Bilinçaltı ve falcılık

Fal bakma işinde bir "falcı bacılar" bir de sezgi ve telepati yeteneği üst düzey gelişmiş, "görücüler" vardır. Medyumluk da görücülüktür. Falcı bacılar günde onlarca kişiye fal bakan ve hep alışılmış cümleleri söyleyen ve çoğunlukla da "Kısmetin var. Üç vakte kadar bir yerden para gelecek. Sana yol gözüküyor, seyahate çıkacaksın. Üstünde kötü göz var. Nazar almışsın. Sizi çekemeyen biri var" gibi, her zaman gerçekleşmesi muhtemel genel ifadeler kullanırlar. Bu cümleler üç aşağı beş yukarı aynıdır.

Görücüler ise kişinin aurasına girerek yorum yaparlar. İnsan aurasında sadece geçmiş ve şimdinin bilgileri bulunmaz, aynı zamanda geleceğe dair bilgiler de mevcuttur. Sıkı bir "görücü", sizin o anki ruh haliniz ve seçimleriniz doğrultusunda, gelecek hayatınıza dair bilgileri algılayıp, size anlatabilir. Ama hayatınızı etkileyebilecek birçok parametre vardır ve bu parametrelerdeki herhangi bir değişim, sizin geleceğinizi değiştirebilir. Veya siz, geleceğinize dair bilgileri duyduktan sonra bilinçaltının devreye girmesi ile yaşamınızı farkında olmadan bu telkinlere uydurabilirsiniz.

Aslında bir enerji olayı olduğu için fal bakan da baktıran da güç kaybeder, sonunda bitkinlik-halsizlik oluşabilir. İyi bir konsantrasyon ve odaklanma gerektirir. Ancak görücüler her zaman her yerde herkesin aurasına giremezler. Bu bir enerji ve sinerji meselesidir. Bir görücü, hiç olmadık bir yerde karşınıza çıkıp "Sizin falınıza bakmak istiyorum'' da diyebilir. Çünkü o an sizin auranızı yakalamıştır ve telepatik frekansınızı hissetmiştir. İnanın eğer o esnada fal baktırmayı kabul ederseniz söylediği tahminlerin inanılmaz bir oranda tuttuğunu ve tüm şecerenizi sayıp döktüğünü şaşkınlıkla görebilirsiniz.

Sonuç olarak görücüler, fal esnasında bir başkasının bilinçaltı aurasına girebilirler. Örneğin bilinçli olarak fark edemesek de bilinçaltı olayların bizi nereye götüreceğini tahmin eder ve bu bilinçaltı aurasına yüklenir. İşte fal esnasında diğer kişilerin bilinçaltı aurasına girerseniz, onun gelecek hayatı hakkında da bir takım işaretler görebilirsiniz. Aslında yaptığınız şey geleceği görmek değil, o kişinin bilinçaltı aurasından görüntüler almaktır. Nitekim o görüntüler gerçekleşmesi muhtemel olaylardır. Mesela kişi son zamanlarda çok dikkatsiz araba kullanmaktadır. Bilinçaltı bu değişikliği fark etmiştir ve kaza ihtimalinin yükseldiğini hisseder. Eğer siz o kişinin fal ile aurasına girerseniz onun kaza yapacağını hissedebilirsiniz. Ve o kişi de bir kaç gün sonra gerçekten kaza yaptığında, görücünün ya da medyumun geleceği gördüğünü düşünebilirsiniz. Aslında yapılan iş bir kehanet değildir. Fal esnasında telepatik bir yönelimle kişinin bilinçaltından onun hayatı ile alakalı oluşabilecek muhtemel bilgiler alınarak yorum yapılmıştır. Diğer bir örnekle kişi ciddi bir hastalık ile karşı karşıyadır ancak henüz belirti vermediği için, hastalığının bilincinde değildir. Ancak bilinçaltı ciddi bir hastalık tablosunun kapıda olduğunun farkındadır, eğer aynı şekilde fal ile kişinin aurasına ulaşılırsa onun çok yakında ağır bir hastalığa yakalanabileceği bilgisi alınabilir. Ama tabi, bilinçaltı her zaman doğruyu söylemez. Hissedilen şeyler muhtemel olası durumlardır. Dolayısıyla görücü ya da medyumlar, kişilerin bilinçaltı auralarına girebilen ve hissettikleri bilgilerle isabetli tahminler yapabilen yetenekli kişilerdir.

