Haberler

7 Ana Çakra ve Fonksiyonları

Dilan Ekinci Karabulut

Dilan Ekinci Karabulut

Spiritüel Danışman Eğitmen ve Yazar / www.dilanekarabulut.com
07.02.2025 02:17

Çakra ve Fonksiyonları

Çakra kelime anlamı ile Sanskritçe tekerlek ve dönüş anlamına gelir. Çakralar sürekli devir halindedir ve bu sebeple tekerleklere benzetilmiştir. Çakralar insan vücudundaki enerji alanlarını ifade eder. Bu enerji alanları insanın evrensel enerji ile bağ kurmasını sağlar.

İnsanın kuyruk sokumundan başlayarak bıngıldağına kadar uzanan her bir çakra vücutta fizyolojik bir fonksiyonu ve duygu durumunu ifade eder. Hepsinin rengi, enerjisi, ismi, kendine özgü bir notası ve farklı özellikleri vardır ancak tek ve dengeli olmaları esastır. Çakralar ancak düzenli çalıştıklarında ve bütün olduklarında sağlıklı, dengeli ve huzurlu bir insan yaşamından bahsedilebilir. Her bir çakra birbirine bağlı olmakla birlikte birinde var olan bir sorun diğerini de etkiler ve blokajlı bir çakra evrensel enerjiyi fiziksel bedene sağlıklı bir şekilde alamaz ve bu da istenmeyen bazı durumlara sebebiyet verebilir.

Bunun yanında ana çakraların dışında insan vücudunda eklem yerlerinin olduğu bölgelerde tali çakraları bulunmaktadır. Ortak kabul gören tali çakralar şu şekildedir; Göz, Kulak, Burun, Omuzlar, Dirsekler, Bilekler, Omurga, Diz, El ve Ayak Avuç İçleri şeklindedir. Sağlıklı bir çakra 9-13 cm çapındadır ancak tali çakralar daha küçük ve ortalama 5-9 cm çapındadır.

7 ana çakra sırası ile;

  • Kök Çakra
  • Sakral Çakra
  • Solar Pleksus Çakrası
  • Kalp Çakrası
  • Boğaz Çakrası
  • Alın Çakrası
  • Tepe Çakra şeklindedir
Kök Çakra

Temsili: Güven duygusu, Kabullenme, Hayatta kalma, Temel İhtiyaçlar

İşlevi: Denge, Topraklanma, Negatif Enerjilerin Akması

Sanskritçe adı Muladhara'dır. Kök Çakra, manevi çakraların ilki olmakla birlikte hayata merhaba denilen başlangıç çakrasıdır. Kundalini Yaşam Enerjisi bu çakradadır. Kundalini enerjisi, anne karnında 120.günden itibaren oluşur. Çakraların tamamı aynı anda oluşmaz, hepsi belli bir yaş aralığında oturmakla birlikte Kök çakrası kişinin doğumundan itibaren açıktır.

Yaşama olan bağlılığı, yaşamda var olmayı temsil eden bu çakra kuyruk sokumunda, cinsel bölgenin bulunduğu yerdedir ve aşağı doğru bakar. Kabullenme ve güven duygusu ile ilgilidir.

Burada "Toprak Ana " ile bağlantı kurulur ve onun sevgisini görürüz. İnsanoğlunun dünyada var olmaya yönelik temel ihtiyaçlarını simgeleyen bu çakra dengeli çalıştığında kişi dünyevi yaşama uyum içerisindedir.

Sakral Çakra

Temsili: Öz Saygı, Yaratıcılık, Üreme

İşlevi: Zevk Almak, Cinsellik, Haz, Oluşturma

Sanskritçe adı Svadhistana'dır. Manevi çakraların ikincisi olan Sakral Çakra, yaratıcılık çakrası olarak da bilinir. Bir kişinin işindeki başarısı, sanatı alkışlanıyorsa sakral çakrasının aktif olduğu ifade edilebilir. Bu çakra dengeli ve aktif olduğunda yaratıcılık yaşam enerjisi hissedilecektir.

