Uzaktan zihin kontrolü
Dr. Mehmet Yavuz
Bugün bir çok insan, aşılar vasıtasıyla vücuda çip takılacağını böylece kişilerin 24 saat izleneceklerini, dinleneceklerini hatta yönlendirileceklerini düşünüyor. Bu düşüncenin kesinlikle gerçeği yansıtmadığı doğru ancak yine de kişilerde böyle bir kaygı gözlemlemekteyiz. İnsanlar izlenmekten korkuyorlar. Kişisel alanlarının taciz ve tehdit edilmesinden endişe duyuyorlar. Aslında aşılar hakkında ki bu yersiz kaygı; biraz da yükselen teknolojik argümanlarla beraber sürekli elektronik sistemlerle veya kameralarla izlenmemizden ve buna bağlı tedirginlikten kaynaklanıyor. Kişiler ister istemez ya daha fazla hayatımız ihlal edilirse veya ya zihnimiz kontrol altına alınırsa diye korku yaşıyor. Bilinçli zihni istenilen istikamet doğrusunda etkilemek zordur. Çünkü her insanın kendine ait değer yargıları ve inançları vardır. Buna mukabil bilinçaltı evet-hayır demez, yargı koymaz, dışardan gelen telkinleri kabul etme eğilimindedir. Bu yüzden zihin kontrol çalışmaları genellikle bilinçli zihni değil bilinçaltını hedef alır. Zihin kontrolü, ya yakından ya da uzaktan yapılır. Yakından zihin kontrolü; fikir aşılama, beyin yıkama ve bazı hipnotik telkinlerle icra edilir. Uzaktan zihin kontrolü ise çeşitli subliminal metodlarla yapılır. Bugün ki yazımızda yakından zihin kontrolünü bir başka yazımıza bırakarak uzaktan zihin kontrolünü yani subliminal teknikleri konuşacağız.
Subliminal mesajlar (bilinçaltı etkileme)
Subliminal mesaj, kelime anlamıyla başka bir objenin içinde gömülü bir işaret ya da görünenin altındaki mesaj olarak adlandırılabilir. Yani insanın bilinciyle değil de bilinçaltıyla algılaması üzerine tasarlanmıştır. Bilinçaltına yönelik bu mesajların, ilk çıkışı reklam sektörü sayesinde olmuştur.
Bilinçaltı, heyecanlarımızı, sezgilerimizi, alışkanlıklarımızı ve güdülerimizi depoladığı gibi, bunların eyleme dökülmesinden de sorumludur. Aynı zamanda da zihin, telkin ve imgeleme yoluyla iknaya müsaittir. Bilinçli zihnin aksine, sorgulamadan tekrarlanan önerileri kabul eder, pekiştirir. Zira sıklık arz eden tekrarlar, içsel algılarımıza odaklıdır. Yani bütün otomatik davranışlarımız, alışkanlıklarımız ve heveslerimiz, bilinçaltımız tarafından biçimlendirilir. Bundan dolayı, bilincin aksine bilinçaltını etkilemek hiç de zor değildir.
Haberleşme teknolojilerinin gelişmesi ile beraber, kitle iletişim araçları vasıtasıyla bilinçaltını etkileme ve yönlendirme taktikleri de zenginlik ve derinlik kazanmıştır. Hiç şüphesiz ki bilinçaltını etkileme usullerinden en tesirlisi "subliminal'' mesajlardır. Bu yöntemin en çarpıcı tarafı kişinin, farkında olmadan etkilenmesidir. Mesaj ve yüklendiği anlam, bilinç tarafından algılanmaz, direkt bilinçaltına hitap eder. Ve bu mesajın yönlendirmesi ile farkında olunmayan eylemler gerçekleşir.
Subliminal mesaj yöntemleri
Kişinin bilinçaltına "subliminal" mesaj göndermenin birçok yolu bulunuyor.
Bunlardan en çok kullanılanları:
1.) Dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel yollar,
2.) Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla bilinçaltına itilen 25. kareler,
3.) Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime, rakam ve semboller.
4.) Uydular aracılığı ile radyo dalgaları şeklinde gelen kitlesel bilinçaltı mesajları,
Subliminal Ses Mesajları : Üzerinde oynanabilirliği, işlenmesi ve yayılması daha kolay olduğundan MP3 dosyaları, gizli mesaj için çok uygundur. İnsan kulağı sadece 20 ile 20 bin Hz arasındaki seslere duyarlıdır. Daha aşağı ya da daha yukarı sesleri işitemeyiz. Ancak örneğin 5 Hz'lik bir sesi kulak ile duyamasak bile bilinçaltımız ile algılayabiliriz. Bu nedenle işitebildiğimiz herhangi bir müziğin melodileri arasına 5 Hz'lik bilinçli olarak hissedemediğimiz telkin mesajları yerleştirildiğinde, farkında olmadan bu telkinlere paralel bir hareket tarzı benimseyebiliriz.
Bazı hayvanların, insanların algılayamadığı sesleri duyabildiği ve bu seslerle onları sakinleştirmenin ya da hırçınlaştırmanın mümkün olduğu da bir başka çarpıcı iddia! Örneğin, atlar, köpekler, arılar ya da akreplerin böyle seslerle yöneltilebileceği düşünülmektedir. Bir insana bir sebep yokken anlaşılmaz biçimde saldıran bir köpeğin arka planında, bizim duyamadığımız ancak köpeklerin hissedebildiği subliminal uyarılar olabilir.
