmesiyle ortaya çıkar.

Kadın bedeni üzerindeki normsal kontroller, tarih boyunca her devirde farklı biçimlerde var olmuştur. Antik Yunan'dan Orta Çağ Avrupa'sına, kadın bedeni çoğunlukla ataerkil toplumların kuralları ışığında şekil almıştır. Toplumun dayattığı cinsiyet rolleri ve kavramları, kadın bedenini kimliksiz hale getirmiştir.

Günümüzde de kadın bedeni üzerindeki türlü türlü baskılar şekil değiştirerek devam etmektedir. Medya, moda endüstrisi ve popüler kültür; kadın bedenini kalıplara sokarak, ideal beden algısını dayatmaktadır. Bu durum, kadınların kendi bedenlerini kabule geçmelerini zorlaştırmakta ve bir süre sonra bedenlerinin kimliksizleşmelerine neden olmaktadır. Son yıllarda trend haline gelen beden olumlama eylemlerine rağmen pek çok kadın hala içinde bulunduğu toplumun belirlediği güzellik standartlarına uymak için baskı hissetmektedir.

Kadın bedeninin kimliksizleştirilmesi, ne yazık ki sadece toplumsal normlarla sınırlı kalmamaktadır. Birçok ülkede, kadınların bedenleri üzerindeki hakları yasal olarak da sınırlandırılmaktadır. Örnek olarak; üreme hakları, doğum kontrol yöntemleri ve kürtaj hakları gibi konular, kadınların bedenleri üzerindeki kontrolü kısıtlayan yasal düzenlemelerden bazılarıdır. Bu durum, kadınların kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma hakkını ellerinden açıkça almaktadır.

Kadınlar olarak bizler, bedenlerimiz üzerindeki kontrolümüzü yeniden kazanmak için sonsuz mücadeleler vermekteyiz. Feminist hareketler, beden olumlama çalışmaları ve kadın hakları savunucuları, kadınların bedenleri üzerinde tam kontrol sahibi olmaları gerektiğini savunmaktadır. Bu mücadeleler, biz kadınların bedenlerinin kimliksizleştirilmesine karşı önemli adımlar atmaktadır.

Kadın bedeninin kimliksizleştirilmesine karşı verilen tüm bu mücadeleler ve çalışmalar, toplumsal normların, yasal düzenlemelerin ve gelecek nesillerin bu konudaki algısının değişmesi için oldukça önemli bir adımdır.

Ancak belirtmeliyim ki; Kadın bedeninin kimliksizleştirilmesiyle olan bu mücadelemiz, sadece kadınlar olarak bizlerin değil, cinsiyet ayrımı olmaksızın hepimizin sorumluluğundadır.