Haberler

Enflasyon baskısı altında büyüme arayışı

Ersoy Toptaş

Ersoy Toptaş

Ekonomist - Gazeteci
10.02.2025 11:21

ABD ekonomisi, 2024 yılında önemli süreçlerden geçti ve bu süreçlerin sonuçları, 2025 yılındaki ekonomik görünüm için önemli ipuçları sunuyor. Enflasyonla mücadele, işgücü piyasasının direnci ve büyümedeki ılımlılık, 2024'ü şekillendiren eden temel unsurlar oldu

2024'te Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi (PCEPI ), 2022'deki zirve noktasından önemli ölçüde gerileyerek %2,6'ya indi. Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) uzun vadeli hedefi olan %2'nin hala üzerinde olması, 2025'te de enflasyonun birincil gündem maddesi olacağını gösteriyor.

Burada bahsedilen enflasyon oranı, Federal Reserve'in (Fed ) para politikası kararlarında daha çok dikkate aldığı Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi'ne (PCEPI) dayanmaktadır. PCEPI, tüketici harcamalarını daha geniş bir şekilde kapsadığı ve tüketim alışkanlıklarındaki değişikliklere daha hızlı uyum sağladığı için Fed tarafından enflasyonu değerlendirmede daha çok tercih edilmektedir. Fed, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaları hariç tutan Çekirdek PCE Fiyat Endeksi'ni (Core PCE Price Index) yakından takip etmektedir, çünkü bu endeks enflasyonun daha kalıcı seyrini göstermektedir.

2022'deki yüksek enflasyon, tedarik zinciri sorunları, enerji fiyatlarındaki artışlar ve güçlü tüketici talebi gibi faktörlerle tetiklenmişti. FED'in para politikası sıkılaştırmasıyla enflasyon 2024'te düşüşe geçti. 2025'te enflasyonun düşüş eğilimini sürdürmesi bekleniyor. Ancak bu düşüş, FED'in faiz oranları nı ne kadar agresif indireceğine ve küresel tedarik zincirlerindeki olası aksamalara bağlı olacak. Çekirdek PCE enflasyonu, gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaları hariç tutarak, enflasyonun daha kalıcı seyrini anlamak için yakından izlenmeye devam edecek. FED'in projeksiyonlarına göre, PCE Fiyat Endeksi (PCEPI) 2025'te %2,5'e, 2026'da %2,1'e ve 2027'de %2,0'a gerileyecek.

İşgücü Piyasası ve Büyüme Dinamikleri

2024'te ABD işgücü piyasası, dirençli bir performans gösterdi. İşsizlik oranı %4,1 seviyesinde seyrederken, istihdam artışı ılımlı bir şekilde devam etti. Pandemi sonrası dönemde işgücü piyasası, işten çıkarmaların az olması, işe alımların devam etmesi ve işgücüne katılım oranı nın artmasıyla toparlandı. Özellikle kadınların ve kırsal bölgelerdeki çalışanların işgücüne katılım oranları dikkat çekici bir şekilde arttı.

2025'te işsizlik oranının bir miktar artarak %4,3 civarında seyretmesi bekleniyor. Bu, işgücü piyasası nın biraz soğuyabileceği anlamına geliyor. Ancak, işgücüne katılım oranındaki artışın devam etmesi, piyasayı yakından takip etmeyi gerektiriyor. Fed, işsizlik oranının 2025, 2026 ve 2027 yıllarında da bu seviyelere yakın seyredeceğini öngörüyor.

2024'te reel gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH ) %2,5 oranında büyüdü. Bu, 2023'teki %3,2'lik büyüme hızından daha yavaş bir tempoydu. Büyümedeki yavaşlamanın nedenleri arasında kamu harcamalarındaki azalma, konut sektöründeki zayıflık ve net ihracatın olumsuz katkısı yer aldı. Tüketici harcamaları ve işletme yatırımları ise ekonomik büyümeye destek sağladı. 2025'te ekonomik büyümenin %2,1 civarında seyretmesi bekleniyor. Bu, büyümedeki yavaşlamanın bir miktar devam edebileceği anlamına geliyor. Ancak işgücü verimliliğindeki artış, ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Fed, GSYH büyümesinin 2026'da %2,0'a, 2027'de ise %1,9'a gerileyeceğini öngörüyor.

Tüketici Harcamaları, Faiz Politikaları ve Riskler

2024'te tüketici harcamaları, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü oldu. Ancak bu harcamalar, tasarrufların azalmasıyla ve borçlanmadaki artışla desteklendi. Güçlü işgücü piyasası, yüksek hane halkı serveti ve reel ücretlerdeki artış, tüketici harcamalarını destekledi. Ancak bu durum, hane halkı borçluluk oranını da artırdı. 2025'te tüketici harcamalarının hala önemli bir rol oynaması bekleniyor . Ancak, yüksek borç düzeyleri, artabilecekişsizlik ve enflasyonun yeniden yükselmesi gibi faktörler, tüketici harcamalarını olumsuz etkileyebilir.

2024'te Fed, enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını artırdı. Ancak, enflasyonun yavaşlamasıyla birlikte, 2025'te faiz oranlarında bir miktar gevşeme bekleniyor. FED'in para politikası sıkılaştırması, enflasyonu düşürmede etkili oldu, ancak ekonomik büyüme üzerinde de baskı yarattı. Fed, federal fonlama oranı nı 2025'te %3,9'a, 2026'da %3,4'e ve 2027'de %3,1'e düşüreceğini öngörüyor. Bu durum, kredi maliyetlerini düşürerek ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Ancak, enflasyonun yeniden yükselmesi durumunda,FED'in para politikası nda daha temkinli davranması gerekebilir.

2025 yılı için ekonomik görünüm, bazı riskler ve belirsizlikler içeriyor. Jeopolitik gerilimler, tedarik zinciri sorunları, yüksek borç düzeyleri ve finansal istikrarsızlık, geleceği şekillendirecek faktörler arasında yer alıyor.

Sonuç olarak, 2025 yılının başlarında, ABD ekonomisi enflasyonun düşüşü, işgücü piyasasının direnci ve ılımlı bir büyüme beklentisi içinde. Ancak, bu beklentilere eşlik eden riskler ve belirsizlikler göz ardı edilmemeli. FED'in para politikası kararları, ekonomik verilerin yakından takip edilmesi ve jeopolitik gelişmeler, 2025 yılının ekonomik seyrini belirleyecek temel faktörler olacak. Ekonomik görünümde, temkinli bir iyimserlik hakim olsa da ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği zor bir süreç gibi görünüyor.

title