Pestisit pazarında hasbelkader yaşamak
Çiğdem Sidar Ceylan
Ne zaman ki yurt dışına ithal ettiğimiz zirai ürünlerimiz geri iade edildi, o zaman gündemimize girmeye ve bizi kaygılandırmaya başladı.
Biz bizeyken kimsenin umursadığı ve bazılarımızın fark ettiği bile yoktu. Sağlığımıza dokununca sorun yok ama ithalat üzerinden cebimize dokunmaya başlayınca tartışmaya ve gündemimize almaya başladık.
Bu sefer ki tehdidin adı 'Pestisit'. Kelimenin tam anlamıyla kimyasal bir zehir. Ama yeni yeni farkına varmaya başladığımız ise, neredeyse hepimizin bu kimyasal zehri vücudumuza zerk ettiğimiz.
Dünya Sağlık Örgütünce 1970'ten beri birçok ülkede yasaklanmış bir madde. Ve maalesef yasak olmasına rağmen ülkemizde, tarımsal üretimde hala kullanılıyor.
Bakın ürkütücü bir veri paylaşayım sizinle:
Avrupa Birliği Komisyonunun RASFF (Rapid Alert System for Food and Feed) yani Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi diye bir internet portalı var. Kontrolü yapılan gıda ve yemlerde tespit edilen gıda güvenliği risklerinin ifşa edildiği bir site.
Herkesin erişimine açık olan siteye göz atmanızı tavsiye ederim. 2024 Ağustos'unda açıklanan rapora göre, Türkiye ile ilgili yapılan sadece bir aylık bildirim sayısı 26. Ne diyor bu bildirimler:
Biber; Bulgaristan'tan sınır reddi bildirimi. Kuru Kayısı; Hollanda'dan uyarı bildirimi. Salamura üzüm yaprağı Almanya'dan sınır reddi, kurutulmuş kekik ve kimyon Bulgaristan'dan sınır reddi, kabuklu fıstık Almanya'dan sınır reddi, kuru incir İtalya ve Fransa'dan sınır reddi, dut İtalya'dan sınır reddi.
Sadece bir aylık tabloya baktığınızda, insan düşünmeden ve korkmadan edemiyor, pestisit zengini bir ülkede hasbelkader yaşıyormuşuz.
Geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan bir habere göre, "Alarm ve Dayanışma Ağı'nın (ACN) 2023 yılına dair yayımladığı özet raporda yer alan "Top 10" listesine göre meyve ve sebzede pestisit kaynaklı bildirimde Türkiye 4 yıldır olduğu gibi yine ilk sırada. Bu bildirimlere konu olan gıda ürünlerinin yarısından fazlası sınırda reddedilerek ülkemize iade edildi. Pestisit kaynaklı bildirimlerde Türkiye'yi Mısır ve Hindistan takip ediyor."
Hala korkmadıysanız, bir de 2023 yılının ilk altı aylık verisini paylaşayım sizinle: Tarım zehirleri (pestisitler) sebebiyle 2023 yılının ilk yarısında Avrupa Birliği'nden Türkiye kaynaklı 103 bildirim yapılmış.
Peki, Türkiye'de pestisiti en fazla hangi gıdalarla alıyoruz biliyor musunuz? İlk sırada çilek geliyor. Ardından ıspanak, karalahana, nektarin, elma, üzüm, kiraz, şeftali, armut. Ve diğer zehirlediklerimiz domates, patates, dolmalık biber, salatalık.
Tarım ve Orman Bakanlığı bile 2021 ile 2023 yılları aralığında yaptıkları numune denetimleriyle 6 numuneden birinin sorunlu olduğunu tespit etmiş.
O zaman şu can alıcı soruyu sormak icap eder: Yukarda sayılı her bir ülkenin sınırından geri dönen gıdalara ne yapıyoruz? İç pazarda mı tüketiyoruz?
Herhalde pestisite de efelenip:
Dünyanın dört bir yanında iman gücüyle cenk etmiş ecdadın torunlarıyız biz. Damarlarımızda coşkun akan, asil kanımız ve iman gücüyle pestisiti de daha nice zehri de alt etmesini biliriz biz. Sizin gibi Püskevit çocuğumu zannettiniz.
Demeyeceğiz umarım.