Tek Kelimeyle Şanssızlık

Mourinho'nun Fenerbahçe'si Şampiyonlar Ligi için savaştı ama tüm bu çabalar turu geçmeye yetmedi maalesef. Fransa'da iyi oynamamış, İrfan Can Kahveci'nin müthiş golüyle umutlanmış ancak son dakikada yenen gol tur şansını ateşe atsa da bu işin birde Kadıköy ayağı vardı. Daha önce Kadıköy çimlerine kimleri gömmedik ki. Manchester United, İnter, Chelsea, Sevilla ve daha niceleri bunların arasına birde Lille'nin eklenmemesi için hiçbir sebep yoktu.

Kadrolar açıklandığında Ferdi Kadıoğlu'nun sakatlığı nedeniyle maç kadrosuna alınmadığını görünce moralimiz bozuldu ancak sahaya hangi 11'le çıkarsak çıkalım hedefimiz belliydi. Karşılaşmaya istediğimiz gibi de başladık henüz 1. dakika dolmadan Dzeko'nun kafa vuruşunda top auta gitti. Maça pozisyonla başlayınca biraz daha umutlandık. Lille takımı oyunu kendi yarı alanında kabul edip kontra ataklarla kalemizde gol arasalar da bunlardan sadece bir tanesinde etkili oldular. Onun dışında oyunun tamamen hakimi bizdik. Tempoyu yükselttiğimiz anlarda gole çok yaklaştık. Önce Sebastian Szymanski hemen ardından Mert Hakan Yandaş'ın tabiri caizse mermi gibi şutlarını kalecileri Chevalier harika çıkardı. Kaçırdığımız bu goller takımımızı daha da kamçılarken oyun temposunu arttırırken rakip oyuncular kendilerini yere bırakıp oyunu soğutmak adına her şeyi yaptılar ve bunda da başarılı oldular. Karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlandı.

Mourinho ikinci yarıya başlarken herhangi bir değişiklik yapmadı. Rakip kalede aradığımız golü bir türlü bulamayınca Mourinho'dan oyuna hamleler gelmeye başladı. Mert Hakan ve Mert Müldür'ü kenarı aldı. Osayi-Samuel ve Youssef En Nesyri'yi sahaya sürerek çift forvete döndü. Taraftarın coşkusu oyunun da temposu artınca daha da etkili olduk. Osayi-Samuel'in bir şutu direkten dönerken İsmail Yüksek'in harika şutunda kalecileri yine başarılı oldu. Fenerbahçe turu en azından uzatmalara götürmek için gol bulması gerekirken aradığı golü bir türlü bulamıyordu. Kurt hoca Mourinho gol bulmak adına Cenk Tosun'u da sahaya sürdü ve uzun yıllar ardından Avrupa Kupalarında belki de ilk defa 3 forvetle oynayan hoca oldu. Uzatma dakikalarında Jayden Oosterwolde kullandığı taç atışında top rakip oyuncuya çarparak ağlara gitti ve Kadıköy o an karnaval yerine döndü adeta. Bulduğumuz bu golle karşılaşmayı uzatmalara götürdük.

Uzatma dakikalarının ilk yarısında gol olmayınca artık her şey son 15 dakikada belli olacak yada seri penaltı atışlarına geçilecekti. 110. dakikada rakip oyuncunun İrfan Can Kahveciye yapmış olduğu müdahale ile oyundan atılmasıyla oyunda ki dengeler değişti. Artık işimiz daha kolay olarak mı düşünüldü bilmiyorum ama atılmasa belki oyuna daha konsantre olacaktık. Son uzatma dakikalarında ceza sahası dışından çektikleri bir şutta dengesini kaybeden Jayden Oosterwolde'nin eline çarpan topta VAR'dan gelen uyarıyla hakem penaltı noktasını gösterdi ve topu ağlarımız da gördük. Golden sonra tüm hatlarımızla rakip kaleye yüklendik. Cenk Tosun'un kafa vuruşu üst direkten geri dönünce tüm umutlarımız bitti ve karşılaşma 1-1 sonuçlandı.

Temsilcimiz turu geçmek adına çok çalıştı çok çabaladı ama maalesef olmadı. Avrupa Ligi'nde başarılı olacağımıza inanıyorum. Bir ufak parantezde kale arkasındaki taraftarlar için açmak istiyorum takımımız tam ritmini bulmuş rakip galeyi abluka altına almışken yabancı madde atmakta nedir? Daha önce bir çok örneğini yaşamıştık ve hepsi hüzünle sonuçlanmıştı yine öyle oldu. Atılan saçma bir madde yüzünden oyun neredeyse 3-4 dakika durdu ritmimizi kaybetmemize neden oldu. Yönetim tüm kameraları detaylı bir şekilde inceletip bu olaya neden olan taraftarları bir daha Kadıköy'e almamalı bu taraftarlar destekten çok köstek oluyorlar. Sadece Fenerbahçe için değil Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı, Trabzonspor'u bütün takımlarımız için bu geçerli.