Peki, bilinçaltı reklamcılık, hayatımızın her alanına böylesine girmiş gibi gözükürken, acaba sonuçlar nasıl? Yani mesajlar ürün pazarlamak için gerçekten etkili mi? Tüketici verilen subliminal mesajlardan sonra harekete geçiyor mu? Yoksa pek çok pazarlama yöntemi gibi bu da beynimiz tarafından göz ardı mı ediliyor?
Aslına bakılırsa, bir ortamda subliminal reklam masajları varsa, bundan herkesin etkilenmesini beklememek gerekir. Çünkü mesajların bilinçaltına işlemesi için, bilinçaltının uygun ve rahat durumunda olması, kişinin o an stres, sevinç gibi duygusal aktivitelerden uzak olması gereklidir. Bu nedenle subliminal mesajların en çok etkili olduğu zamanlar odaklanmış ve kilitlenmiş bir şekilde sinema ya da TV izlenen ortamlardır.
25. Kare Tekniği: Gözümüz, 1 saniyede en fazla 24 kare yakalayabilir. Yani bilinçli görmede saniyede en çok 24 kare izleyebiliriz. Bu yüzden sinema tekniğinde, 1 saniyelik görüntü 24 kareden oluşur. Fotoğraf gibi durağan karelerin peş peşe hızla okutulmasıyla, hareket elde edilir. Eğer saniyedeki kare sayısını 24 değil de 25 yaparsanız, son karedeki fotoğrafı bilinç algılayamaz, bu son 25. kare direkt bilinçaltına gider. TV ekranında ise durum farklıdır. Saniyede geçen görüntü 24 değil, 25 karedir. Hatta son sinema teknolojilerinde örneğin 3D filmlerde bu 30 kareye kadar çıkabilmektedir. Bu yüzden TV olayında, subliminal kareyi, mutlaka 25. kareye yerleştirmek şart değildir. 25 kare içinde herhangi birine konulabilir. Bu teknik durum, bilinçaltının çeşitli istismarlara maruz kalmasına neden olmaktadır. Hiç de etik ve ahlaki olmayan bu durum, kişiler farkında olmadan çeşitli tüketim maddelerine ya da kişinin bilinçli iken reddedeceği farklı fikirlere yönelmesine neden olabilmektedir.
Subliminal Yazı, Resim ya da Semboller : Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime, rakam ve semboller aracılığı ile bilinçaltı etkileme yöntemleri, reklam endüstrisinin zaman zaman başvurduğu bir konudur. Böyle subliminal yöntemlerle bir ürünün reklamını, bir inancın ya da görüşün propagandasını yapmak, etik ve ahlaki olmamakla beraber mümkün olabilecek bir husustur.
Uydulardan zihin kontrolu : Bu tekniğin, bireyleri değil, toplumsal kitleleri, bir toplumun ya da ulusun tüm fertlerini etkilemek için kullanıldığını düşünmekteyiz. Bir toplumu bilinçaltı etkileyerek bir düşünce ya da ideal doğrultusunda hareket etmeye sevkettiği için hiç şüphesiz daha tehlikeli zihin kontrolüdür. Bireyleri kendi demokratik hür düşünce paralelinden farklı davranış biçimine zorladığı için oldukça ahlaksız ve etik olmayan bir eylemdir. Radyo dalgaları ya da buna benzer bir teknikle yapıldığını düşünmekteyiz. Her ne kadar uydulardan kitlesel zihin kontrolu ile alakalı somut deliller olmasa da, dünya üzerinde bazı gelişen kitlesel olayların sebebi olduğu konusunda yoğun şüpheler vardır. İnsan yaradılışı icabı 20 Hz'in altındaki sesleri duyamaz. Özellikle 7 Hz ve altı sesler de direk bilinçaltına hitap eder. Hal böyle olunca teknik olarak 7 Hz ve altındaki radyo dalgaları ile bilinçaltını etkilemek mümkündür.
Öte yandan subliminal teknoloji, eğer istenirse, zararlı alışkanlıklar ve bağımlılıklardan kurtulmak gibi yararlı işler ve olumlu telkinler için de kullanılabilir. Sosyal fobi, panik atak, obsesif-kompulsif bozukluk ve özgüven eksikliği gibi problemler, subliminal teknikleri kullanarak tedavi edilebilir. Nitekim bunun için yazılımlar ve programlar bile vardır. Ancak içeriği bilinmeyen, başkaları tarafından hazırlanmış oto-subliminal telkin CD'leri ile bilinçaltına tedavi ya da olumlama yapmaya çalışmak riskli olabileceğinden pek tavsiye etmiyorum. Çünkü subliminal mesajların, bilinçaltında istenmeyen başka yönelimleri de ortaya çıkarma ihtimali vardır. Subliminal telkinleri, kendi kendinize kullanmanız da sakıncalı olabilir. Eğer mutlaka subliminal telkin yöntemleri ile tedavi olmayı düşünüyorsanız, bu mesajlar, konunun uzmanı bir doktor tarafından bire bir muayene ve değerlendirme sonrasında size özel olarak hazırlanmalıdır.
Sanal reklam uygulamaları ve subliminal bilinçaltı etkileme yöntemleri farklıdır ve bunları birbirine karıştırmamak gerekir. Sanal reklam uygulamaları, gizli yapılan reklamlar değildir. Bunların reklam olduğunu izleyen herkes bilir, bunların etkisinde kalırsınız ya da kalmazsınız. Ama subliminal mesajlar, siz isteseniz de istemeseniz de o an için bilinçaltınız müsaitse, etkilenmemeniz hemen hemen imkânsızdır.