Haberler

Saldım çayıra, Mevla’m kayıra

Çiğdem Sidar Ceylan

Çiğdem Sidar Ceylan

02.12.2024 11:37

Sağlık sitemiyle övünüp duruyorken ve bu konuda sağlık turizmine ağırlık verebileceğimizi bu alanda ülkenin döviz girdilerini arttırabileceğimizi konuşuyorken ne oldu da bu noktaya geldik.

Aile hekimleri beş gün sürecek bir greve başladılar. Aile hekimlerinin isyanı neye ya da kime?

2006 yılında pilot uygulamayla başlanan ve her yıl uygulamanın yürürlüğe girdiği il sayısı arttırılarak en nihayetinde 2010 yılında, tüm Türkiye'de uygulamasına devam edilen Aile Hekimliği sistemi hasta ile doktoru karşı karşıya getirecek bir şekle bürünüyor.

Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliğinde son yapılan değişikliklerle, performansa dayalı bir sistem yürürlüğe girince, Aile Hekimleri 5-7 Kasım tarihleri arasında 2 günlük iş bırakma eylemine gitmişlerdi.

Vatandaş ile doktoru karşı karşıya getirmesi olası olan yeni değişikliklerle ilgili, bugün bir Aile Hekiminin, videolu mesajı durumu kısaca şu şekilde özetliyor. Hekim "Aile Hekimleri neden grev yaptı neden iş bıraktı?" diye sorup yine cevabını kendi veriyor: Aile hekiminiz bundan sonra, ağrı kesici, antibiyotik ve mide koruyucu ilaçlarınızı yazamayacak. Yazarsa maaşı kesilecek. Yılda yediden fazla devlet hastanesi, eğitim araştırma hastanesi ya da şehir hastanesine başvurursanız yine maaşı kesilecek. Son altı ayda aile hekiminize uğramazsınız, yine maaşı kesilecek. Ve siz eğer aile hekiminize düşük puan verirseniz yine maaşı kesilecek.

Haklı olarak şunu soruyor, hangi öğretmenin öğrencisi özel ders aldı diye maaşı kesiliyor. Ya da hangi imamın cemaati camiye gelmedi diye maaşı kesiliyor. Hasta olup devlet hastanesine giderseniz suç. Hasta olmayıp aile hekiminize gitmezseniz suç. Peki, hanginiz bu şartlar altında çalışmak istersiniz?

Buradan bakıldığında, aile hekimleri haksız değil ama diğer taraftan yapılan yeni düzenlemelerle belki de sağlık sisteminde kimi arızaları onarabilme olanağına kavuşabileceğiz.

En basitinden aile hekimine kayıtlı hasta sayısının 4 binden 3 bin 500'e düşürülmesi hekimin yükünü azaltacak ve hekimle hasta arasında daha nitelikli ve sağlıklı bir iletişime olanak sağlanacak.

Öte yandan aile hekimleri, hastasından beş yıldızı alabilmek için hastasıyla daha da alakadar olacak ya da hastasını daha can kulağıyla dinleyecek ve belki de yüzüne bakacak artık.

Her evin olmazsa olmazı, antibiyotikler, ağrı kesiciler ve mide koruyucuları leblebi gibi birbirine ikram edilmekten vazgeçilecek.

Kim bilir, aile hekimi, son altı ayda kendisine görünmeyen hastayla, daha yakından alakadar olup olası hastalıklarla ilgili önleyici tedbirlere odaklanabilecek.

Önleyici tedbir ve tedavilerle, yılda yediden fazla, üst kademe sağlık kurumlarının kapısında, uzun kuyruklar oluşturmaya ihtiyacımız kalmayacak belki de.

Yeni değişikliklerle hasta ve hekim daha sıklıkla karşı karşıya gelip sağlıkta şiddetin artması da olasıdır. Hasta artık bağımlısı olduğu sayılı o ilaçları almak isteyecek, hekim de maaşından kesinti olmasın diye vermeyince ne olacak dersiniz?

Yönetmelikte yapılan değişikliklerle başlanan, performansa dayalı sistemin kimi sonuçları olumlu olabilecekken, kimileri de olumsuz olacak. Hekimler maaşlarından kesinti olmasın diye hastanın taleplerini geri çevirecek hasta da hekiminin karnesini zayıflarla dolduracak.

Peki, bunları önceden öngörmenin bir yolu yok muydu? Vardı aslında pilot uygulamayla önce belli başlı iller ve bölgelerde yürürlüğe konup, sonuçları değerlendirilebilirdi. Yapıldı mı? Maalesef yapılmadı.

Pilotsuz bir uçağı saldık havaya. Her zaman yaptığımız ve acı sonuçlarla bedelini ödediğimiz gibi: Saldım çayıra Mevla'm kayıra.

title