Bundan yaklaşık 15 yıl önce İstanbul'a tayin yaptırmak istiyordum. Ama ha bugün, ha yarın derken bir türlü bürokrasi engelini aşıp atamamı yaptıramamıştım. Neredeyse 1 yıla yakın uğraşıp durduğum halde çabalarım sonuç vermemişti. Artık umutsuzluğa kapıldığım bir anda, biraz tatil yapmak için İzmir'e arkadaşlarımın yanına gitmiştim. Orada kordon boyunda nezih bir kafede dostlarımla beraber otururken orta yaşlı bir kadın yanaştı ve o kadar kişinin içinde beni işaret ederek "Senin falına bakmak istiyorum" dedi. Doğrusu fal bakmak için neden beni tercih ettiğini de anlamamıştım. Elindeki incik boncuğu masanın üstüne saçarak bir müddet konsantre oldu ve başını kaldırıp bana "İstanbul'a tayinin çıkıyor merak etme, bir hafta içinde nakil emrin elinde olacak'' dedi. Hepimiz donup kalmıştık. Bu falcı kadının benim kim olduğumu ve tayin durumumu önceden bilmesine imkân yoktu. Sadece bir fal olmasına rağmen bu öngörü çok hoşuma gitti. Para vermek istedim ama kabul etmedi; "Tayinin çıktıktan sonra gelir, gönlünden ne kopuyorsa verirsin'' dedi. Gerçekten de üç gün sonra atamamın yapıldığı haberi geldi. Haliyle çok sevindim. Bir süre sonra tekrar İzmir'e yolum düştüğünde o falcı kadını çok aradım ama maalesef bir daha göremedim.

Aslında bu bölümde fal ya da falcılığın, gelecekten haber verip vermeyeceğini tartışmak istemiyorum. Zaten konumuz da bu değil. Değinmek istediğim asıl konu şu: Falcı, görücü ya da medyum, her ne olursa olsun, o kişinin söylediklerine dikkat edin. Çünkü onların söylediği her şeyi bilinçaltınız gerçekleştirmeye çalışır. Özellikle olumsuz söylemlerde bulunan falcıları dinlemeyin. Falcılık da bir çeşit telkin yöntemidir ve direkt bilinçaltınızı etkiler. Bilinçaltınız, özellikle ün yapmış ve bu sebeple çok dikkate aldığınız bir falcı, görücü ya da medyumun, olumlu ya da olumsuz her lafını gerçekleştirmeye koyulur. Dolayısıyla onların hayatınızı zora hatta çıkmaza sokacak telkinleri, bir süre sonra yaşam biçiminiz olabilir.

Günümüzde tahmin edilenden daha çok kişi, güzel şeyler duymak, geleceği hakkında mutlu haberler almak, hayalleri ve beklentileri ile alakalı umut verici sözler işitmek için falcılara koşmaktadır. Gerek gazete ve dergilerin gerekse internet medyasının fal köşeleri çok sayıda meraklı çekmektedir. Her ne kadar "Fala inanma falsız da kalma" dense de, telkine müsait birçok insan, falcılardan olumlu ya da olumsuz çıkarımlar yapmaktadır.

Neticede güzel yaşamak ya da mutlu olmak için mutlaka falcılara ihtiyaç yoktur. Siz gerçekleşmesini istediğiniz arzulara,tüm duygularınızı, her bir hücrenize yaşam enerjisi veren ruhunuzu da katarak yoğunlaşırsanız ve bunda da ısrar ederseniz, bilinçaltınız isteklerinizi gerçekleştirmek için sürekli çalışır ve sonunda da başarılı olur.