Göbek deliğinin 2-3 parmak altında bulunan bu çakra tepe çakraya kadar olan çakralarla birlikte öne doğru bakar ve aynı zamanda cinsel enerjileri ve hazın merkezidir. Karşı cinsle ilişkiler, cinsel birleşmede haz duygusunun yoğun olması ve cinselliği güvenle ifade edebilmek bu çakranın doğru çalışması ile ilgilidir.

Kişinin öz saygısının tohumları da burada atılır. Bu da iletişimi ve dolayısı ile boğaz çakrasını doğrudan etkiler. Sakral çakrası doğru çalışan kişi, özsaygısı yüksek olacağı için üretme ve oluşturma konularında başarılıdır. İletişimi de güçlü olacağından kararlılıkla ilgilendiği her işte istediği sonuçlara ulaşacaktır.

Yaşamdan zevk alma, doğanın varlığını ve yaşamının her evresini güzellikle deneyimleme bu çakranın işlevidir ve bu kişinin hayatına pozitif katkı sağlayacaktır.

Solar Pleksus Çakrası

Temsili: Öz Değer, İrade Gücü, Duruş, Otorite

İşlevi: Para, Varlığın şekillenmesi, Kabullenme, Kendini Onaylama

Sanskritçe adı Manipura olan bu çakra maddiyatın son çakrasıdır. Göbek deliğinin 2-3 parmak üstünde yer alan bu çakra, irade, iktidar, mükemmellik, kararlılık, cesaret, bağımsızlık, güven, güç ve dayanıklılığı temsil eder.

Düşüncelerin beden üzerinde etkisi Solar Pleksus çakrası ile ilgilidir. Kişi kendini değersiz, yetersiz, sevgisiz hissettiğinde bu çakrada blokaj yaratır.

Bu çakra aynı zamanda Mide veya Para çakrası olarak da bilinir. Para ve bolluk alanında blokajlar bu çakrada kendini gösterir. Bu blokajların altında çoğunlukla değersizlik duygusu hakimdir ve bu, çakranın temel sorunudur.

Mide çakrası, kişinin bireysel ve toplumsal kimliğini de ifade eder. Duyguların, isteklerin ve deneyimlerin kabullenilip bütünleştirilmesi, bu çakranın dengeli çalışması ile mümkündür.

Kalp Çakrası

Temsili: Sevgi, Şevkat, Uyum, Cömertlik, Aşk

İşlevi: Kendini ve başkalarını sevme, Adanmışlık, Denge, Merhamet

Sanskritçe adı Anahata olan Kalp çakrası maddi ve manevi çakralar arasında bir köprü görevi görür. Sevginin yeri olan bu çakradaki bir blokaj diğer çakraları da etkiler. Bu diğer tüm çakralar için de geçerlidir ancak alt ve üst çakraları ayırıyor ve çakra sisteminin merkezi olması onun doğru çalışmasını önemli hale getiriyor.

Sevgiyi koşulsuz alıp verme işlevi bulunan bu çakra iki göğüsün arasındadır, kalbe yakın bir noktadadır. Maneviyatın ilk kapısı olarak da yorumlandığından burada blokajı olmayan kişilere evrenin mucizeleri aralanır.

Kalp merkezimiz ile doğadaki güzelliği deneyimler, sanat ve müzikle uyum sağlarız. Burada hayaller, imgelemeler, sözcükler, sesler ve düşünceler duygulara dönüşür.

Kalp çakrası yukarıdaki dört çakra ile bağlandığında ilahi olanla iletişimimiz başlar ve spiritüel-ruhsal aleme kapı aralarız. Burada önemli olan nokta olumlu ve sevgi dolu bir kabulleniştir.

