S&P 500 ve üretim endeksi pusula olabilir mi?
Ersoy Toptaş
2024'ü geride bırakırken, ekonomi dünyasının iki önemli oyuncusu olan S&P 500 endeksi veEndüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO )'ndeki gelişmeler, gelecek için ipuçları sunuyor. Rakamlar, bazen karmaşık bir tablo çizse de dikkatli bir analizle ekonominin nabzını tutmak mümkün.
Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO) cephesinde, 2024 yılı genel olarak istikrarlı bir seyir izledi. Yılın başında 101,483 puan seviyesinde olan endeks, yıl sonunda 103,1942'ye yükseldi. Bu, yıllık bazda mütevazı bir artış anlamına geliyor. Ancak bu artışın, küresel ekonomik belirsizlikler ve talep dalgalanmalarıyla gölgelendiğini unutmamak gerek. Enerji maliyetlerindeki artış ve ticaret savaşlarının yarattığı gerilim, sanayi üretimini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldı.
Peki, bu durum ne anlama geliyor? Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO)'ndeki bu yavaşlama, ekonomik büyüme üzerinde baskı yaratabilir. İstihdam artışının yavaşlaması ve yatırımların azalması gibi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, hükümetlerin ve merkez bankalarının ekonomik büyümeyi destekleyici politikalar uygulaması büyük önem taşıyor.
Gelelim S&P 500'e... 2024, Amerikan borsaları için inişli çıkışlı bir yıl oldu. Yılın başında 4688,68 puanı gören endeks, aralık ayında 6090,27'ye kadar yükseldi. Ortalama değer 5470,18 olarak gerçekleşirken, piyasadaki dalgalanmaların ne kadar yüksek olduğunu standart sapma değeri olan 337,33 gösteriyor.
S&P 500'deki bu hareketliliğin arkasında yatan birçok faktör var. Şirketlerin karlılık durumu, teknoloji sektöründeki gelişmeler, FED'in faiz politikaları ve enflasyon beklentileri, yatırımcıların kararlarını etkileyen temel unsurlar arasında. Özellikle FED'in faiz politikaları, piyasalarda tedirginliğe yol açarken, enflasyon verileri de yakından takip edildi.
2025'e girerken, ekonomik belirsizliklerin devam ettiğini görüyoruz. FED'in faiz politikası, enflasyonun seyri ve küresel ekonomik büyüme, S&P 500'ün geleceğini belirleyecek.
2025 için farklı senaryolar üzerinde duruluyor. Bazılarına göre, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve enflasyonun yüksek kalması durumunda, S&P 500'de düşüş yaşanabilir. Diğerleri ise, ekonomik büyümenin hızlanması ve enflasyonun düşmesi halinde, endeksin yükseliş trendine devam edebileceğini öngörüyor.
İşsizlik oranı ve istihdam verileri de ekonominin sağlığı hakkında önemli bilgiler sunuyor. 2024'te işsizlik oranı ortalama %4,025 olarak gerçekleşti. Bu oran, işgücü piyasasının hala güçlü olduğunu gösterse de dikkatli olunması gereken bir nokta. İşsizlik oranındaki artış, tüketici harcamalarını azaltarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
Tahvil piyasaları da yakından izlenmesi gereken bir alan. 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi, 2025 Ocak ayında %4,08 seviyesinde bulunuyor. Tahvil getirilerindeki yükseliş, yatırımcıların risk iştahını azaltarak hisse senetlerinden tahvillere yönelmesine neden olabilir. Bu durum da S&P 500 üzerinde baskı yaratabilir.
Sonuç olarak, 2024'ü geride bırakırken, S&P 500 ve Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO)'ndeki gelişmeler, ekonominin kırılgan bir denge üzerinde olduğunu gösteriyor.
Belirsizliklerin hakim olduğu bu ortamda, veriye dayalı kararlar almak, riskleri minimize etmek ve uzun vadeli stratejiler geliştirmek, ekonomik istikrarı sağlamada kritik bir rol oynayacaktır.