Yeşil nükleer enerji ve toryum mucizesi

Daha önceki yazımızda nükleer enerjinin ülkelerin enerji politikaları açısından çok önemli olduğunu vurgulamıştık. Nükleer enerji sayesinde, ülkeler kendi enerjilerini üretebilmektedir. Elde edilen bu enerji, diğer enerji türlerine kıyasla çok daha verimlidir. Ayrıca, nükleer enerji ile kesintisiz enerji elde edebilmek mümkündür. Özetle, nükleer enerji, ülkelerin enerji arz güvenliği açısından çok ciddi önem arz etmektedir.

Peki bütün bu avantajlara rağmen neden nükleer santrallere karşı protestolar bulunmaktadır? Bunun en temel nedeni nükleer santrallerin patlama riski ve meydana gelen radyoaktif atıkların oluşturduğu tehlikelerdir.

Bu çerçevede, yeşil nükleer enerji kavramının bütün bu sorunları çözeceği görüşündeyim. Adından da anlaşılabileceği üzere, yeşil nükleer enerji, çevreye zarar vermeden nükleer enerji elde edilmesi anlamına gelmektedir. Peki bu nasıl mümkün olmaktadır? En basit ifadeyle, nükleer reaktörlerde uranyum yerine toryum kullanılarak enerji elde edilmektedir.

Gelelim bu iki farklı uygulamanın farklarına. Uranyum en fazla proton ve nötrona sahip elementtir. Dolayısıyla, nükleer enerji üretimine en uygun element olarak kabul edilmektedir. Reaktörün içerisindeki uranyum çekirdekleri nötron bombardımanına tutularak, çok yüksek miktarda enerji açığa çıkmaktadır. Unutmayalım ki bu tepkimeler kontrol altına alınamazsa çok ciddi patlama yaşanma riski söz konusudur.

Nükleer reaktörde uranyum yerine toryum kullanıldığında ise süreç farklıdır. Toryum, uranyum gibi zincirleme reaksiyon yapamamaktadır. Bu yüzden, toryumun bölünebilmesi için ancak dışarıdan nötron verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, nükleer reaktörde toryum kullanıldığı vakit, zincirleme reaksiyon yaşanmadığından dolayı patlama riski söz konusu değildir. Belirtilen bu hususa ek olarak, toryum ile çalışan nükleer reaktörlerde çok daha az miktarda radyoaktif atık meydana gelmektedir.

Görülebileceği üzere, nükleer reaktörlerde uranyum yerine toryum tercih edildiğinde, protestolara konu olan tüm olumsuzluklar giderilebilmektedir. Özellikle son yıllarda yayımlanan birçok bilimsel çalışmada, yeşil nükleer santrallerin gelecekte çok daha popüler olacağı belirtilmektedir. Gönlümüzden geçen ülkemizin de toryum ile çalışan nükleer santralleri ilk uygulayan ülkelerden olmasıdır.