Boğaz Çakrası

Temsili: İletişim

İşlevi: Kendini kabullenme ve İfade edebilme, Duygularını aktarma, Denge

Sanskritçe adı Vishuddha olan Boğaz çakrası, düşüncelerimizle duygularımız, dürtülerimizle tepkilerimiz arasında bir köprü işlevi görür. İletişimin merkezidir. Zihindekileri dile dökebilme ve duyguları karşı tarafa aktarabilme bu enerji alanı ile ilgilidir. İfade edebilmek bir özgürlük alanıdır ve duygu ve düşünceler tüm açıklığı ile dış dünyaya aktarılmadığında Boğaz çakrasında blokaj oluşacaktır.

Boğazın hemen ortasında olan bu çakra aracılığı ile kişi korkularını ve zayıf taraflarını da ifade edebilmelidir. Bu yalnızca dış dünyaya aktarımdan ibaret değildir. Kişi egosuna karşı da korku ve zayıflıklarını cesurca kabul edebilmeli, ifade etmeli ve bunu bir yetenek olarak geliştirmelidir. Yine gerektiğinde hayır diyebilmek bu çakra ile ilgilidir. Söylenmek istenen, karşıdaki kişinin beklentisine göre şekilleniyor ve kişinin kırılmasından korkulduğu için doğru olan dile getirilmiyorsa bu çakra da blokaja sebep olur. Blokaj kendini, çatallaşmış, kısık, peltek, boğuk bir ses tonu ile de gösterebilir.

Yazmak, resim çizmek, dans etmek, bir sanatla uğraşmak da boğaz çakrasıyla ilişkilidir ve sakral çakra ile doğrudan bağlantılı olan bu çakra yaratıcılığı da simgeler.

Üçüncü Göz Çakrası

Temsili: Sezgi, Hafıza, Bilgelik, Kavrayış

İşlevi: Öğrenme, Durugöz, Evrensel bilinci algılayış, Hayal gücü

Sanskritçe adı Ajna olan Üçüncü göz çakrası sezginin merkezidir. Geçmiş yaşamlarımıza dair tüm kayıtlar burada tutulur. Evrensel bilince açılan kapı olarak bilinen bu çakra, ruh-beden-zihin dengesini sağlar.

Bu çakra, bilincin zihinsel algılayışının, sanatçı ruhunun, hafıza, öğrenme, irade ve komutların merkezidir. Tepe çakrası ile doğru çalışıldığında Evren ile tam bir bağ kurulur. Zihin burada maddi dünyanın, 5 duyu organın ötesindeki bilgilere açılır.

Öğrenme ve hafızanın da merkezi sayılan bu çakrada blokaj olması durumunda kişide öğrenme zorluğu, fonksiyonlarda tıkanıklık, bilgilerin netliğinde belirsizlik ve sıkça yaşanan unutkanlık söz konusu olur.

Tepe Çakra

Temsili: İlahi olan ile bağlantı, Özbilinç

İşlevi: Oluş, Zeka, Farkındalık

Sanskritçe adı Sahasrara olan bu çakra, İlahi olanla bağlantıyı temsil eder. Bebeklerde bıngıldak olarak tanımlanan yerde bulunan bu çakra yukarı doğru bakar ve sesi sessizliktir.

Epifiz bezine bizzat bağlı olan ve Taç çakra olarak da adlandırılan bu çakra doğru çalıştığında, kişi varlığını evrene bağlı ve bütün olarak görür. Bireysel ego evrensel egoya dönüşür. Akışa teslimdir. Artık Evrenle birdir ve doğadaki tüm deneyimler onun frekansını yükseltmeye yönelik mesajlardır.

Yaşamın her yönünde denge şarttır. Kapalı bir Tepe çakra problemler silsilesi yaratırken, aşırı açık olduğunda, kişi, maddi dünyadan zevk alamaz, yalnızca maneviyat ile ilgilenir ve bu durum tüm çakra sisteminde dengesizlik yaratır ve problemlere sebep olur.

title